HABER MERKEZİ- Urfa Siverek’te aynı aileden 4 kişinin katledilip, 2 kişinin yaralandığı, faillerin kaçarken de 2 kişiyi otomobille ezerek öldürdüğü olay, ailesi katledilen Yekbun İzol’un sosyal medyadaki “#SiverektekiKatliamaSesVer” çığlığı sonrası Türkiye gündemine oturdu.
Urfa’daki katliam ne ilk ne de son: “Devlet katillerin arkasında”
Urfa’nın Siverek ilçesinde 15 Haziran günü haber ajanslarına “Arazi anlaşmazlığı çatışması” olarak yansıyan olayın; aynı aileden 4 kişinin öldürüldüğü, iki kişinin yaralandığı ve faillerin olay yerinden kaçarken iki kişiyi de otomobille ezerek öldürdüğü bir katliam olduğu ortaya çıktı.
Zozan İzol (41), Hakkı İzol (55), Meral İzol (41) ve üniversite öğrencisi olan oğlu Musa Serhat İzol’un (22) öldürüldüğü, Mehmet Metin İzol ve Yusuf Rojhat İzol’un yaralandığı katliamın arkasında, AKP’nin kurucularından olan ve uzun yıllar milletvekilliği yapan Zülfikar İzol ve kardeşleri var.
15 Haziran Cumartesi günü Siverek’in Çeltik Mahallesi’nde yaşanan olayın ayrıntıları, katliamda ailesini kaybeden Yekbun İzol’un Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla ortaya çıktı:
“Her şeyi en başından anlatacağım bilin… Bilin ki kadın başımıza nasıl bir haksızlıkla mücadele etmeye çalıştık yıllarca 17 yıldır nasıl ayakta durmaya çalıştık.
2003 yılında bir gece ansızın amcam Mehmet Ali İzol kendi düğününde kına gecesinde katledildi, öldürttüler toprak davası için. Bunu yapanlar kurban olarak babamı ve iki amcamı seçtiler, onlar öldürdü dediler. Olayın yaşandığı gece biz babamla beraber dedemin yaŞındaydık.
Annemin babasının yasında başka bir köydeydik. İki amcam da amcamın oğlunu doktora götürmek için Mersin’e gitmişlerdi. Otobüste amcamların cüzdanları çalınmıştı, karakol kayıtları mevcuttu, hastaneye gittiklerine dair kayıtlar mevcuttu.
Ama bütün deliller ortadan kaldırıldı yok edildi. Bunu yapanda öz amcaoğullarıydı. Zülfikar İzol, eski Şanlıurfa AKP milletvekili o dönem elinde olan tüm gücünü, yetkisini kullanarak tüm delilleri ortadan kaldırdı.
Zülfikar İzol babama, “Sen tüm tapularını benim üstüme ver, suçsuz olduğunuz ortaya çıkınca ben tüm tapularını sana geri vereceğim” deyip babamı kendine inandırdı. Aslında her şeyi planlamıştı ve tüm planı tıkır tıkır işliyordu.
Yetmedi davamıza bakan tuttuğumuz Avukat Ahmet Özçiçek’i parayla satın aldılar. Hiçbir mahkemede savunma yapmamış, mahkemelere katılmamış, sürekli bizim aleyhimize hareket etmiş biz bunun farkına varana kadar seneler geçti üstünden.
Çünkü insan öz akrabasından bunu nasıl bekler. Biz 17 yıl boyunca yalnız kalan ÜÇ KADIN annem ve diğer iki amcamın eşi ve çocukları. Üçü de bu olay olduğunda çocukları yeni ilkokula başlamıştı.
Ben daha ilkokul üçüncü sınıf öğrencisiydim, hep beraber mücadele verdik ve şimdi üniversite mezunu gençler olduk. 17 sene boyunca çok zorluk çektik ama hiç yıkılmadık doğuda üç kadının tek başına ayakta kalması ne demek.
“Devlet ve kolluk güçleri sürekli onların arkalarındaydı”
Ne kadar zor olabilir tahmin edebiliyorsunuzdur. Biz hiç bir zaman vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz. Zülfikar İzol ve kardeşleri Cihan İzol, Medeni İzol, Servet İzol, Bülent İzol, Cemal İzol bizi beraber yaşadığımız kendi köyümüzde sürekli tehdit, taciz ve zorbalıkla korkutmaya çalıştılar. Bizi kendi topraklarımızdan evimizden sürmek istediler boyun eğmedik. Yetmedi, doymadılar paraya, toprağa, ağalık sistemine doymadılar. Çünkü devlet ve kolluk güçleri sürekli onların arkalarındaydı. Bizi tehdit ettiklerinde jandarmayı çağırdığımızda, jandarma ilk olarak onların evine gider, olayı kendi içlerinde hallederlerdi. Yanımızda hiç kimse yoktu devlet adına, adalet adına hiçbir şey yoktu.
“Katliamdan bir gün önce jandarma evimize geldi”
Jandarma onların emrindeydi, sürekli görüşüp yemek veriyorlardı. Ama her şeyi plânlamışlardı. 14 Haziran 2019 günü jandarma bizim eve geldi ve sözde etrafa bakmak için kimler var, kimler yok diye öğrenmek istemiş.
Yeni atanan biriymiş gibi şeyler oysa hepsi planın bir parçasıymış. 15 Haziran 2019 günü, o lanet gün sabah erkenden biz daha uyurken kalleş bir planla 4 araba, 1 traktör ile 10 kişiden fazlaydı gelip ailemi taradı.
