HABER MERKEZİ – İstanbul’da 2013’te yapılan Newroz kutlaması sırasında yaptıkları konuşmalar nedeniyle HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder hakkında ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla açılan davanın duruşmasına yarın devam edilecek. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı dava dosyasının ilk duruşması 14 Aralık 2017’de görüldü.
Davanın ilk gününden bu yana Demirtaş ve Önder ile avukatlarının dile getirdikleri talepler mahkeme heyetince reddedildi. Mahkeme heyeti, duruşmada savunma için son kez süre verdiği Demirtaş’ın duruşmada hazır edilmesini istemişti. Silivri Hapishanesi Kampüsü karşısında bulunan 2 No’lu duruşma salonunda yarın görülecek duruşmaya Demirtaş’ın katılması bekleniyor.
KONUŞMAYI ÇÖZÜMLEYEN POLİS HDP’Yİ PKK, HDK’Yİ HPG YAPTI
Soruşturmayı yürüten bazı savcı ve polislerin görevlerinden ihraç edildiği davanın tek delili ise Demirtaş ve Önder’in Newroz’daki çözümü yanlış yapılmış konuşmaları. Öyle ki Demirtaş ve Önder’in konuşmalarında sarf ettikleri ‘HDP’, ‘HDK’ ifadeleri, yapılan çözümlerde ‘PKK’ ve ‘HPG’ olarak tutanaklara geçirildi. Bu konuşmalarının yapıldığı dönemde İstanbul TEM Şube Müdürlüğü’nde görev yapan polislerden yüzlercesi ihraç edildi. Avukatların soruşturmayı başlatan savcı ve konuşma çözümlerini yapan polisler hakkında ‘FETÖ’ soruşturmaları’ kapsamında işlem yapılıp yapılmadığını araştırması yönündeki talepleri de reddedildi.
Yine söz konusu konuşmaların yeniden çözümlenmeleri için bilirkişiye gönderilmesi yönündeki talep de reddedildi. 2013 Newrozu’nda yapılan konuşmalara ilişkin 2 yıl sonra başlatılan soruşturmanın davasına ise 2017 yılında başlandı.
14 Aralık 2017 tarihinde ilk duruşması görülen davanın 5 ayda 3 duruşması daha görüldü. 5 aylık sürede mahkeme heyeti avukatların tüm taleplerini reddetti. Avukatların taleplerini her defasında “davayı uzatmak istiyorsunuz” gerekçesiyle reddeden mahkeme heyeti, Demirtaş’a “son sözü” vermek üzere duruşmayı 30 Nisan’a erteledi.
Demirtaş’ın avukatlarından Arzu Kayaoğlu, davaya konu olan konuşmaların 2013 İstanbul Newrozu’ndaki konuşmalar olduğunu belirterek, “O dönem Çözüm Süreci’nin başlangıcı olan Newroz’du. Tüm ana akım medyada canlı olarak yayınlanan Newroz’du. Newroz’dan sonraki gün iktidara yakın gazetelerin birçoğu manşetini ‘Yüz binlerin toplandığı barış Newroz’u’ ve ‘Demirtaş ve Önder’den barış mesajları’ başlığı ile duyurdu” hatırlatmasında bulundu.
BİRLEŞTİRİLMEYEN TEK DAVA
Kayaoğlu, Demirtaş’ın yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasına dikkat çekerek, “Ankara’daki davanın duruşmasında daha usule ilişkin beyanlar alınıyor. 31 ayrı dosyanın birleştirildiği, hatta yargılama devam ederken Elazığ’da aynı kapsamda olan bir yargılama dosyası resen birleştirildi. Birleştirme konusunda hem Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nden talepte bulunduk hem de İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nden. Propagandaya ilişkin açılan bütün davalar Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava ile birleştirildi, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava hariç” dedi. Kayaoğlu, mahkemenin tutumunu “Bir an önce karar vermek yönünde” şeklinde tarif etti.
‘SES ÇÖZÜM TUTANAKLARI YANLIŞ’
Yargılamaya konu konuşmanın polisler tarafından yapılan çözümlemelerine dair ise Kayaoğlu, şunları söyledi:
“Polislerin yapmış olduğu çözümleme tutanaklarında ya anlaşılamadı diye nokta konulmuş ya da çok farklı şeyler konulmuş. Ses çözüm tutanaklarında HDP ve HDK olan yerler PKK veya HPG olarak geçirilmiş. Bunun özellikle yapıldığını düşünüyorum. Yapılan konuşmalar çok net olmasına rağmen bu yapılmış.”
‘KÜRT SİYASETÇİLERE YAPILAN KUMPASLARIN AÇIK KANITI’
Ergenekon ve Balyoz davalarının soruşturma ve kavuşturma aşamalarında yer alan savcı ve polislerin ihraç edildiğini hatırlatan Kayaoğlu, “Ergenekon, Balyoz davalarında kumpas kurdukları için yüzlerce polis ihraç edildi. Bu ses kanıtları da Kürt siyasetçilere yapılan kumpasların açık kanıtı. Herkese kumpas kuranlar Kürt siyasetçilere mi kumpas kurmayacak? Bizim öncelikli talebimiz bu konuşmaların çözümünü, mahkemenin kendisi yapması gerekir. Mahkeme ısrarla reddetti. Savcılık talebin yerinde olduğunu belirtti. Biz ‘böyle bir konuşma yapmadık’ diyoruz, onlar da ‘siz yaptınız bu konuşmayı’ diyor. Doğrudan doğruya yargılama başlarken mahkeme kararını bir nevi vermiş oluyor. Bunlar müvekkilimize yapılmış olan kumpaslar” diye konuştu. (Mezopotamya Ajansı)