Urfa Hapishanesi’nde hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevine 10 tutsak daha katıldı

HABER MERKEZİ- Yaşadıkları hak ihlallerine karşı Urfa 1 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 10 tutsağın 8 Ağustos’ta başlattığı açlık grevine 10 tutsak daha katıldı.

Urfa Hapishanesi’nde tutsakların maruz kaldıkları hak ihlallerine karşı başlattığı açlık grevi 9’uncu gününde sürüyor. Greve dün itibariyle 10 tutsağın daha katıldığı öğrenildi. Devam eden açlık grevine dair Özgülük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Urfa Barosu, Urfa Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) bir heyet oluşturdu. Oluşturulan heyet, 13 Ağustos tarihinde hapishanede yaşanan sorunlara dair hapishane müdürü ile görüşmek istedi. Ancak hapishane müdürü yerinde olmasına rağmen açlık grevi ile ilgili heyet ile görüşmeyi kabul etmemişti. Heyet dün yaşanan sorunlar ve açlık grevine dair Urfa Cumhuriyet Başsavcı vekili ile görüştü. Başsavcı vekili tutukluların diş tedavisi ve hastane sevklerinde yaşanan sorunlara dair ise sorunun genel olduğunu, hastanelerde yeterli personel bulunmaması ve salgını gerekçe gösterdi. Açlık grevlerini izlemek için oluşturulan heyetin önümüzdeki günlerde açlık grevini sürdüren tutsakları ziyaret edeceği belirtildi.

 NE OLMUŞTU?

Tutsaklar aileleri ile yaptıkları görüşmede 8 Ağustos Pazartesi günü 10 tutsağın açlık grevine başladığını duyurdu. Talepleri karşılana kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirten tutsaklar, açlık grevine girmelerinin nedenini hapishane savcısı ve müdürünün keyfi yaklaşımları ile haklarının gasp edilmesinden kaynaklandığını aktardı. 15 Ağustos tarihinde aileleri ile görüşen tutsaklar açlık grevine 10 tutsağın daha katıldığını duyurdu.

 HAK İHLALLERİ

Baskıların işkenceye dönüştürüldüğüne vurgu yapan tutsaklar, hak ihlallerini şu şekilde sıralayarak son verilmesini talep etti:

” Hastaneye ve dış tedavileri için sevklerimiz yapılmamakta, keyfi olarak infazlar 6 ay uzatılmakta,  Ramazan ve Kurban bayramlarındaki açık görüşlerle beraber ek telefon görüşmelerinin verilmemesi,  iç mektupların engellenmesi, oda değişikliklerinin yapılmaması, idarenin daha önce kantinde satmış olduğu klima ve pervanelere el koyması ve yenisini almaya zorlanmamız, açık görüşe gelen ziyaretçilere sıcak içecekler götürmeye zorlanmamız (mevsim şartlarında dolaba su, kola ve meyve suyu dolaba konulmuyor.)”