HABER MERKEZİ- Şırnak’ta 2017 yılında bir zırhlı aracın eve dalmasına ilişkin yürütülen davada açıklanan 19 bin liralık para cezası ve beraat kararına yapılan itiraza mahkeme tarafından gerekçeli yanıt verildi. Kararda kazada 2 çocuğu katleden polisin yeterli deneyime sahip olduğu belirtildi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde, 4 Mayıs 2017 tarihinde evlerine giren panzerin altında ezilerek can veren Muhammed (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşlerin ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polis Ömer Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden hakkında açılan davanın karar duruşması geçtiğimiz 19 Haziran tarihinde Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü.
SAVCILIKTAN BERAAT KARARINA İTİRAZ
Söz konusu duruşmada, panzer sürücüsü Ömer Yeğit hakkında “taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişin yaralanması” suçlamasıyla 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yeğit’e verilen cezada 1/6 oranında indirime giden mahkeme, cezayı 2 yıl 1 aya düşürerek, 19 bin TL para cezasına çevirdi. Aynı suçlamayla yargılanan polis amiri Murat Maden hakkında ise beraat kararı verildi. Olayın sorumluları arasında gösterilen dönemin İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan hakkında ise, “görevi kötüye kullanmak” suçundan suç duyurusunda bulunuldu.
Kararın ardından Yıldırım kardeşlerin avukatları istinafa başvururken, dosya savcısı da panzer sürücüsüyle aynı maddeden cezalandırılmasını istediği diğer polis memuru Murat Maden’e ilişkin verilen karara itiraz etti. Savcılık, istinaf başvurusunun gerekçesini ise, “Usul ve yasaya aykırı hususları içermesi nedeniyle” şeklinde açıkladı.
YETERLİ DENEYİM VE TECRÜBEYE SAHİP
Mahkeme, açıkladığı gerekçeli kararında, “taksirle ölüme neden olma suçunun” tarifine de yer veren mahkeme, sanık Yeğit’in İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’ın sözlü ve kesin talimatları üzerine görevlendirildiğini ve olaydan önce yaklaşık 6 ay kadar bu şekilde zırhlı panzer aracında görevlendirildiği bilgisine yer verildi. Mahkeme, sanık Yeğit’in panzer türü zırhlı aracı kullanmak için gerekli olan (B) sınıfı sürücü belgesine sahip olduğunu, ancak zırhlı araç kullanımına ilişkin kurs eğitimini görmediği ve sertifikasının bulunmadığını kaydetti.
Mahkeme, sanığın olay tarihinden önce yaklaşık 6 ay kadar panzer zırhlı aracını kullanmış olması nedeniyle zırhlı araç kullanımı konusunda yeterli deneyimi ve tecrübesinin bulunduğunu ileri sürerek, “…bu nedenle sanığın sertifikasız oluşunun kusurun tespiti bakımından önem arz etmediği, nitekim aynı hususa İstanbul Teknik Üniversitesi’nden alınan 17/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda da değinildiği, ancak yine aynı rapor kaydında sanığın araç içinde bulunduğu sırada motorun stop etmesi üzerine çok ani bir şekilde frene basarak aracın hareketini önlemesi gerekirken, bu tedbiri zamanında alamamış olması nedeniyle olayda alt düzeyde tali kusurlu olduğu, aracın teknik donanımının yetersizliği ve aniden stop etmesinin olayda etkili olduğu, bu hususun aracın eskiliğinden kaynaklandığı, teknik bir arıza olarak kabul edilebileceği sabit görülmüştür” ifadeleriyle verilen cezanın gerekçesine açıkladı.