HABER MERKEZİ- “Parti ve Devrim Şehitlerini Anma Haftası” vesilesiyle açıklama yapan TKP/ML-MK, “51 Yıldır Ölümsüzlerimizden Aldığımız Güç ve İnançla ‘Tek Çare Demokratik Halk Devrimi’ Şiarıyla Bir Adım Daha İleriye!” dedi. ikk-online14.net sitesinde yer alan açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Türk, Kürt Ulusundan ve Çeşitli Milliyetlerden Halkımız
“Emperyalist kapitalist sistemin yarattığı karanlığı parçalayıp aydınlık yarınlar uğruna ölümsüzleşen başta önderimiz İbrahim Kaypakkaya olmak üzere tüm komünizm ve devrim mücadelesinde ölümsüzleşenler, 51. kavga yılımızda, rehberimiz olmaya, Demokratik Halk Devrimi, Sosyalizm ve Komünizm mücadelesinde yolumuzu aydınlatmaya, bize cesaret, düşmana korku salmaya devam ediyorlar.
“Yoldaşlar, dostlar ve emekçi halkımız; bu yıl aynı zamanda partimizin kurucu ve kuramcısı olan komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın Diyarbakır zindanlarında katledilişinin 50. yılı. Düşman, onu katlederek düşüncelerini yok edeceğini ve Türkiye proletaryasının hafızasından sileceğini düşündü. Oysa Komünist Önderimiz İbrahim Kaypakkaya kıvılcımı çakmış, kurtuluş güzergahını göstermiş, o güzergahı örgütleyecek Komünist Partiyi örgütlemiş ve tüm bunları düşmanın işkence tezgahlarında sahiplenerek ölümsüzleşmiştir. Mücadele tarihimiz tanıktır ki Önderimizin doksan gün süren sorgu ve işkencelerde gösterdiği direniş yoldaşlarının ve ezilen halkımızın elinde direnmenin simgesi, umudun adı ve isyanın kızıl bir bayrağı olarak yeniden canlandı.
“Kaypakkaya adı, düzen içiliğe, reformizme, pasifizme karşı vurulan darbe demektir. Kaypakkaya adı; faşist Kemalist diktatörlüğe, emperyalizme ve her türlü gericiliğe baş kaldırmak, meydan okumaktır. Kaypakkaya adı; Marksizm’i, Leninizm’i ve Maoizm’i Türkiye topraklarına uyarlamaktır. Bize düşen bu bilinç ve anlayışla katledilişinin 50. yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın düşüncelerini tekrar ve tekrar Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden Türkiye halkına ulaştırmak için bizden önce bu yolda ölümsüzleşen yoldaşlarımızdan aldığımız bayrağın kızıllığına gölge düşürmeden, bir an bile duraksamadan sınıf kavgasına atılmaktır.
“Ezilen halkımızın yegâne kurutuluşu, Başkan Mao’nun kuramsallaştırdığı, Demokratik Halk Devrimi’ndedir. Bu amaçla Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya tarafından kurulan Partimiz, kurulduğu ilk günden bugüne faşist Türk Devleti’nin ve uşağı olduğu emperyalist güçlerin hedefinde olmuştur. 51 yıllık mücadelemizde başta dört Genel Sekreterimiz olmak üzere yüzlerce kadro ve militanımızı ölümsüzlüğe uğurladık. Halkımızın ve insanlığın nihai kurtuluşu uğruna verdiğimiz bu savaşta daha nicelerimizin sonsuzluğa uğurlanacağının bilincinde olarak onların ayak izlerine basarak yürüyeceğiz.
“Partimiz bir taraftan sömürü düzenine karşı kan ve can bedeli bir savaş içindeyken bir taraftan da dünyada esen her türden teslimiyetçi fırtınaya karşı amansız bir ideolojik mücadele içerisindedir. Devrimin artık bir hayal olduğunun, silahlara dayalı mücadelenin olanaksız olduğunun halkın kurtuluş bilincini parçalamak için en güçlü şekilde devrede olduğu bir dönemi partimiz MLM’yi kuşanarak ve Halk Savaşı’nda ısrar ederek karşılamaktadır.
