HABER MERKEZİ- Yerine kayyum atanarak görevden uzaklaştırılan Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan’a İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından idari soruşturma başlatıldı.
‘Belediye müdürlüklerinin yerinin değiştirilmesi’, ‘eşbaşkanlık sistemi’, bazı belediyelere ‘ayrımcılık yapılması’ ve ‘belediye çalışanlarını başka sendikaya geçmeleri için zorlamaları’ gibi iddialarla hakkında soruşturma açıldığını söyleyen Bedia Özgökçe Ertan, yaptığı açıklamada, “HDP’nin Amed, Mardin ve Van belediyelerine kayyum atandı. Bu planlamanın evvelce olduğunu belgelerle ispat edildiğini tüm kamuoyu biliyor. Kayyum atanma gerekçesi aslında hiçbir şekilde yokken ve kayyum atanmasının asla bir gerekçesi olamazken Türkiye’de ne yazık ki özellikle HDP’ye, Kürt halkına yönelik kayyum atama darbesi devam ediyor. 12 Eylül darbe zihniyetini taşıyanlar bugün hala darbeci zihniyetle hareket ederek Kürtleri ötekileştirerek, idaresi ve geleceği yok sayılarak iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Ancak biliyoruz ki bu ülkede gerçek anlamda demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlük kazanacak dedi.
‘AMAÇ HDP’Yİ HEDEF GÖSTERMEK VE KAYYUMLARA HAKLILIK KAZANDIRMAYA ÇALIŞMAK’
Günlerdir kamuoyunda 3 büyükşehir belediye eş başkanlarına dönük türlü yalanlar ve iftiraların atıldığını ifade eden Özgökçe, aslı amacın HDP’yi hedef göstermek ve görevden uzaklaştırılmalara haklılık kazandırmak olduğunu belirtti:
“Ulusal basında hiç yer almadığımız kadar yalan haberlerle anılıyoruz ve bizler sürekli hedef gösteriliyoruz. Ancak gerekçelere baktığımızda bizler hakkında açılan soruşturmalar ve bize tebliğ edilen yazılara baktığımızda gerekçelerin ne kadar eften püften olduğunu kamuoyunun bilgisine sunmak istiyoruz. Soruşturma içeriğine baktığımızda gerekçelerden bir tanesi daire başkanlarını ve bazı müdürleri görevlerinden alıp yerlerine başkalarını atamam şeklinde bir gerekçedir. Bir diğer gerekçede eşbaşkanlık uygulaması, bir diğer gerekçe personel üzerinde sendika değişliği baskısı yapma iddiası. Ayrıca bir gerekçe de belediyeler arasında parti ayrımı gözettiğim iddia edilmiştir. Bunların tümü zaten birinci kanuna, anayasaya aykırı hem de eften püften bahanelerle açığa çıkan hususlardır. İçişleri Bakanı’nın bize yönelik televizyonda yaptığı açıklamalar tam bir manipülasyondur. Buradaki amaç HDP’yi hedef göstermek, bizleri bu yalan algıyla görevden uzaklaştırılmanın gerekçesine haklılık kazandırmadır” dedi.
‘EŞBAŞKANLIK UYGULAMAMIZ KAYNAĞINI ANAYASADAN, ULUSLARARASI YASALARDAN ALIYOR’
Soruşturma konusu yapılan dört gerekçeye ilişkin değerlendirmeler de de bulunan Özgökçe, eşbaşkanlığa ilişkin şunları söyledi:
“Eşbaşkanlık uygulamasına dair hususu açıklamıştık. Eşbaşkanlık uygulaması yerel demokrasinin hayata geçmesi için en önemli adımlardan birisidir. Hatta Türkiye’ye vaadimizdir. Bu partimizin programı ve tüzüğünde yer alıyor. Ayrıca siyasi partiler kanununda da geçerli hukuki bir sebeptir. Bizim eşbaşkanlık uygulamamız kaynağını anayasadan, kaynağını uluslararası yasadan, Avrupa Birliği Yerel Yönetim Özerklik Şartı’ndan ve elbette ki sandık iradesinden alıyor.”
