HABER MERKEZİ- Kudüs’e büyükelçilik açılmasıyla başlayan ve onlarca Filistinli’nin katledilmesiyle sonuçlanan olaylara dair açıklama yapan TKP/ML-MK (Türkiye Komünist Partisi /Marksist Leninist – Merkez Komitesi, yaptığı açıklama ile direnişi selamladı. Açıklamayı haber değeri taşıdığından kaynaklı olduğu gibi yayımlıyoruz.
“Filistin yarası kanamaya devam ediyor. Filistin’in yiğit, çilekeş, direngen halkı Emperyalizme ve Siyonizme karşı ölümüne direnmeye devam ediyor.
Siyonist İsrail devleti, Ortadoğu’nun kalbine saplanmış bir bıçak olarak 1948’de ABD önderliğindeki Batılı Emperyalist devletlerin desteği ile kurulduğundan bugüne Filistin halkına zulüm, baskı, işkence ile gerici niteliğini durmaksızın pekiştirmiş, eli kanlı devletler sıralamasında en ön sıraya oturmayı başarmıştır. Filistin, emperyalizmin katliam, savaş politikasının ana merkezlerinden biri olan Ortadoğu’da tüm bölgede ki halkların direnişinde “Kalpgah” rolünü üstlenmeyi başarmıştır. Tüm Ortadoğu halklarına ilham olduğu gibi, tüm bölgenin dengelerini belirleyen, ona tesir eden ve etkileyen bir karakteri söz konusudur. Bugün yine dünyanın gözü önünde Siyonist katil sürülerinin bir katliamı gerçekleşmekte, gerici bölgesel hesaplar yine Filistin halkının kanı akıtılarak gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
İsrail siyonizmi, durmaksızın Filistin halkını sürgünlerle, katliamlarla yerinden etmekte ve topraklarını, yerleşim alanlarını genişleterek işgal politikasını sürdürmektedir. Filistin halkını köleleştirmeye, tecrit etmeye çalışan saldırgan politika kesintisiz sürmektedir. Bazen Gazze, bazen Batı-Şeria ve bazende tarihsel sembolü olan Kudüs üzerinden bunları hayata geçirmektedir. Filistin halkının göçmen kampları ise sürekli bir İsrail tehdidi altındadır. Emperyalist ABD’nin ileri karakolu niteliğindeki İsrail siyonizmi Filistinliye dünyanın herhangi bir yerinde yaşam hakkı vermeyen katliamcı politikasını canlı tutan, her gelişmeyi, her çelişkiyi bunu gerçekleştirme üzerine kuran bir yaklaşım içindedir.
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma politikasını ilan etmesiyle birlikte bölgede gerginlik tırmanışa geçmiştir. Filistinliler İsrail’in Kudüs politikasının kendi ulusal ve siyasal kimliğine, hak ve özgürlüklerine yeni bir saldırı dalgası olarak kavramış ve direnişe geçmiştir. Aylardır süren direnişte onlarca Filistinli Siyonist kurşunlarla katledilmiştir. Çocuk yaşlı direnen Filistin halkına karşı İsrail “Hepsine yetecek kadar mermimiz var” diyerek nasıl bir gözü dönmüşlük içinde olduğunu ilan etmiştir.
Son olarak ABD emperyalizminin bütünlüklü politikasının bir parçası olarak Kudüs’te büyükelçilik açması Filistin direnişine ivme katmış, halk sert tepki vermiştir. Adeta bu tepkiyi fırsata çeviren Siyonist mitralyözleri, tüfekleri, tankları Filistinli kanı akıtmaya yeminli bir öfke ve kinle ölüm kusmuştur. Bugüne kadar 55 Filistinli katledilmiştir. İsrail siyonizmi bu katliamın devam edeceğini ilan etmiştir. ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin Ortadoğu’da saldırgan ve halkları biat etmeye yönelik politikasının önemli ayaklarından birisi olan Filistin’de direniş ve intifada bunu boşa çıkaracak bir irade ve tutuma sahiptir.
ABD emperyalizminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma girişimi bölgesel ölçekli hesaplarının bir parçası olan provakasyondur. Bu provakasyon ile İsrail siyonizminin saldırgan ve katliamcı iştahı daha fazla kabarmış, Filistini köleleştirme ereğinde bir gerekçe haline gelmiştir. Irak, Suriye, İran, Lübnan ve tüm bölgeyi kapsayan yeni bir kanlı planın bir parçası olarak bu provakasyon hayata geçmektedir.
Emperyalizme, siyonizme karşı Filistin halkının onurlu ve haklı direnişinin yanında yer almak, onu desteklemek ve omuz vermek devrimci ve komünistlerin sorumluluğu altındadır. Yaşanan vahşi katliamlara karşı tüm demokratik, ilerici, devrimci güçler en sert tepkiyi vermeli ve Filistin halkının direnişi ile dayanışma içinde olmalıdır. Tarih ezilen ulusların, ezen uluslar ve onların iplerini elinde tutan Emperyalistlere karşı mutlaka ama mutlaka kazanacağının şahididir. Kürt Ulusu, Filistin ulusu ve tüm ezilen uluslar haksızlığa, zulme ve köleleştirmeye karşı yürüttükleri mücadele ile emperyalizme, faşizme, siyonizme ve her türden gericiliğe karşı zaferi ellerine alacaklardır. Gerici saldırılar ne Rojava ve Efrin’de, ne Kudüs’de, Ne Gazze’de, Ne de Kürdistanın dört parçası ve Filistin’de başarı kazanamayacak. Ezilen ulusların Mücadelesi halkların ve enternasyonal proletaryanın kavgasıyla birleşerek zafer türkülerini söyleyecektir.
Kahrolsun İsrail Siyonizmi!
Kahrolsun emperyalizm!
Yaşasın Ezilen Ulusların Haklı mücadelesi!
Yaşasın Filistin Direnişi, Kudüs Direnişi!
Yaşasın İntifada, Serhildan, İsyan ve Direniş!
Yaşasın Halkların Emperyalizme Karşı Mücadelesi!
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ/MARKSİST-LENİNİST-MERKEZ KOMİTESİ
TKP/ML-MK
15 MAYIS 2018