HABER MERKEZİ- Yeni Demokrat Gençlik Dergisi yayın hayatına verdiği “zorunlu” aranın ardından “Sınırsız Saldırılara Karşı, Baharı DİRENİŞLE Karşılayacağız” manşetiyle okurlarıyla buluştu. Halk gençliğinin isyanını örgütleme misyonuyla 27 yıldır Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’nda mücadelesini sürdüren Yeni Demokrat Gençlik, okurlarıyla yeniden buluşmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, öğrenci gençliğin, işçi gençliğin, işsiz gençliğin, köylü gençliğin, Kürt gençliğinin, genç kadınların mücadelesinin sesi olacaklarının altını çizdi.
Yeni Demokrat Gençlik Dergisi’ne Umut Yayımcılık büroları; Kadıköy, Taksim, Beşiktaş Mephisto ile Ankara İlhanİlhan kitabevlerinden ulaşabilirsiniz.
YDG’nin yeni sayısı ile yaptığı açıklamanın tamamı şöyle;
“Merhaba, dergimizin çıkışı için verilen “zorunlu” arayı sonlandırarak, okurlarımızla yeniden buluşmanın heyecanı içindeyiz. İki aylık periyotla çıkacak olan dergimizi, halk gençliğinin mücadelesine ışık olması, gençliğin mücadelesinin aktif bir parçası ve öznesi olması bilinciyle ele aldık.
Dergimiz; halk gençliğinin sorunlarını kapsaması ve çözümün aktif parçası olması ancak kolektif bir emek ve sahiplenmeyle mümkün olacaktır. Bunun başarılması ise ancak dergimizin mücadelemizde oynadığı rolün kavranmasıyla mümkündür. Okurlarımızın bu konuda göstermesi gereken duyarlılık değil, sahiplenmedir.
Dergimiz; ilk çıkışından bugüne 27 yıllık mücadele tarihimizin devamcısı ve takipçisidir. Bu anlamda geçmiş mirasımızı büyütmeye, bu mirası ileri mevzilere taşımaya ve zaferle taçlandırmaya kodlanmış mücadelemizin takipçisi olmaya devam edecektir. Gençlik saflarımızda boy veren tasfiyeciliğin soyunduğu kurumsal temsiliyetin hükmü bu nedenle yoktur. Çünkü onlar sadece içinden geçilen süreçte ilkelerin reddine değil, siyasal iktidarı hedefleyen çizginin de reddine soyunmuşlardır. Bu reddi “yenilenme”, “dogmatizmi aşma” iddialarıyla yapmış olmaları, savundukları reformist tezleri gölgelemez. Bu nedenle temsiliyetleri ve temsil hakları yoktur.
Dergimiz; halk gençliğine ulaşma, onların sorunlarına temas etme ve çözüm üretmenin öznesi olmak zorundadır. Bu noktada anlaşılması gereken, tüm okurlarımız politikleşme hedefiyle gençliğin sorunlarına yoğunlaşmalı ve dergimiz bu yoğunlaşmayla üretmelidir. Gençlik kitlesine temas, onların sorunlarına dokunma ancak somut durumun analiziyle mümkündür. Bunu başardığımız oranda soyut ve genelleme yapmanın ötesinde somut politikalarla mücadele sahnesine çıkar ve daha aktif yer alırız.
Dergimiz; öğrenci gençliğin, işçi gençliğin, işsiz gençliğin, köylü gençliğin, Kürt gençliğinin, genç kadınların mücadelesinin sesi olacaktır. Bu seslenişin en geniş kesimlere duyurulması için önemsenmesi gereken diğer bir nokta da dergimizin dağıtım ağının oluşturulmasıdır. Bulunduğumuz alanların tümünde dergimizin yaygın dağıtımını hedeflemeliyiz. Çalışmamızın başarısının bir anahtarı da budur.
68 gençlik hareketinin 50. yılını karşılayacağız. 50 yıl önce ülkemiz topraklarında sadece başkaldırının tarihi değil, Suphiler’den sonra komünist dünya görüşünün bu coğrafyadaki temelleri de atıldı. Bu tarihsel sürecin elbette öğrettiği bir dizi şey vardır ve bunlardan biri de gençliğin sınıf mücadelesinde üstlendiği rolün belirleyici özelliğidir. Değişim bu hızlı devinimin içinde yaşanacak, gelişim ve ilerleyiş böylesi kararlı ve cesur, bilge ve atik zamanların içinde filizlenecektir. Bu misyonu kavrayalım, bu misyonun gereklerini yerine getirmek için ileri atılalım…”