‘ÇALIŞANLARIN YERLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ’ İDDİASI SADECE BİZİ İÇİN UYDURULMUŞ’
Daire başkanlarını yerlerini değiştirmeye dair gerekçeyi de değerlendiren Özgökçe, gerekçelerin sadece kendileri için uydurulmuş olduğunu savundu:
“Bunun kanunla da hukukla da bir soruşturma gerekçesi yapılacak bir yanı yok ve izahı mümkün değildir. Belediye yönetimi belediye başkanının görev ve yetkilerini kullandık. Belediye yönetiminde yolsuzluğa bulaşmış, rüşvetle anılan, ses kayıtlarının olduğu daire başkanları ve çok önemli makamlarda ve insanlar vardı. Ben o kişilerin kadrosunu iptal ettim. Çünkü mücadele ettiğimiz rüşvet ve yolsuzluk, hırsızlıktır. Şimdi kayyum atanır atanmaz tekrar o isimler, adı rüşvete bulaşmış, mülkiye müfettişlerince de soruşturma konusu edilmiş isimler bugün tekrar en önemli görevlere getirilmişlerdir. Kayyum gelir gelmez aynı dakika ve saatler içerisinde bütün daire başkanlarını, müdürlerini görevden aldı. Dünyanın her yerinde ve Türkiye’de seçimle iş başına gelinen yerlerde yönetimler değişebilir. Herkes kendi ekibiyle çalışabilir. Biz göreve geldiğimizde kimin hangi görevde daha liyakat sahip olduğunu düşündüysek o kişilerle çalıştık. Bu görev ve yetki alanımızdadır. Türkiye’de başka herhangi bir belediyede bu anlamda Mülkiye Müfettişlerinin soruşturma yaptığı herhangi bir belediye var mıdır? Yoksa bu uygulama sadece bize mi yöneliktir. Göreceksiniz ki bu sebepler sadece bizler için uydurulmuş gerekçelerdir.”
‘BELEDİYELER ARASINDA AYRIM İDDİASI TAMAMEN İFTİRA’
Belediyeler arasından ayrım yapıldığına dair iddiaları da yalanlayan Özgökçe, “Bunlar tamamen iftiradır. Böyle bir şey söz konusu bile değildir. Bu olaya dair AKP’li bir belediye başkanının attığı tweet sonrasında Mersin Cumhuriyet Savcılığı hakkımızda soruşturma başlatmıştır. Bu soruşturma sonrasında da Mülkiye Müfettişleri de hakkımızda soruşturma başlatmıştır. Biz belediyenin 75. maddesindeki yetkimizi kullandık. Kaldı ki meclis bu kararı vermiştir. Kamu yararı söz konusu olan her hususla ilgili belediyelerin yetkisi söz konusudur. Bunları kamuoyunun tartışması, bilmesi gerekir. Çünkü bizler hakkındaki gerekçeler eften püftendir” diye konuştu.
‘YAPILAN SİYASİ DARBEDİR’
Yapılanların siyasi darbe olduğunu çok iyi bildiklerini vurgulayan Özgökçe, ‘Bizim geri adımımız ya da korkumuz yok” dedi:
“Tıpkı 4 Kasım Darbesi gibi bu siyasi darbe de yine partimize yönelik, Kürt halkına yöneliktir. Buna dair hakkımızda açılan soruşturmalara dair her kesimin sorularını açık yüreklilikle cevaplamaya hazırız. Bizler hakkındaki iddiaların hiçbir geçerliliği yoktur. Bu anlamda bağımsız ve tarafsız bir yargı gözü incelediğinde hem beraat edeceğimiz husus açıktır, hem de bu anlamda bizim bir geri adımımız ya da korkumuz yok.” (MEZOPOTAMYA AJANSI)