Yunanistan’da genel grev: On binler meydanlara aktı

Geçtiğimiz yıl 28 Şubat’ta Atina-Selanik seferini düzenleyen özel bir ulaşım şirketine ait trenin Tempi kenti yakınlarında raydan çıkması sonucu felaket yaşanmış, 57 kişi hayatını kaybetmişti. Kâr hırsı ile insan hayatını önemsizleştiren politikaların ve denetimsizliğin yol açtığı, Yunan devletinin gözetiminde gerçekleşen bu katliamın yıl dönümünde işçi ve emekçi sendikaları tarafından sağlık, ulaşım, eğitim alanlarını da kapsayacak şekilde genel grev çağrısı yapıldı.

Yunanlı devrimcilerin de güçlü şekilde katılım çağrısı yaptığı grevin iki yönü bulunmaktaydı. İlki, Tempi’de 57 kişinin ölümü ile sonuçlanan facianın bir kaza değil, göz göre göre gerçekleşen bir katliam olduğu gerçeğiydi. Gerici sistemin özelleştirme politikaları, insan hayatını tehlikeye atan denetimsizliği ve kâr hırsı uğruna güvenliği arka plana iten politikalara zemin hazırlıyor oluşu Tempi kazasının esas sebebiydi. Grevin hedeflerinden biri, bu gerici politikaya karşı mücadeleyi yükseltmek ve gerici sistemi teşhir etmekti.

İkinci olarak, eğitim alanında özelleştirmelere, eğitimin ticarileştirilmesine karşı öğrencilerin devam eden direnişine ortak olmak, artan maliyetler altında ezilen çiftçilerin sesi olmak ve çalışma saatlerinin yükseltilmesi, grev hakkının kısıtlanması şeklinde işçi ve emekçilere yönelik yakın zamanda hayata geçirilen saldırı politikalarına karşı mücadeleyi sürdürmekti.

28 Şubat günü erken saatlerde işçiler, çiftçiler, öğrenciler, eğitimciler, sağlık emekçilerinin de içinde olduğu on binler Yunanistan’ın tüm kentlerinde meydanları doldurdu.

Birçok kentte esnaf kepenklerini açmazken, işçiler şalter indirdi. Kamu alanında birçok kurum gün içinde işlem yapamaz hale geldi. İşçiler, çiftçiler ve emekçiler hayatı durdururken, Atina’da saat 11.00 itibarıyla yürüyüşler başladı. Sokaklarda sistemi teşhir eden pankartlar ile ilerleyen insan seli egemen sınıfları korkuturken devlet yoğun polis varlığı ile kitleyi baskı altına almaya çalıştı. TKP/ML militanlarının da KKE (m-l) ile aynı kortejde yer aldığı yürüyüş, tüm baskı ve sindirme girişimlerine rağmen önce meclis önüne, ardından da başlangıç yeri olan Omonia Meydanı’na kadar devam etti. İlk olarak polis tarafından meclis önünde kitleye saldırı gerçekleştirilmesi, on binlerin öfkesinin sel olup akmasına engel olamadı. Ardından Omonia Meydanı’nda eylemi bitiren kitleye yeniden saldırı gerçekleşti. Kitle ise ara sokaklarda barikatlar örerek saldırıya karşılık verdi, polis barikatları aşamayarak geri çekilmek zorunda kaldı.

Bu grev ile birlikte bir kez daha Yunan halkı, sistemin gerici politikalarına karşı sessiz kalmayacağını, mücadeleyi yükselterek karşılık vereceğini haykırdı.

(YUNANİSTAN)