HABER MERKEZİ- Türkiye İstatistik Kurumu, 2018 yılına ait Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre; nüfusun, yüzde 70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçlu olduğu belirtildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ait Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı. Buna göre en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,6 oldu.
TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2018 yılı sonuçlarının ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2017 yılını referans aldığı, gelir hesaplamalarında, haneleri karşılaştırılabilir hale getirmek için hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri kullanıldığını belirtti.
TÜİK’in yayınladığı araştırma sonuçları şöyle:
En yüksek eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,6’ya yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,2 puan azalarak yüzde 6,1’e düştü. Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı ise 7,5’den 7,8’e yükseldi.
Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 12,2 artarak 21 bin 577 TL’den 24 bin 199 TL’ye yükseldi. Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etttiği gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,003 puan artış ile 0,408 olarak tahmin edildiği araştırma sonuçlarında ifade edildi.
TOPLAM GELİRDEN EN YÜKSEK PAYI YÜZDE 48,5 İLE MAAŞ VE ÜCRET GELİRLERİ ALDI
Toplam eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 0,4 puan azalan maaş ve ücret gelirleri aldı. İkinci sırayı yüzde 20,1 ile önceki yıla göre 0,4 puanlık artış gösteren sosyal transfer gelirleri alırken üçüncü sırayı yüzde 8,8 ile 2017 yılına göre 0,8 puan azalan müteşebbis gelirleri aldı.Tarım gelirlerinin müteşebbis geliri içindeki payı 2017 yılına göre 1,4 puan artarak yüzde 22,9 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı önceki yıla göre 0,4 puan azalarak yüzde 91 olarak gerçekleşti.
YOKSULLUK ORANI YÜZDE 13,9 OLDU
Toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 13,9 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,1 puan artarak yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.
Hane halkı tiplerine göre eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hane halklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 1,4 puan artarak yüzde 9,6, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranının 0,4 puan artarak yüzde 12,9, en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranının ise 0,9 puan artarak yüzde 18,8 olduğu görüldü.
OKUR YAZAR OLMAYANLARIN YÜZDE 27,5’İ, YÜKSEKÖĞRETİM MEZUNLARININ YÜZDE 2,2’Sİ YOKSUL
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 27,5’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6’sı yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,1, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 5,8 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,2 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.
SÜREKLİ YOKSULLUK ORANI YÜZDE 12,7 OLDU
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2017 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 14 iken 2018 yılında bu oran yüzde 12,7 oldu.
KENDİLERİNE AİT KONUTTA YAŞAYANLARIN ORANI YÜZDE 59
Nüfusun yüzde 59’u kendilerine ait bir konutta otururken, yüzde 39,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36,2’si sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve yüzde 24,8’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.
Nüfusun, yüzde 70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 58,3’ü evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve yüzde 11,5’i konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
MADDİ YOKSUNLUK ORANI YÜZDE 26,5 OLDU
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hane halklarının algılarını yansıtmaktadır. Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2017 yılında yüzde 28,7 iken 2018 yılında 2,2 puan düşerek yüzde 26,5 olarak gerçekleşti.