YKP (m-l) 9. Konferansı’nı başarıyla gerçekleştirdi

HABER MERKEZİ- Yunanistan Komünist Partisi (m-l)’nin 9. Konferansı 22 Mart günü “İşçi sınıf ve Halk için, Bağımsızlık ve Sosyalizm” şiarıyla genele açık bir selamlama etkinliğiyle startını verdi ve 25 Mart günü sonuçlandı. Konferansı bir çok Yunan devrimci, ilerici örgüt ve parti mesajlar sunarak selamladı. TKP/ML de konferansa katılım sağladı. Türkçe ve Yunanca selamlama mesajları okundu. TKP/ML mesajı okunduktan sonra Yunanca ve Türkçe olarak enternasyonal dayanışma sloganları atıldı.

Örgüt ve partilerin selamlamalarından sonra parti önderliği bir selamlama gerçekleştirdi. Daha sonra YKP(m-l) faaliyet ve değerlendirme raporu özet olarak okundu. Son 4 yıl boyunca Yunanistan işçi sınıfının durumu, mücadelesi, egemen sınıfların içinden geçtiği koşullar ve saldırıları; dünyadaki durum, emperyalist-kapitalist sistemin ezilen halklara yönelik saldırıları, kendi aralarındaki çelişkiler ve genel sürece dair değerlendirme yapıldı.

Açılış etkinliği Enternasyonal Marşın okunması ve saygı duruşu ile sonlandırıldı. Üç gün boyunca süreç, yönelim ve örgütsel durumu içeren tartışmalar gerçekleştirildi. İdeolojik-politik çizginin belirlediği hatta yürüyen tartışmalar, açık ve yoldaşlık ilişkilerini pekiştirip güçlendirecek şekilde gerçekleşti. Oldukça zengin ve içerikli ve de aynı zamanda yüksek katılımla tartışmalar gerçekleşti. TKP/ML MK’nın konferansa gönderdiği mesaj şu şekilde;

“KKE(m-l) 9. KONFERANSI’NA;

Yoldaşlar,

Gerçekleştirmekte olduğunuz 9. Konferansınızı komünizme olan inancımızla selamlıyoruz. Burada bulunmak, sizle bu heyecanı paylaşmak, komünizm düşümüzde ortak iradeyi bir kez daha deklere etmenize tanık olmak bizim için bir onurdur. Kardeş partimiz olan siz KKE(m-l)’li yoldaşlarla partimiz TKP/ML yoldaşça dayanışma içindedir. Enternasyonal proletaryanın Yunanistan temsilcisi olan siz yoldaşları enternasyonal proletaryanın Türkiye temsilcisi TKP/ML olarak selamlıyoruz.

Yoldaşlar, emperyalist-kapitalist sistemin dünya halklarına, ezilen uluslara yönelik saldırısı durmaksızın devam ediyor. Ortadoğudan Doğu Avrupaya, Balkanlardan Akdenize, Afrikadan uzak Asyaya ve Latin Amerikaya kadar dünyanın her tarafını emperyalist sistem kurak çöllere çevirmektedir. Tüm dünya coğrafyası kan gölüne dönüşmüştür. Hepsi emperyalist kapitalist sistemin doymak bilmeyen kar hırsının sonucudur.

Dünya halkları örgütsüz, dağınık, öncüsüz ve öndersiz bir şekilde barbar emperyalist sisteme karşı direnmekte, mücadele yürütmektedir. Dünya halkları, proleter öncünün kurmaylığıyla mücadelesini doğru temele oturtabilecek, emperyalist-kapitalist sistemin can evine yönelen bir savaşım verebilecektir. Komünizm perspektifini ve Marksizm-Leninizm-Maoizmi kuşanmadan işçi sınıfı ve halkların kurtuluşu olanaklı değildir. Onun için Komünist partilerin güçlenmesi, daha fazla örgütlü bir yapıya kavuşması hayatidir. Konferansınızın; Yunan işçi sınıfına ve emekçi halka yönelik daha güçlü mücadele ve örgütlenme perspektifi, enternasyonal proletaryanın davasına daha fazla ideolojik bağlılıkla sonuçlanacağına tüm kalbimizle inanıyoruz.

Yoldaşlar,

Her konferans ve kongre komünistler için daha güçlü bir irade ve eylem birliği olanağı demektir. Yoldaşlar, partimiz tarihinde edindiğimiz deneyimler bize göstermiştir ki; sağlıklı yürüyen ideolojik mücadele ve konferanslarda bunun gerçekleşmesi sonrası daha güçlü bir mücadele zemini oluşmaktadır. Ne zaman ki konferanslarda sağlıklı ideolojik mücadele yürütülmediği, farklılıklar ve aynılıklar tespit edilemediğinde zayıflık, zaafiyet ve geriye düşme kaçınılmaz olmaktadır. Bu anlamda konferanslar ve kongreler burjuva çizgi ile proleter çizgilerin belirginleştiği, yüzünü daha açık bir şekilde gösterdiği ve proleter çizginin bu mücadele ile güç kazanarak çıktığı olanak anlamına gelmektedir. Konferanslarda tespit edilen burjuva çizginin ıslah edilip, ikna edilerek proleterleşmesine zemin sunan şey ise iki çizgi mücadelesi, parti disiplini ve demokratik-merkeziyetçilik olmaktadır.

