İSTANBUL- Dün İkitelli’de bulunan Cihet Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği’nde “Tokat’tan Munzur’a yaşam alanlarımızı savunuyoruz” şiarıyla örgütlediği “Manganez madeni ve çevre mücadelesi” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Avukat Diren Cevahir Şen, Munzur Çevre Derneği (MÇD) Üyesi avukat Gül Altay, MÇD Başkanı Ali Ekber Barmağıç, MÇD Üyesi ve Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, Tozanlı halkı temsilcisi Yüksel Doğan ve Cihet Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı Hikmet Doğan sunum yaptığı, Tokat HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun katılım sağladığı panelde salona “Bu memleket bizim, Maden ocaklarına hayır” yazılı pankart asıldı.
Moderatörlüğünü Emre Doğan’ın yaptığı Panel Cihet Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı Hikmet Doğan’ın sunumuyla başlayıp Tozanlı Halkı temsilcisi Yüksel Doğan’ın temsilcisi ile devam etti.
Tokat ve Sivas arasında kalan Tozanlı bölgesine yapılmak istenilen maden ocağına karşı mücadele yürüttüklerini ancak buna rağmen maden ocağının inşaatının başladığını vurgulayan Tozanlı Halkı temsilcisi Yüksel Doğan yaptıkları panelin bir başlangıç olduğunu hukuki ve meşru mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
“SİZ KIZIL KALIN AMA SUYUNUZUN KIZIL AKMASINA İZİN VERMEYİN”
Ardından sunumunu yapan MÇD Üyesi Metalürji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük ise, madenlerin ne işe yaradığının ve nasıl çıkarıldığının bir anlam ifade etmediğini, belirleyici olanın halkının madenlere karşı tutumunun net olup olmadığı olduğunu vurguladı. Yaşam alanlarını savunmak isteyen yöre halkına bu mücadele de en gerekli olanın yöre halkının birlikteliği olduğunun altını çizen Küçük: “Kızılbaş arkadaşlarım, dostlarım bilirim ki sizi ötekileştirmek için kullanılır bu tanım. Ancak kızılbaş geleneğin de doğruluğun, dürüstlüğün ve zulme boyun eğmemenin bir gelenek olduğunu da bilirim. Kızıllık iyidir… Siz kızıl kalın ancak suyunuzun kızıl akmasına izin vermeyin” şeklinde konuştu. Küçük’ün sunumunu bitirirken sorduğu “Peki, madenlere izin verecek misiniz” sorusuna salonda ki kitle “Hayır” şeklinde yanıt verdi.
“HUKUK MÜCADELESİ KADAR FİLİ MEŞRU MÜCADELE DE ÖNEMLİDİR”
Panel, Sarı Yazmalılar’ın HES’lere karşı verdiği mücadele de onları asla yalnız bırakmayan Av. Diren Cevahir Şen’in sunumuyla devam etti. Şen hukuk alanında verilen mücadelenin sürecini anlatarak şunlara değindi, “ÇET toplantısını yaptırmamak önemli. ÇET size bildiriyor ‘ben buraya geleceğim bu madeni dikeceğim’ diyor. Yani bu süreç bölgede bulunan halka itiraz ve mücadele şansı doğuruyor. İşte o yüzden ÇET bilgilendirme toplantısı önemli. Bunu önceden toplantıdan haftalar öncesi kahvelere asıyorlardı. Şimdi yapmıyorlar. Önceden bilgilendir-MİŞ gibi yapıyorlar, kayıtlara da bu şekilde geçiyorlar. En olmadı muhtarlarla anlaşıyorlar.
ÇET toplantısında da kafanız karışabilir. Size iş olanağı sağlıyorlarmış gibi gelebilir. O kadar süslü cümleler ve yabancı kavramlar kullanıyorlar ki bizim bile kafamız karışıyor.” Çeşitli ÇET süreçlerinden ve direnişlerden örnek veren Şen son olarak şunları söyledi: “Sizi bir birinize düşürmeye çalışırlar sakın aldanmayın bu oyunlara. Bakın bu mücadeleyi kazanmanın iki yöntemi var; Birincisi hukuk alanında ki mücadeleyi sonuna kadar zorlamak. İkincisi de birincisine paralel yaşam alanlarımız için fili meşru her türlü mücadeleyi yürütmek ve bu mücadelede ısrarlı olmak. Çünkü hukuk mücadelesi kadar fili meşru mücadele de önemlidir. Unutmayın yaşam alanınızı savunmak en doğal anayasal hakkınızdır.”
“AVUKATLAR OLARAK MÜCADELENİZDE YANINIZDAYIZ”
Şen’in ardından Munzur Çevre Derneği üyesi Av. Gül Altay sunumunu gerçekleştirdi. ÇED süreçlerinin çok iyi takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Altay, dava süreçleri ile ilgili bilgi vererek yörede bulunan dernekler üzerinden halkı temsilen dava açabileceklerini bildirdi. Hukuki süreci beraber örebileceklerinin altını çizen Altay; “Bu süreçte biz de elimizden geleni yaparız. Avukatlar olarak mücadelenizde yanınızdayız” diyerek madenlere karşı mücadele eden halkın avukatlığını yapacaklarını bildirdi.
“TOKAT’TAN MUNZUR’A ÖRÜLEN MÜCADELE DE YANINIZDAYIZ”
Son olarak sunumunu yapan Munzur Çevre Derneği başkanı Ali Ekber Barmağıç ise bir anekdotla başlayarak mücadeleye inanmanın ve ısrarın her zaman kazanımlarla sonuçlandığını vurguladı. Yöre de verilen mücadelenin önemli olduğunu ancak bu mücadelelerin bir birini beslemediğinde bir köprü işlevi görmediğin de sönümlendiğini ekledi. Devamında ise MÇD olarak Tokat halkının vermiş olduğu en doğal hakkı olan yaşam alanlarını savunma mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olduklarını vurguladı.
Soru cevap şeklinde devam eden panele HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu da katılım sağlayarak madenlere karşı yaşamı ve yaşam hakkını savunan Tokat halkının destekçisi ve yol arkadaşı olduğunu belirtti. Soru cevap bölümünde söz alan Tozanlı Çevre Platformu Üyesi Emrah Yeşilırmak ise “Yeşil Yol” projesini hatırlatarak, birçok bölgede orman kıyımı yapacaklarını bu bölgelerden bir tanesinin de Tokat olduğunu ekleyerek orman ve doğa katili bu projeye karşıda Tokat halkı olarak duyarlı olmaları gerektiğinin altını çizdi. Madenlere karşı başlatılacak süreçte “Yeşil yol” projesiyle ilgili de halkı bilgilendirmek zorunda olduklarını vurguladı.
Son olarak söz alan Cihet Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı Hikmet Doğan ise “Bölgemize yapılmak istenilen maden ocağının takipçisi olacağız. Bu gün yapmış olduğumuz panel bu mücadelenin başlangıcı idi. Yaşam alanlarımıza sahip çıkacağız” dedi.