İsviçre, Zürih 1 Mayıs festival alanında Partizan tarafından 4 Mayıs günü Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 51. yılında anmak için yürüyüş gerçekleştirildi.
Devrimci kurumlarında desteklediği eylem, Partizan standı önünde Kaypakkaya şahsında ölümsüzleşeneler için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Partizan temsilcisi Taksim için Saraçhane direnişini selamlayarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Yapılan konuşmada “Taksim’e yürümek üzere Saraçhane’de buluşan Partizan’a yönelik gerçekleşen polis saldırısında 17 kişi işkenceyle gözaltına alınmıştı. İşkence sonucu Partizan okuru İbrahim Hakkı Eren’in parmağı çatladı, çatlak nedeniyle eli ve kolu dirseğine kadar alçıya alındı. Ayrıca birçok Partizan okurunun vücudunda işkenceli gözaltı nedeniyle morluklar oluştu. Gözaltına alınan yoldaşlarımızın tümü hakkında savcılık ‘mevcutlu’ istedi. Yoldaşlarımız, ellerinde Partizan yazılı ve komünist önder İbrahim Kaypakkaya silüetli flamalar varken saldırıya uğradılar. Yoldaşlarımız bu saldırıya ‘Önderimiz İbrahim Kaypakkaya’ sloganıyla, barikatın üstüne yürüyerek karşılık verdiler. Taksim’e çıkışı her koldan yasaklayan ve engelleyen devletin Partizan adına ve İbrahim silüetine karşı da saldırgan olması bizim için hiç şaşırtıcı değil. Bu saldırıyla bastırılmak istenen sınıfa dayalı ideolojinin, devrimci duruşun kitleyle buluşmasını engellemektir. Bu saldırı kitlelerde biriken öfkenin Partizan öfkesiyle birleşmesine karşıdır. Yoldaşlarımız 1 Mayıs’ta kitleselleşen devrimci iradenin kendisidir. Kitlelerin devrimci iradesi yasaklanamaz, engellenemez…” denildi.
“Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya” sloganları atılarak Taksim için Saraçhane direnişi selamlandı.
Ardından komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın Katledilişinin 51. yılı vesilesiyle TKP/ML adına bir konuşma gerçekleştirildi.
Konuşmada “Şan olsun 1 Mayıs’ı Kızıllaştıranlara! Şan ve şeref olsun Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın kızıl güzergahına!” diye başlayan açıklamada “Mayıs ayı faşist TC’nin Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden emekçi halka yönelik suçla dolu tarihinin en kanlı aylarından biridir. Bu ay içinde yitirdiğimiz onlarca yiğit devrimci ve komünist vardır. O anlamda onları anmamız, onların ideallerine bağlılığımızın beyanıdır. 18 Mayıs tarihi ise bizim açımızdan çok daha büyük anlam ve önemle yüklüdür.
“52 yıllık şanlı tarihimizin kuramcısı, enternasyonal proletaryanın kızıl bayrağını Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden emekçi sınıfların kurtuluş bayrağı olarak dalgalandıran Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın işkenceyle katledilişin günüdür 18 Mayıs. 1973’de faşist diktatörlüğün henüz 24 yaşındayken korkularının esiri olarak katlettiği önderimizi tam 51 yıldır kavgasına, inancına, bilincine ve savaşına bağlılıkla anıyoruz.
“Tam 51 yıldır onun çizdiği kızıl güzergâhı sadakatla takip ediyor ve sürdürüyoruz. O’nun öncülüğünde 24 Nisan 1972’de ortaya koyulan devrimci komünist fikirler, politik hat bugün döne döne doğruluğunu sosyal pratikte ispat etmektedir. Reformist düzen içi arayışlara ve uzlaşma siyasetlerine karşı, bir settir O’nun görüşleri. O’nun önerdiği yoldan giderek devrim başarılabilir ve proletaryanın siyasal iktidarı gerçekleştirilebilir, sosyalizme ve komünizme yürünebilir. İbrahim Kaypakkaya devrimin manifestosudur!
“Önderimiz İbrahim Kaypakkaya çizdiği kızıl güzergâh ile Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden emekçi halka kurtuluş pusulası olmuştur. İbrahim yoldaş bilinmelidir ki dünden daha fazla ihtiyaç, yarına daha güçlü hazırlanma referansıdır. Bugün halkın biriken öfkesi ile faşizmi alt etme isteği ancak İbrahim yoldaşın oluşturduğu devrimci-komünist çizginin izini sürmekle ve onu takip etmekle mümkündür.
“Kızıl kanımız İbrahim Kaypakkaya yoldaşın tükenmeyen gücüyle kaynamaya devam ediyor, zafere kadarda kızıl kanımız bu tükenmeyen güçle kaynayacak. Önderimiz İbrahim Kaypakkaya Ölümsüzdür!” denildi.
Açıklamanın ardından sık sık “Yaşasın Partimiz TKP/ML, Halk Ordusu TİKKO, TMLGB”, “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya” sloganları atıldı.
Açıklamanın ardından kitle yürüyüşe geçti. Yürüyüşe ise kitlenin ilgisi ve desteği büyüktü. “Partizan Andı”nın okunmasından sonra eylem sona erdi.
(İSVİÇRE)