HABER MERKEZİ- Taksim Dayanışması, Gezi Direnişi’nin 5. yıl dönümünde basın açıklaması yaptı. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde yapılan açıklamada konuşan Taksim Dayanışması Avukatı Yalçın Deniz Özen, direnişten günümüze geçen sürede Gezi’de hayatını kaybedenler için etkin bir yargılamanın yürütülmediğini anlattı.
HAYATINI KAYBEDENLER VE HUKUKİ SÜREÇ HATIRLATILDI
“Ahmet Atakan için bir dava açılmadı, ölüm nedeni hukuken belirlenemedi” diyen Özen şunları söyledi: “Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümü basit bir trafik kazası gibi geçiştirilmek isteniyor, Ali İsmail Korkmaz davasında katillerin cezaları hafifletildi, Ethem Sarısülük’ü öldüren polis yalnızca 10 bin 100 lira para cezası aldı. Medeni Yıldırım’ı vuran asker, merminin hangi silahtan çıktığının belirlenememesi bahanesiyle beraat etti. Abdullah Cömert’i vuran polisten olası kasten adam öldürmeden ceza verildi ama buna rağmen tutuklanmadı. Berkin Elvan dosyası, Berkin öldürüldükten ancak 3,5 yıl sonra açılabildi. Tek sanık Berkin’i vuran polis, emri veren amirler hakkında takipsizlik kararı verildi.”
Avukat Deniz Özen’in ardından sözü basın açıklamasını okumak üzere Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı aldı.
Açıklama şöyle:
‘TAM 5 YIL ÖNCE BUGÜN…’
“Tam 5 yıl önce bugünlerde Taksim Meydanı ve Gezi Parkı başta olmak üzere, yaşamımız ve yaşam alanlarımıza amansız bir şiddetle saldıranların karşısında; Omuz omuza verdik…Dayanışma olduk…Umut olduk…Barış olduk…
Dayanışmamız ve verdiğimiz mücadele; etik, bilim, teknik ve hukuk tanımaz iktidarın Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nı yok etme konusundaki ısrarlı çabalarının, 27 Mayıs 2013 tarihinde amansız bir şiddete dönüşmesi ile birlikte 31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren, ülkenin dört bir yanına yayılarak, dünya, toplum, kent ve demokrasi tarihinde izi silinemez, yepyeni ve evrensel bir boyut kazandı. Bu onurlu direniş ve evrensel dayanışma karşısında çaresizlerin ve korkakların günden güne daha da kirlenen politikalarına, günden güne tırmandırılan şiddetine, adaletsizliğine karşı; bıkmadan usanmadan meydanlarımıza yaşam alanlarımıza sahip çıkacağımızı tekrar ettik.
MEYDANDAYIZ dedik.
HER YERDEYİZ dedik.
BİR ARADAYIZ BURADAYIZ dedik
HAYIR, BİTMEDİ MÜCADELE SÜRÜYOR diye uyardık…”
‘İKTİDARIN BİR TÜRLÜ UNUTAMADIĞI KABUSU OLDU’
“Milyonlarca yurttaşın güzel bir geleceğe dair umudunu yeşerten Gezi Direnişi, en zor zamanlarımızda dahi bizlere yaşam enerjisi olurken; iktidarlarının devamı uğruna bütün insani değerleri yok etmeye çalışan siyasi iktidarın bir türlü unutamadığı en büyük kâbusu olmayı sürdürüyor.”
‘HER ŞEYE RAĞMEN BİR UMUT İKLİMİ ÜLKEYİ SARIYORSA BU DİRENİŞİN VE DAYANIŞMANIN GÜCÜNDENDİR’
“70 binden fazla öğrencinin, 140’tan fazla gazetecinin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve on binlerce siyasinin tutuklu olduğu; KHK’larla iki yüz bine yakın insanın ihraç edildiği, akademinin neredeyse tamamen yok edildiği; üniversitelerin bölündüğü, fabrikalarımızın, tersanelerimizin, limanlarımızın satıldığı, mega projeler, enerji ve altyapı inşaatları adı altında kıyılarımızın, ormanlarımızın, tarım alanlarımızın, derelerimizin talan edildiği;
Başta İstanbul, Diyarbakır olmak üzere ülkemizin kadim kentlerinin ve mahallelerinin, kentsel ve kırsal alanlarının yağmalandığı; onlarca gazete, televizyon ve basın organının kapatıldığı veya baskı altında yayın yaptığı; her gün canımızı yakan işçi ve kadın katliamlarının, tacizlerin, tecavüzlerin cezasız bırakılarak sıradanlaştırıldığı, demokrasiden, hukuktan, adaletten, insanlıktan, barıştan ve doğadan yana her türlü sesin giderek artan bir baskı ve şiddetle kısılmaya çalışıldığı 2018 yılının Mayıs ayında; her şeye rağmen yaşamın sesi gürleşmeye başlıyor ve bir umut iklimi ülkemizi sarıyorsa bu dayanışmamızın ve direnişimizin gücünden ve haklılığındandır.”
‘TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLAN BİR DİRENİŞ’
“Gezi Direnişi, hepimize öyle bir ruh üfledi ki; her yerimizden enerji ve yaratıcılık fışkırdı! Tüm dünyaya örnek olan bu barışçı ve yaratıcı direniş öylesine akıl almaz ve amansız şiddetle bastırılmaya çalışıldı ki; 36 canımız gözlerini yitirdi, binlercesi yaralandı, onlarca canımızı sonsuzluğa uğurladık.”
GEZİ PARKI’NA ÇAĞRI
“Onlar bize Gezi’yi emanet ettiler.
Gezi’den umut doğdu, dayanışma doğdu, bir arada yaşam arzusu doğdu, kardeşlik doğdu, paylaşmak doğdu. Aynı zamanda kararlılık doğdu, irade doğdu ve en önemlisi sevgi doğdu.
Gezi’de doğan bütün güzelliklere gözümüz gibi bakacağız, büyüteceğiz.
Evet Gezi 5 yaşında!
2013 Mayıs-Haziran aylarında bütün güzellikleriyle hayatımıza giren Gezi Direnişinin 5. yılındayız!
Bugünden itibaren, her zerresi içimize işleyen anları, kara kare, görüntü görüntü, slogan slogan, duygu duygu tekrar yaşayacağız.
Taksim Dayanışması olarak çocuklarımızın hatıralarına ve taleplerine sahip çıkmak için ellerimizde çiçekler, yüreklerimizde taşıdığımız barış ve kardeşlik duygularıyla 31 Mayıs saat 19.00 da parkımıza gideceğiz.”