İşte partimiz içinde boy veren burjuva kliğin, ıslah olmaz yapısı bunların hiç birini benimsememesi ve bir kongre ya da konferans zemininde kaçmış olmasıdır. Hiç kuşkusuz bu durum partimizin daha güçlü bir ideolojik mücadele yürütme zeminini sabote etmiştir. Bu aynı zamanda irade ve eylem birliğinin de zedelenmesi anlamına gelmektedir. Bu partimiz için oldukça önemli bir deneyim olmuştur. İki çizgi, mücadelesi, parti disiplini ve demokratik-merkeziyetçiliğe bağlanmış bir örgüt içi mücadelenin ilerleme ve gelişmenin temel dinamiklerinden biri olduğunu daha net görmüş bulunuyoruz. Bunun içinde sağlıklı örgütlenen konferanslar ve kongreler, parti içi çizgi mücadelesinde sabır ve sebatla disiplinli olma ve daha üst düzeyde birliği sağlayacak bir mücadele anlayışına sahip olmak önemlidir.

Yoldaşlar, altını özellikle çizmek istediğimiz nokta iki çizgi mücadelesidir. Parti içinde çıkan farklı düşünce ve yaklaşımların bir sınıfa ait düşünceler olduğu, bu çizgilerin parti disiplini zemininde amansız ve kesintisiz bir mücadeleyi içermesidir. Bunun olmadığı yerde liberalizmin, sağcılığın, “bir arada barış içinde yaşamanın” tüm olanakları oluşmaktadır. Partimizi içten içe kemiren ve partide hizipçiliğin boy vermesine neden olan zemin bu olmuştur. Bu anlamda Komünist partide iki çizgi mücadelesinin önemini bir kez daha büyük sıkıntılar sonunda daha güçlü kavramış bulunuyoruz. Yine iki çizgi mücadelesinin en sağlıklı zemininin partinin en yüksek iradesi olan konferans ya da kongre olduğunu da, olması gerektiğini de çok net şekilde gördük.

Partimiz TKP/ML’nin yaşadığı son üç yıllık süreçte belki de altını en çok çizdiği ve rehber edindiği slogan şu olmuştur: BİRLİK-ELEŞTİRİ-DAHA ÜST DÜZEYDE BİRLİK.

Şimdi biz, gerçekleştirmekte olduğunuz konferansınızı çıkardığımız bu deneyimle selamlamak istiyoruz. BİRLİK-ELEŞTİRİ-DAHA ÜST DÜZEYDE BİRLİK.

Yoldaşlar; halk güçleri içinde gelişen ve her geçen gün büyüyen tasfiyeci ve reformist bir akım söz konusudur. “Partisiz devrim”, “öndersiz devrim”, “zora dayanmayan devrim”, “sistemi reforme ederek devrim” vs şeklinde kitlelere kendini pazarlayan ve kitleleri buna ikna eden bir akım söz konusudur. Bu tasfiyeci ve reformist akım komünist ve devrimci güçler içinde de olabildiğince etkili olmaktadır. Uluslararası Komünist hareket içinde bu rüzgarın etkisi küçümsenmeyecek boyuttadır. Buna karşı komünistlerin bir an dahi uyanıklığı elden bırakmaması zorunludur. 9. Konferansınızın bu akımlara karşı da bir meydan okuma olacağına şüphe duymuyoruz.

Yoldaşlar, konferansınız önemli bir süreçte ve belki de dönemeçte gerçekleşmektedir. Emperyalist sistemin hem politik hem de ekonomik kriz içinde olduğu, emperyalist güçler arasında çatışmanın yoğunlaştığı ve bölgesel ölçekli savaşların yaygınlaştığı, tüm sorunlu alanlarda gerginliklerin çıktığı, verili sistemlerin çatırdadığı koşullardan geçiyoruz. Aynı zamanda ezilen kesimlerin daha fazla değişim istediği ve bunu gerçekleştirmek için mücadeleye daha hazır olduğu bir süreç yaşanmaktadır. Tamda bu dönemde komünist çizgisine daha sıkı sarılmış, önüne çıkan çelişkilere ve onun iç bağlantılarına odaklanmış, ittifak güçleri ile ilişkileri daha sıkı tutan, tarihsel önderlik rolünü unutmayan, var olanı kabul etmeden aşmaya çalışan bir parti yönelimi zorunlu ve elzemdir.

Partiniz KKE (m-l)’in bu konferansında; parti birliğini en üst düzeyde sağlayacak iki çizgi mücadelesini; partiyi daha mücadeleci yapacak şekilde çelişkilere pratik müdahalelerde hızlı ve etkin kılan hattı; daha geniş kitleleri örgütleyecek yönelimi gerçekleştireceğine inancımız tamdır. Enternasyonal proletaryanın ve partimizin siz yoldaşlardan beklediği ve umut ettiği de budur.

Konferansınızı yeniden coşku ile ve devrimci duygularla selamlıyoruz.

-YAŞASIN PROLETERYA ENTERNASYONALİZMİ

-YAŞASIN KARDEŞ PARTİMİZ KKE (m-l)’İN 9. KONFERANSI

-ŞAN OLSUN YUNAN İŞÇİ SINIFININ ÖNDER KURMAYI KKE( m-l)’E

-ŞAN OLSUN MARKSİZM-LENİNİZM-MAOİZM’E!

-YAŞASIN PARTİMİZ TKP/ML, ÖNDERLİĞİNDE Kİ TİKKO, TMLGB

TKP/ML-MK

MART 2019 ”