SARIGAZİ: TKP/ML-TİKKO gerillaları ile TC güçleri arasında 5 Ağustos Pazar gecesi çıkan ve sabaha kadar süren çatışmada şehit düşen 6 gerilladan biri olan Yetiş parti isimli Tarık Akın İstanbul Sarıgazi’de güneşe uğurlandı.
Dün gece (10 Ağustos) saatlerinde Malatya Adli Kurumu’ndan alınarak Sarıgazi Cemevi’ne getirilen Yetiş’i ailesi, yoldaşları ve dostları slogan ve zılgıtlarla karşıladı. Cenaze aracının önünde oturan Yetiş’in annesi, “Yoldaşlarına getirdim seni yavrum. Kavuşturdum seni yoldaşlarına” diyerek oğluyla gurur duyduğunu haykırdı ve zafer işaretleri yaparak araçtan indi. Proletarya Partisi saflarında ondan öncekiler gibi silah elde şehit düşen Yetiş’i yoldaşları ve ailesi cemevinde sabaha kadar yalnız bırakmadılar.
Sabah saatlerinden itibaren cemevi çevresi ve Sarıgazi merkez polis ablukasına alınarak cenazeye katılım engellenmeye çalışıldı. Cemevine giden sokaklar onlarca polis ve zırhlı araç tarafından kuşatılarak, polis tarafından kamera çekimi yapılarak cenazeye katılanlar üzerinde psikolojik baskı kurulmaya çalışıldı. Tüm abluka ve baskılara rağmen ailesi ve yoldaşları geri adım atmayarak Tarık Akın’ı “Yetiş yoldaş ölümsüzdür”, “Gerillalar ölmez yaşasın halk savaşı”, “Mercan’da düşene dövüşene bin selam” sloganlarıyla sahiplendi.
“Yaşasın halk savaşı”
Yetiş’in tabutunu ailesi ve yoldaşları marşlar ve en sevdiği türküleri seslendirerek hazırladılar. Cemevi’nde yapılan dini vecibelerin ardından sloganlar ve marşlarla mezarlığa götürülmek istenilen cenaze yürüyüşüne polis saldırdı. Cenazede polisleri görmek istemeyen Yetiş’in dayısının “Defolun gidin buradan. Öldürdünüz işte daha ne istiyorsunuz. Yaşasın halk savaşı” diye haykırması üzerine polis “Senin kafanı keseceğim” diyerek aileyi tehdit etti. Mezarlığa doğru yola çıkan cenaze aracının önünü kesen polis “yürüyüşün kanunsuz olduğu ve slogan atıldığı” gerekçesiyle fiili saldırıda bulundu. Kitle ile polis arasında yaşanan arbedenin ardından kitlenin önü akrep, toma ve onlarca polis tarafından kesildi. Bu esnada da cenaze kitlesine saldırarak gözaltı yapmaya çalışan polis kitlenin direnişi karşısında gözaltı yapamadı.
“Terörist değil DEVRİMCİ”
Devamında cenaze aracına yetişmeye çalışan kitleye “Bu cenaze terörist cenazesi” diye sürekli taciz eden polise kitlenin içerisinden “terörist değil devrimci” cevabı verildi. Tüm baskı, saldırı ve tacizlere rağmen yürüyen kitle mezarlığa yaklaştığına, mezarlık girişini tutan polis bu defa önde yürüyen ailelerin taşıdığı, PŞTA, Partizan ve Halk Cephesi çelenklerine karşı saldırıya geçti ve çelenklerin üzerindeki yazıları sökerek parçaladı. Polisin saldırısının ardından kitle “Gerillalar ölmez yaşasın halk savaşı” sloganlarıyla mezarlığa giriş yaptı.
“Biz yiğidimizi onurumuzla, gururumuzla, başımız dik toprağa veriyoruz”
Cenaze defnedilirken, saflarında savaştığı Proletarya Partisi’nin kızıl bayrağı yoldaşları tarafından Yetiş’in bedenine sarmalandı. Mezarı başında konuşan dayısı, saldırıları teşhir ederek, “İnsanlık her zaman sürecek, tek de kalsak sürecek. Biz yiğidimizi toprağa veriyoruz ama şunu unutmayın onurumuzla, gururumuzla, başımız dik veriyoruz. Çünkü bugün artık tecavüzcülerin, çocuk katillerinin kol gezdiği, çocuklarımızın sokağa çıkamadığı günler yaşıyoruz. Onun için burada dik durmanın her zaman bir onur olduğunu unutmayın” dedi ve yeğeniyle gurur duyduğunu ve mücadelesini sahiplendiğini vurguladı. Mezarlık içerisinde de baskı ve tacizlerini sürdüren polise aile ve kitle tepki gösterdi. Cenaze töreninin ardından kitle cemevine doğru yürüyüşe geçti.
“Yoldaşlarımıza sahip çıkmak kavgamıza sahip çıkmaktır”
Yine polis tacizi eşliğinde cemevine dönen kitle burada, Mercan Şehitleri şahsında tüm devrim ve komünizm şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Ardından Partizan adına yapılan konuşmada, “Onurlu kavgamız ve şanlı mücadelemiz ta ki Demokratik Halk Devrimi yolunda, zafere kadar devam edecektir. Şehit düşen yoldaşlarımıza sahip çıkmak geleceğimize, onurumuza ve kavgamıza sahip çıkmaktır. Asla ve asla düşmana karşısında boyun eğmeyelim. ” vurgusu yapıldı.Konuşma, son olarak Mercan dağlarında kızıl bayrağı devreden şehitlere kavga sözü verilerek ve savaş saflarına çağrı yapılarak sonlandırıldı.