Ve bunu yapanlar eski Şanlıurfa AKP milletvekili ZÜLFİKAR İZOL’un kardeşleri CİHAN İZOL, MEDENİ İZOL, CEMAL İZOL, BÜLENT İZOL ve Cihan İzol’un oğlu FERMAN İZOL tarafından ANNEM, BABAM, AMCAMIN EŞİ VE AMCAMIN OĞLU hepsini vahşice katlettiler. Evimizin önünde hiç acımadan canice taramalı tüfeklerle katlettiler. Bu bir soykırımdır sadece cinayet değil. SOYKIRIM diyorum, bakın bu hiçbir yerde yoktur. Bunca insanı savunmasızken katletmek, bunca insanı savunmasızken katletmek hiçbir yerde yazmaz. İki anne, iki kadın, evlatlarının her şeyi olan iki kadın öldürüldü. Bir baba ve bir oğul, daha 22 yaşında bir oğul, üniversitesini bitirmemiş bir oğul. 4 can yitip gitti bizden.
“Adalet istiyoruz”
4 can yitip gitti bu insanlar yüzünden ama o kadar kolay olmayacak bunun üstünü örtbas etmek. Her şey bizim gözlerimizin önünde yaşandı ve biz bunu kaydettik hepsi kayıt altına alındı. Biz 4 kişi hepsini kendi ellerimizde telefonla kameraya aldık, gözlerimizin önünde ölümlerini izleyip kaydetmek zorunda kaldık. İki kuzenim de yaralı şu an, kadın-çocuk demeden kıydılar hepsine, önlerine kim çıktıysa. “Biz zaten hepsini yok etmeye gitmiştik” demişler. Bu yüzden diyorum, “Bu bir SOYKIRIMDIR”. Bu çok büyük bir acı. Ben herkes bunu bilsin, duysun istiyorum. Bunu tüm Türkiye bilmeli. Bunların nasıl insanlar olduğunu, nasıl bir ölüm planı hazırladıklarını bilmeli.
Bize yardım edin, sesimizi duyun. Biz 6 kardeş annesiz, babasız bırakıldık. En küçüğümüz henüz 9 yaşında. Adalet istiyoruz. Bu ülkede hak, hukuk adına bir örnek olsun bu cinayetlerin ortaya çıkarılması. Biz hakkımız olanı, yani onların hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz. Bu bir nebze olsun acımızı dindirir belki. Vicdan sahibi herkesi bu davanın takipçileri olmaya davet ediyorum, sesimize ses olun.
Davayı kimse üstlenmiyor. Annemiz, babamız, yengemiz, kuzenimiz canlarımız gitti, yanımızda durun.
Her şeyi en başından anlatacağım bilin.. bilin ki kadın başımıza nasıl bir haksızlıkla mücadele etmeye çalıştık yıllarca 17 yıldır nasıl ayakta durmaya çalıştık.”
“İki kuzenimiz tutuklandı”
Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Zeynep Kuray’a konuşan Yekbun İzol’un ablası Dilan İzol, olay sırasında ağır yaralanan ve mağdur konumunda olan iki kuzenleri Mehmet Metin İzol ve Yusuf Rojhat İzol’un da tutuklandığını söyledi.
15 yaşında olan Yusuf’un bacağından ve kafasından yaralanmasına rağmen ıslahevine konulduğunu belirten Dilan İzol, Zülfikar İzol’un kardeşlerinden ise sadece Cihan İzol’un tutuklandığı duyumunu aldıklarını; diğerlerinin tutuklanıp tutuklanmadığını konusunda ise bilgi edinemediklerini kaydetti ve şöyle dedi:
Kolluk kuvvetleri ve devlet, hepsi arkalarında. Biz bu katliamın üzerinin örtülmesini istemiyoruz. 6 kardeş öksüz kaldık. Hepsinin cezalandırmasını ve sesimizi duymasını istiyoruz.
Katliam ne ilk ne de son
Urfa Siverek’te aynı aileden 4 kişinin katledilip, 2 kişinin yaralandığı, faillerin kaçarken de 2 kişiyi otomobille ezerek öldürdüğü olay, ailesi katledilen Yekbun İzol’un sosyal medyadaki “#SiverektekiKatliamaSesVer” çığlığı sonrası Türkiye gündemine oturdu.
Ancak AKP’nin kurucularından Zülfikar İzol ve kardeşlerinin faili olduğu belirtilen katliam, “teröre karşı mücadele” adı altında kurulan devlet-aşiret ilişkilerinin bir sonucu.
90’lı yıllarda devletin palazlandırdığı Bucak aşiretinin, bugün yaşananlarla benzer şekilde, “arazi anlaşmazlığı” adı altında dönem dönem bölgede saldırılar gerçekleştirdiği biliniyor.
4 Mayıs 2009 tarihinde Mardin’in Bilge köyünde düğün evine düzenlenen silahlı saldırıda 6’sı çocuk, 17’si kadın toplam 44 kişi katledilmişti. Katliamı gerçekleştiren 8 kişiden 7’si korucuydu ve saldırıyı devletin verdiği silahlarla gerçekleştirmişlerdi.
Geçtiğimiz yıl 24 Haziran seçimleri öncesinde de AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’a, Suruç’ta esnaf ziyareti yaparken Hacı Esvet Şenyaşar adlı esnaf “Size verecek oyumuz yok” diyerek tepki göstermiş, ardından Yıldız’ın akraba ve korumaları Şenyaşar ailesine ateşli silahla saldırmıştı. 14 Haziran 2018’de işyerinde başlayıp yaralıların kaldırıldığı hastanede devam eden saldırı sonucunda Şenyaşar ailesinden üç kişi hayatını kaybetmişti.