HABER MERKEZİ- YDK (Yeni Demokrat Kadın) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ile ilgili “25 Kasım’da Sokaklardayız, Öfkeni Kuşan Sen de Gel!” başlıklı bir açıklama yaparak 25 Kasım eylemliklerine katılım çağrısı yaptı. YDK’nın açıklaması şöyle:
“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün, Dominik Cumhuriyeti’nden bize ulaşan kanlı bir tarihi ve destansı bir direnişi var. Bu tarih, bir diktatöre karşı yapılan onurlu mücadeleyi bizlere anlatıyor. Her 25 Kasım’da, sokağa inip “Kadına Karşı Yapılan Her Türlü Şiddetin Karşısındayız” demeden önce, katliam ve zulümle beslenen bir diktatörü deviren, özgürlük simgesi üç kız kardeşin mücadelelerini okumamız bugünkü mücadelemize ışık tutacaktır.
Rafael Trujillo adlı diktatör, 1930’da askeri darbe yaparak Dominik Cumhuriyeti iktidarını ele geçirdi. Bu diktatör, ülkeyi tam 31 yıl boyunca baskı ve zulümle yönetti. Dominik diktatörlüğüne, baskının olduğu her yerde direnişin de var olacağını hatırlattı Mirabel Kız Kardeşler. Üç mücadeleci kadını pek çok kez hapse atarak direnişlerini kırmaya çalışan Trujillo başarılı olamayınca tüm mal varlıklarına el koymuştur. Baskı ve zulümle kadınların direnişini kıramayan Trujillo bir konuşmasında şöyle der: “Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel kardeşlerdir” Bu konuşmanın ardından 25 Kasım 1960’ta eşlerini hapishanede ziyaret eden üç direnişçi kadın tecavüz edilerek katledilmişlerdir. Trujillo’nun evde ki hesabı çarşıya uymamış ve Mirabel Kız Kardeşler’in katledilmesi mücadelenin sonunu getirmemiş tam tersine fitilini ateşlemiştir. Üç mücadeleci kadın sayesinde Dominik diktatörlüğü tarihin kirli sayfalarına atılırken Kasım ayı ise şiddetle mücadele ayı olarak kalmıştır.
58 yıl önceye ve bu güne baktığımızda, yok sayılan kadınlar olarak direnmekten ve mücadele etmekten başka çaremiz gözükmüyor. Mirabel kardeşlerin direnişçi ruhu bu gün işçi havzalarında, yaylalarda, dağ başlarında, okulda, evde ve sokakta dolanmaya devam ediyor. Sendikal örgütlenme hakları için direnen Flormar işçilerinin, mücadeleleri kazanımla sonuçlanan Uyum Marko işçilerinin, emeği yok sayılan ev işçilerinin, LGBTİQ’lerin, ekonomik kriz kıskacında yaşam mücadelesi veren kadınların, bir çiçekten başka bir çiçeğe dönüşen Gül ve Hasret’lerin mücadelesinde yer alıyor-yol gösteriyor.
ZULMÜN OLDUĞU HER YERDE İSYANDA OLALIM!
24-28 Kasım 2016 tarihlerinde Dersim Aliboğazı’nda kimyasal bombalarla katledilen Gamze Gül Kaya, Esrin Güngör ve Hatayi Balcı tıpkı Mirabel kız kardeşler gibi bir kez daha kızıla boyamışlardı Kasım ayını. Kadın bilincini kuşanarak erkek egemenliğine savaş açan Gamze, Ersin ve Hatayi bizlere zulmün olduğu her yerde direnişin ve isyanın kaçınılmaz olduğunu hatırlatarak güneşe koştular.
Baskı ve zulmün kendisini iliklerimize kadar hissettirdiği böylesi bir süreçte sırtımızı yol gösterenlerimize yaslamak, yüzümüzü ise mücadeleye dönmek zorundayız. Yıllar önce devletin bizzat katlettiği Mirabel kardeşler de bu gün yine devlet eliyle katledilen direnişçi kadınlarımızda, “Şiddetin mağduru değil her daim kadın mücadelesinin özneleri” olmamız için talimat veriyor bizlere.
Bu bilinç ve hesap sorma öfkesiyle tüm kadınları, dayanışmaya, sadece 25 Kasım’da değil her gün alanlarda olmaya, mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.
Onların talimatlarını şiar edinelim ve isyanı kuşanıp karanlığı aydınlığa çıkartmak için ablukaları özgürlük sloganlarımızla yaralım
Sokaklar da Barbara, Meral, Nergiz, Beşler, Gamze, Hatayi, Esrin, Hasret, Gül ve daha niceleri olmak, özgürlük sloganlarını dilden dile dolandırmak, sancaklarını pusulamız edinmek için kadın bilinciyle sokağa hesap sormaya!”
Yeni Demokrat Kadın (YDK)
Kasım 2018