Sağlık emekçileri, Ankara’da bulunan Sağlık Bakanlığı önünde son günlerde daha sık yaşanan sağlıkta şiddeti protesto etti. Sağlık meslek örgütleri adına ortak açıklamayı yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Önerdiğimiz sağlıkta şiddet yasasının tek bir virgülü dahi değiştirilmeden kabul edilmesini istiyoruz” dedi.
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını kınayarak sözlerine başlayan Fincancı, şunları ifade etti:
“Burada bulunan kurumlar olarak İsrail’in Filistin’e yönelik katliamlarını kınıyoruz. Bizler yaşatmak için bu mesleği seçenlerin temsilcileri olarak ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ diyoruz. Katliamın her türlüsüne karşı olan bir tutumla özellikle sağlık kurumlarına, sivillere yönelik saldırıları kabul edilemez bulduğumuzu bir kere daha yineliyoruz.”
“DERHAL GERÇEKÇİ ADIMLAR ATIN”
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlıkta şiddetin ve kriz ortamının giderek arttığına değinilen açıklamada “Sağlıkta kriz giderek derinleşiyor. Ya derhal gerçekçi adımlar atın ya da istifa edin. 2003’ten beri ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı ile had safhaya ulaşan piyasacı; halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren sağlık politikalarının şiddeti daha çok artıracağını söyledik ve ne yazık ki bir tüketim nesnesine dönüştürülmemiz sonucunda sağlıkta şiddet nedeniyle birçok meslektaşımızı kaybettik. Dr. Göksel Kalaycı, Dr. Kamil Furtun, Dr. Ersin Arslan, Dr. Ekrem Karakaya, Dr. Fikret Hacıosman, hemşire Ömür Erez, güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan, Ali Kemal Sağlam. Her gün ölüm ile burun buruna gelen onlarca meslektaşımız ve bu şiddet ortamında çalışmak istemediği için göç yoluyla kaybettiğimiz diğerleri.” denildi.
“BU SAĞLIK SİSTEMİNİ REDDEDİYORUZ”
Sağlık Bakanlığı’nın yaşanan kriz sarmalına olan ilgisizliğine ve hastaların da sağlık emekçilerinin de var olan sağlık sisteminden şikâyetçi olduğuna şu sözlerle değinildi:
“Tüm bu olanlar karşısında yalnızca tweet atmakla yetinen bir Sağlık Bakanlığı istemiyoruz. Kışkırtılmış sağlık talebi, hastane doluluk garantili, koruyucu değil hastalıktan beslenen sağlık politikalarını savunan bu sağlık sistemini reddediyoruz. Birkaç dakika da olsa hekimi görmenin yeteceği zannıyla oluşturulan yapay hasta memnuniyeti yaratma temelli bu çarkın bir dişlisi olmayı kabul etmiyoruz. Hastalarımız da 150. hastamız olmaktan, nöbetimizin 30. saatinde ameliyat edilmekten, birkaç dakikada derdine çare bulamamaktan en az bizim kadar şikâyetçi.”
“GÜVENLİ ÇALIŞMA ALANLARI İSTİYORUZ”
Sağlık emekçileri önerdikleri sağlıkta şiddet yasasının uygulanması, güvenli çalışma koşullarının oluşturulması gibi taleplerde bulundu.
“Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutu da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamalarıdır. Önerdiğimiz sağlıkta şiddet yasasının tek bir virgülü dahi değiştirilmeden kabul edilmesini istiyoruz. Sağlık emek-meslek örgütleri ve uzmanlık derneklerinin önerileriyle güvenli çalışma alanları istiyoruz. Mesleklerimizi hedef gösteren tüm kitle iletişim araçlarının denetlenmesini istiyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hemen terk edilmesini istiyoruz. Hekim-hasta ilişkisindeki güvenin yeniden tesisini hedefliyoruz. Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmek istiyoruz. İdareci belirlemeleri liyakat kriterlerini taşıyan kişilerin aday olacağı ve çalışanlar tarafından seçimle belirleneceği şekilde olmalıdır.”
“TÜM İNADIMIZLA MÜCADELE EDECEĞİZ”
Sağlık emekçilerinin sadece talep etmekle yetinmeyecekleri, örgütlülüklerinden aldıkları güçle mücadele edecekleri vurgulanan açıklamada “Bu talepler ile kamu otoritesine sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Ancak bilinsin ki yalnızca talep eden yerde durmayacağız. Örgütlülüğümüzden ve haklılığımızdan aldığımız güçle dönüştürmek için tüm inadımızla mücadele edeceğiz. Bizler yaşatmak için irade ortaya koyanlar, kendi hayatlarımızdan, mesleğimizden, halkın sağlık hakkından vazgeçmiyoruz. Her zamankinden daha kararlı ve daha güçlüyüz. Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz. Hekimler, sağlık emekçileri değil; bu enkazın sorumluları gidecek.” dendi.
Fincancı’nın konuşmasının ardından sağlık meslek örgütleri temsilcileri kısa konuşmalar yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde yapılan ortak açıklamaya Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hekim Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği), Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekim Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (Tüm Rad-Der), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) ve çok sayıda tabip odası temsilcileri katıldı.
(HABER MERKEZİ)