Tuzla CPS Otomotiv grevi 4. gününde kazanımla sonuçlandı

KARTAL- Deriteks Sendikası’nın örgütlü olduğu CPS Otomotiv’de 18 Ağustos’ta başlayan grev, 4. gününde kazanımla sonuçlandı. CPS patronlarının yüzde 5 zam dayatmasına karşın yüzde 25 zam talebiyle greve çıkan işçiler yüzde 16 ücret zammı, sosyal haklarda artış ve geriye dönük sekiz aylık farkların yeni sözleşmeye göre ödenmesinin kabul edilmesi üzerine grevlerine son verdiler.

PATRONLAR PANDEMİ VE YASAKLARDAN GÜÇ ALIYOR

Tuzla Serbest Bölge’de bulunan ve Mercedes, Volkswagen, Audi gibi markalara koruyucu kılıf üretimi yapan CPS Otomotiv’de 2019 sonunda bir önceki sözleşme süresinin dolması üzerine Ocak 2020’de TİS görüşmeleri başlamış ancak krizi ve salgını bahane eden patronların tutumu nedeniyle ilerleme kaydedilememişti. Yasa gereği altmış gün içinde TİS görüşmelerinin sonuçlanmaması üzerine mart ayında arabulucu tayini yapılmış ancak pandemi bahanesiyle TİS görüşmelerinin 3 ay daha ertelenmesiyle arabulucu görüşmeleri haziran ayında başlayabilmişti. CPS patronları da pandemi koşulları ve devletin patronu kollayan kanun ve uygulamalarından cesaret alarak uzun süre TİS görüşmelerine yanaşmamış, işçilerin örgütlülüğünü dağıtmak amacıyla zaman kazanmaya çalışmıştı. Arabulucunun uyuşmazlık raporu üzerine 13 Haziran’da grev kararını ilan eden Deriteks, patronların TİS’e yanaşmaması üzerine 28 Haziran’da grevi uygulamaya başladı.

Lüks otomobil markaları için üretim yapan CPS, işçileri ise yıllardır olduğu gibi düşük ücretlere mahkûm bırakmak istedi. CPS işçileri, geçimlerini sağlayabilecekleri bir ücret talebiyle mücadeleye başlamış ve Deriteks Sendikası’nda örgütlenmişlerdi. Ancak krizi ve pandemiyi bahane eden CPS patronları, işçilerin toplu sözleşmeyle elde ettikleri kazanımlara göz dikti ve sendikal örgütlülüğü dağıtmayı amaçladı. Tüm patronlar gibi CPS patronları da kölece çalışıp hiçbir hakka sahip olmayan işçiler istiyordu. Pandemi bahanesiyle ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneği gibi uygulamalara, işsizlik tehdidine ve ekonomik saldırılara maruz kalan işçiler, fabrikalarda salgın ilerlemesine rağmen düşük ücretlerle çalışmaya zorlandı. Bu koşullardan cesaret alan ve pandeminin işçiler üzerinde yarattığı kaygıları kullanmak isteyen CPS patronları, TİS görüşmelerine direndiler ve yüzde 5 zam dayatmasıyla işçilerin iradesini kırabileceklerini zannettiler. Ancak CPS işçisi yıllardır yaşadıkları zorlukları, sabah 8 akşam 8 uzun sürelerle çalıştırılmalarına rağmen çok düşük ücretler aldıkları günleri unutmamışlardı. Sendikalı olabilmek ve TİS yapabilmek için verdikleri emeği unutmamışlardı. CPS işçileri karalılıkları ve mücadeleleri sonucu patronları bir kez daha dize getirmiş oldular.

İŞÇİLER SENDİKALARIYLA BİRLİKTE KAZANDI

CPS işçilerinin grevi sadece CPS işçileri için değil başta Tuzla Serbest Bölgesi’ndekiler olmak üzere tüm işçiler için anlam ifade ediyordu. Pandemi koşullarında işçiler lehine her şeyin devletçe yasaklandığı, patronların bu durumdan güç alarak işçilere dizginsizce saldırdığı koşullarda CPS grevi hem işçi sınıfı hem de patronlar için büyük önem arz ediyordu. Bu yüzdendir ki Serbest Bölge’nin diğer patronları CPS patronlarının arkasında duruyor ve Serbest Bölge giriş ve çıkışlarında Deriteks Sendikası ve CPS işçilerine olağanüstü “güvenlik önlemleri” dayatılıyordu. Ancak CPS patronlarının pandemiyle birlikte yaklaşık sekiz ayı bulan direnci işçilerin kararlılığı ve grev karşısında daha fazla dayanamadı ve patron sendikayla anlaşmak zorunda kaldı.

Kuşkusuz ki yüzde 25 zam talebiyle yola çıkılan grevde yüzde 16 zamla anlaşmaya varılması işçiler nezdinde çeşitli eleştirileri de beraberinde getirdi. Ancak grevdeki CPS işçilerinin onayı alınmadan sözleşmeye imza atılmaması önemli bir tutumdu. CPS işçileri yaptıkları toplu sözleşmeyle sadece ücret zammı ve çeşitli haklarda ilerleme elde etmemiş aynı zamanda örgütlülüğünü de korumuş oldu. Görüştüğümüz işçiler ve sendika temsilcileri özellikle aile yardımında yüzde 141’lik; diğer sosyal haklarda ise yüzde 16 ila 22 arasında artış sağlanmasının işçilerin kazanımını artırdığını ifade ettiler. Yine sözleşme öncesi sekiz ayı bulan süreçte ortaya çıkan farkların yeni sözleşme hükümlerine göre ödenecek olması işçilerin kayıplarının telafisi anlamında olumlu adımlar olarak belirtildi.

ASILOLAN YETKİ BARAJLARI DEĞİL FİİLİ-MEŞRU MÜCADELE

CPS işçileri pandemiyle anılan zor bir dönemde, patronların baskılarına karşı direnerek bir kazanıma imza attı. Deriteks Sendikası’nın, anti-demokratik işkolu barajlarıyla yetki dışında bırakılmasından da cesaret alan patronlara, örgütlü ve kararlı bir işçi sınıfının her koşulda kazanabileceğini, asıl olanın fiili-meşru mücadele olduğunu gösterdiler.