13 aydır tutsak olan 4’ü Partizan okuru 8 kişi hakkında bugün görülen duruşmada tutukluluğa devam kararı verildi.
30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında dosya birleştirmesi nedeniyle savunmalar için ek süre verildi. Karar duruşması 5 Temmuz’a ertelendi.
Tutsak Partizanlar Nihat Konak, Aysel Kaya, Ünal Yiğit ve Cem Karakuş bugün bir kez daha savunma yaptı. Dosyada yargılanan, itirafçı hariç 13 kişinin tamamı hakkında da “örgüt üyeliği”nden ceza istenirken ayrıca 3 kişi hakkında çeşitli iddialarla da ceza isteniyor.
KEŞİF TALEPLERİ REDDEDİLDİ
İlk olarak savunma yapmak üzere Ünal Yiğit sanık kürsüsündeki yerini aldı. Yiğit, hakkındaki soyut iddiaların yanı sıra burjuva-feodal medyaya da yansıyan polis tutanaklarındaki “gizli bölmede yakalandı” iddialarına yanıt verdi. Yiğit’in ve avukatının “gizli bölme” denilen yerde keşif yapılması talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Evinde bulunan materyallerin de bilirkişi tarafından incelenmesi talebi de mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Yine itirafçı beyanlarının yalan olduğunu kanıtlayabilecek tanıkların mahkemeye getirilmemesine dikkat çeken Yiğit, tek bir kişinin soyut beyanlarına dayanarak cezalandırma yapılamayacağını söyledi.
Bu yargılamanın başından itibaren “cezalandırma” üzerine hareket ettiğini söyleyen Yiğit, mahkemeyi bu tavrından vazgeçmeye çağırdı ve beraatını talep etti.
‘HUKUK SİSTEMİ REJİME ANGAJE OLMUŞTUR’
Nihat Konak ise savunmasına devam eden haksız tutukluluğa tepki göstererek başladı. Dosyada aynı zamanda sanık olarak yer alan kişinin beyanlarına dikkat çeken Konak, bu dosyada kendi isminin olmasının bir tesadüf olmadığını söyledi.
17 yıllık tutsaklığın ardından şartlı tahliye hakkından yararlanmasına izin verilmeyen Konak için 2016 yılında büyük bir özgürlük kampanyası düzenlenmiş ve kampanya genişçe kamuoyunun gündemine girmişti. Yine 2021 yılında burjuva-feodal medyada “Türkiye sorumlusu” olarak sunulan Konak bu haberlerle hedef haline getirilmişti. Ardından ilgili haber kaynakları bu haber hakkında tekzip yayınlamak zorunda kalmıştı.
Konak savunmasında bunlara dikkat çekti ve itirafçının bu bilgilere dayanarak isim verdiğini, zaten itirafçının ifadesinde de kendisini medyadan çıkan haberlerden tanıdığını söylediğini belirtti. Yine bunların da hiçbirinin tesadüf olmadığını söyleyen Konak “Bu ülkede demokratikleşme adına, insanca yaşamanın kavgasını verme adına ağır bedeller ödendi. Yalnızca polisler, hapishaneler, medya değil; hukuki sistem de buna angaje oldu.” dedi.
Dosyaya delil olarak sunulan yazılara dikkat çeken Konak yazıların konuları üzerine detaylı anlatımlarda bulundu. Birlik-eleştiri-birlik ilkesinden demokratik devrim tezine birçok konu komünist ustalar, filozoflar ve hatta yazarlar tarafından tartışıldığını söyledi. Bu tartışmaları okumanın ya da bunlar üzerine fikirler geliştirmenin suç olamayacağını belirten Konak “Bir yazının yazılma amacıyla okurun beklentisi her zaman paralel değildir.” dedi ve sözlerine bunun örgüt üyeliği için bir delil olamayacağını ekledi.
Konak “Benim yaşadıklarımla ülkemizde yaşananlar aynıdır. Ülkemiz bu, gerçekliğimiz bu!” dedi ve beraatını talep etti.
‘OLASILIĞIN OLASILIĞI CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR’
Aysel Kaya ise savunmasında kendisi hakkında verilen beyanların hiçbir somut gerçekliğe dayanmadığını söyledi. “Örgüt üyeliği”ne gerekçe yapılan ve hukuki hiçbir dayanağı olmayan ifadelerle cezalandırılmak istediklerini söyleyen Kaya “Olasılığın olasılığı denilerek cezaya gidilmek isteniyor” dedi. Somut herhangi bir delil olsa buna karşı savunma yapabileceğini belirten Kaya, iddia makamının da hakimliğin de söz konusu iddiaların doğruluğunu bile kanıtlama gayretine girmediğini söyledi. Cezalandırılmak istenenin sosyalizm ve komünizm fikri olduğuna dikkat çeken Kaya haksız tutukluluğa son verilmesini ve beraatını talep etti.
‘SİLAHSIZ BIRAKTINIZ’
Ünal Yiğit’in avukatı Nagehan Avçil savunmasına “Mahkeme heyeti olarak bizi silahsız bıraktınız” diyerek başladı. Yiğit hakkındaki iddialara yanıt veren Avçil, keşif ve bilirkişi taleplerinin reddedilmesine tepki gösterdi. “Bu ülkede eğer resmi ideolojiye sahip değilseniz evinizde çıkan deterjandan bile 174’ten ceza istenebilir.” diyen Avçil mahkeme heyetine tutundukları tavırdan vazgeçme çağrısı yaptı ve “Silahların eşitliği ilkesini sağlayın.” dedi.
Avukatların tümü itirafçının beyanlarının somut bir delile dayanmadığı, bunun da savunma yapmayı engellendiğini belirtti. Yine savcılığın mütalaasını eleştiren avukatlar müvekkillerinin beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti tutsak bulunan 8 kişinin tutukluluğuna devam kararı vererek karar duruşmasını 5 Temmuz’a erteledi.
(İSTANBUL)