Adına “Çözüm Süreci” denilen ateşkes süreci bozulduğundan bu yana gerilla bölgelerine yönelik saldırılar son süreçte yoğunlaşmış, düşman Dersim’de özellikle hava saldırılarında ağır kayıplar verdirmişti. Gerilla, değişen bu yeni sürece uyum sağlamaya çalışsa da yılların yarattığı gevşemeyi bir anda söküp atmak, hareket tarzını yeni duruma göre değiştirmek kolay olmamıştı. O yıl bölgede faaliyet yürüten hemen hemen bütün örgütlerin verdiği toplu kayıplar da bunun en açık göstergesiydi.
Tarih 24 Kasım 2016… O sabah da diğer günler gibi sakin başlamıştı. Sonbahar süreciydi ve artık hazırlıklar hemen hemen bitmiş, savunma-saldırı grupları görev yerlerine gitmeye hazırlanıyordu. Saat 13.00 civarında gökyüzünde keşif uçağının sesi duyulduğunda vadide bulunan bütün gerillalar son hazırlıklarını tamamlama telaşındaydılar. Bazı gruplar, henüz tamamlayamadıkları kamp çalışmasını bitirmeye çalışıyor, kendi kamplarının inşaatını bitiren gruplar ise vadideki diğer görevleri yerine getirmeye çalışıyordu. Bir yandan da düşmanın sonbahar operasyonu için belirlenen saldırı-savunma gruplarının planlaması için bir araya gelinmişti.
Heron’un kısa sürede gitmemesi, üzerlerinde dolaşması, gerek yakındaki bir noktada yanan yemek ateşi, gerekse de toplantı yapılan yerde sönmeye yüz tutan közün varlığı hareketin tespit edildiğine dair olasılıkları güçlendirmişti. Ses artık duyulmaz olunca Heron’un gittiği düşünülerek grup parça parça dağıldı. Oysa Heron gitmemiş, sadece biraz yükselmişti. Üstelik de ikinci bir Heron da gelmiş dağılan grubun bütün hareketi düşman tarafından tespit edilmiş, savaş uçakları görünmüştü bile…
İlk olarak kadın yoldaşların noktasından duyuldu bomba sesi. Yükselen simsiyah dumanların ardından, Orhan (Alican Bulut) yoldaşın sesi geldi sonra. Yoldaşlarına sesleniyordu. Bu sesin ardından ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci bomba… Hareketin tespit edildiği her yere yöneldi bombalar… Ve karardı her yer, ardından alev alev yandı… Yanan sadece Aliboğazı’ndaki ormanlar değildi. Gerilla yürekleri de yangın yeriydi şimdi… Bombalar dokuz canımızı koparmıştı bizden…
Özlem (Hatayi Balcı), Zilan (Esrin Güngör), Ekin (Gamzegül Kaya), Munzur (Serkan Lamba), Ahmet (Yetiş Yalnız), Cem (Umut Polat), Tuncay (Murat Mut), Ferdi (Doğuş Fırat Doğan) ve Orhan (Alican Bulut) yoldaşlar kendilerinden önce gidenlerin umudunu yüklenerek yükselttikleri bayrağı, yoldaşlarına bırakarak ölümsüzleştiler.
Bozan’da bulunan savunma grubunun komutanı Aşkın (Hasan Karakoç) yoldaş, Komutanlık’taki yoldaşlarla gerekli planlamaları yapmış, görev yerine doğru yola çıkmıştı… Uçak vuruşlarının ardından Bakış (Samet Tosun) ve Hakan (Ersin Erel) yoldaşlarla birlikte hemen hızlıca bir değerlendirme yapıp hazırlıklarını yapmış, yola çıkmışlardı bile.
Düşmanla ilk karşılaşmaları, kademeli olarak vadiye inerlerken oldu. Ve hiç tereddütsüz bastılar tetiğe. Bu düşmana ilk uyarıydı… Uçak vuruşlarıyla zafer çığlıkları atmaya başlayan düşman, gelen silah sesleriyle gerillanın cüreti karşısında şaşkına dönmüştü… Yoldaşlar, daha etkili vurabilmek için oradan çekilip uçak vuruşlarının olduğu alana, yoldaşlarının bulunduğu alana doğru yöneldi. Burada düşmanın her hareketini izlediler ustaca. En uygun anı kolladılar… Ve düşmanın hiç beklemedikleri bir anda, operasyonu bitirme planlarını yaptıkları bir anda vurdular. Tarih 28 Kasım, yani operasyonun son günüydü.
Yoldaşların cenazelerinin helikoptere bindirilişini gördüler. Kimlerin şehit düştüğünü bilmiyorlardı. Ama ne fark ederdi ki kimi diğerinden ayırabilirlerdi… Hepsi de ortak bir inançla sımsıkı bağlıydı birbirlerine. Birinin sloganı, diğerinin silah sesine karışıyor, birbirlerini koruyor, kolluyorlardı. Şimdi vadiyi parçalayan seslerde yankılanan buydu… Ölümsüzleşen yoldaşların sloganları yankılanıyor ve yoldaşlarına kadar ulaşıyordu. Bedel ağırdı… Aşkın, Hakan ve Bakış yoldaşlar silahlarının son mermilerine kadar çatıştı… Yoldaşların ölümsüzleştiği bu eylemde iki düşman askeri saf dışı bırakılırken, ikisi de yaralandı. Bunun üzerine düşman operasyonu bitirdi ve apar topar bütün gücünü çekti.
Bir tarih yazıldı 24-28 Kasım 2016’da Dersim Aliboğazı’nda. Direnişin tarihi, düşmandan hesap soruluşun, partiye, yoldaşlara bağlılığın tarihi, on ikilerin tarihi…
(Bir Partizan)