İSTANBUL- Gebze Kadın Kapalı Hapishanesinden tutsak Partizanlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde İranlı kadınların yaktığı isyan ateşini selamlayarak Türkiye’de ve dünyada direnen ve savaşan tüm kadınlara 25 Kasım mesajı yolladılar.
Tutsak Partizanların yolladığı mesajın tamamı şu şekilde:
“Tüm kadınlarımızın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü selamlıyor, Ortadoğu’dan Asya’ya, Avrupa’dan Amerika’ya, Afrika’ya yakılan ve kadınların ellerinde büyüyen isyan ateşini harlayan tüm kadınların sesi, çığlığı, gücü olmanın bilinci ve coşkusuyla yaşamda biz de varız diyoruz!
“Bilinmeli ki bizimle başladı yaşam, bizimle anlam kazanıp şekillendi. İnsanın, doğanın gizemini çözen de bizdik, ilk ateşi bulan, tohumu saçıp, hayvanı evcilleştiren de bizdik. İstemezdik insanın insana kulluğunu ama özel mülkiyetin ortaya çıkışı ve erkeğin elinde toplanmasıyla ilk kul haline getirilen, köleleştirilen de biz olduk.
“Kuşkusuz tarihsel yenilgimiz, kadına yönelik şiddetin de başlangıcıydı ama aynı zamanda başkaldırı ve isyanımızın da başlangıcı oldu. Ataerkilliğe de baş eğmedik, köleliğe de karşı durduk, isyan edip ordular da kurduk. Ana tanrıçaların yerini alan erkek tanrılara da tek tanrıcılığa da karşı koyduk. Tüm devrim ve isyanların ise en önünde yer aldık.
“ ‘Cadı’ denilip yakılan da bizdik. ‘Toprak ve özgürlük’ şiarını haykıran da bizdik. İngiltere’de makina kırıcısı, Fransa’da ihtilal sembolü olduk. Paris Komünü’nün bayrağını dalgalandırırken diri diri yakıldığımız New York’un tekstil atölyelerinden, kan-can olup Chicago’da 1 Mayıs alanlarına aktık. Rusya’da “devrim ve sosyalizm” şiarıyla devrimi ateşlerken de biz vardık. Hitler’den Mussolini’ye “faşizme geçit yok” derken de kapitalizme, emperyalizme ve her türden gericiliğe karşı dururken de biz vardık. Giyotine gitmekten de korkmadık, kurşuna dizilmekten de…
“Tüm ataerkil sömürü sistemlerinde emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz talan edilip el konulsa da vazgeçmedik yaşamdan, direnmekten, savaşmaktan, dişimizle ve tırnağımızla geleceğimizi inşa etmekten. Her çağın direnenlerine, savaşanlarına yoldaş olduk her daim…
“Bugün İran’dan Afganistan’a, Macaristan’dan Polonya’ya, İtalya’dan ABD’ye, Türkiye’ye dünyanın dört bir yanında gerici faşist iktidarlarca; direnişimizle yarattığımız ve elde ettiğimiz tüm kazanımlarımız hedef alınıp saldırılmakta. Kapitalist-emperyalist sistemin derinleşen genel krizi burjuva-feodal faşist devletlerin kendi krizleriyle de birleşerek büyürken önce biz kadınları vurmakta. Tüm krizlerin faturası: açlık, yoksulluk, işsizlik, pahalılık, yolsuzluk, geleceksizlik, adaletsizlik ve yasaklar olarak en önce ve en fazla biz kadınlara kesilmekte, yaşam hakkımız elimizden alınmaktadır.
“Ancak dün olduğu gibi bugün de emeğimize, bedenimize, kimliğimize, kazanılmış tüm haklarımıza ve yaşamımıza da sahip çıkıyor, itaat etmiyor, diz çökmüyor, baş eğmiyoruz. İranlı kadınların faşizme ve gericiliğe karşı yaktığı isyan ateşini selamlayıp kendi coğrafyamızdan harlayarak tüm dünyada ezilen, sömürülen, şiddete ve zulme uğrayıp katledilen kadınların sesi, çığlığı olup mücadeleyi büyütürken direnen, baş eğmeyen ve savaşan tüm kadınları selamlıyoruz.
“Selam olsun 25 Kasımları yaratan ve yaşatanlara!”