“Partinin ve devrimci güçlerin bugünkü zayıflığı, halkın örgütsüzlüğü ve dağınıklığı gerçek kurtuluş yolu olan devrim fikrinin yerine parlamentarizm ve seçimleri güçlendirmenin zemini olmaktadır. Geniş kitleler, egemen sınıfların yoğun politik ve ekonomik saldırıları karşısında derin bir çelişki ve bunun sonucu olarak öfke içindedir. Bu öfke ve tepki reformist akımlar tarafından “değişim, özgürlük ve hakların kazanılması” adı altında parlamento, seçimler girdabı içinde boğulmaya çalışılmaktadır. Halka kurtuluşu, geleceği kazanmayı, çıkarları için mücadeleyi değil sistem içinde kalarak iyileşmeyle yetinmeyi öğütlemektedir. Egemen sınıf klikleri arasındaki güç değişimin halkı rahatlatacağı, faşist devletin dümeninde yaşanacak değişimin kurtuluşa doğru atılmış bir ilerleme olacağı halka anlatılmaktadır. İşçi sınıfı ve emekçiler, ezilen Kürt ulusu ve azınlık milliyetler, ezilen inançlar böylesi kapsamlı bir kuşatma altındadır. Faşist diktatörlükten kurtuluş yolu değil faşist diktatörlüğün baskılarının biraz gevşetilmesi halka kabul ettirilmeye çalışılmaktadır.
“İşte böylesi bir dönem ve süreçte komünizm ve devrim için toprağa düşen ölümsüzlerimiz bu karanlıkta şavkıyan ışık olmaktadırlar. Devrim mücadelesinde ölümsüzleşenlerimiz kurtuluşun çaresinin sistem içinde, parlamento yolunda, seçim sandıkların da değil ancak, Demokratik Halk Devrimi’nde olduğunun en berrak ve yol gösterici bilincidirler.
“Partimiz, Ocak ayının son haftasını “Parti ve Devrim Şehitleri Anma Haftası” olarak belirlediğinde, bir taraftan komünizm ve devrim için ölümsüzleşenlerimizin anısını yaşatmayı hedeflerken bir taraftan da onların deneyimlerinden çıkarmamız gereken dersleri, yol gösterici olan mücadelelerini ve feda ruhlarını Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden halkımıza taşımayı hedeflemiştir. Edinmemiz gereken bilincin ölümü kutsamak değil, kurtuluş için ölümü küçültmeyi başaran cesaret olduğuna işaret etmektir.
“Eskiyi yıkıp yeniyi kurmanın lafla değil silahlı mücadele ile mümkün olduğunun bilincinde olan devrimciler ve komünistler, dünyanın her köşesinde verdikleri ulusal ve sınıfsal savaşlarda, sayısız militan ve kadrolarını sonsuzluğa uğurladı ve zafere kadar da uğurlayacaktır. Bu kavrayışla kavgaya atılmayanlar, ilk zorlukta silahlarını gömerek düzenin sularına yelken açarlar. Tarih bize şunu öğretmiştir; Devrimin yolu engebelidir, zordur geçici yol arkadaşları ile değil devrime adanmışlarla hedefe varılır. “Kavganın töresi bu kan kanla yıkanacak al kanlı gömleklerle hedefe varılacak” anlayışını bilincine kazıyamayanlar bu zorlu yolda ilerleyemezler. Ölümsüzlerimiz, duruşları, mücadele azimleri ve düşmana karşı duydukları sınıf kinleri ile bizim öğretmenlerimiz, yol göstericilerimiz, reformistlerin, revizyonistlerin ve kaçkınların yarattığı aysız gecede kutup yıldızımız olmaya devam ediyorlar.
“Ölümsüzlerimiz Türk Kürt ve çeşitli milliyetlerden halkımıza verdiğimiz kurtuluş sözünün somut kanıtlarıdırlar. Onlardan aldığımız kızıl bayrağı daha da yukarı çekerek zafere taşıyacağız ya da bizden sonrakilere devredeceğiz. Silah elde savaşırsak kazanabiliriz fakat savaşmazsak zaten kaybetmişiz demektir. Demokratik Halk Devrimi için Halk Savaşında sebat edeceğiz çünkü ölümsüzlerimizin bize daha da ileriye taşıyın talimatı budur.
“Şan olsun silah elde dövüşenlere düşenlere. Şan olsun işkencehanelerde ser verip sır vermeyenlere. Şan olsun hain tuzaklarda ölümü kucaklayanlara. Şan olsun sınıf mücadelesinden dönmeden toprağa düşenlere.
“Ölümsüzlerimiz Halkın Mücadelesine Cesaret Düşmana Korkudur!
“Halk Savaşını Sahiplen, Partiyi Güçlendir!
“Ölümsüzlerimizden Öğren, Halk Savaşını Güçlendir!
“Deniz, Özgür, Nubar Halk Savaşında Israr!
“Düşenlerin Silahına Omuz, Kavgasına Nefer Ol!
“Tek Çare Demokratik Halk Devrimi!
“Katledilişinin 50. Yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya Çizgisiyle Yaşıyor, Savaşıyor!
“Yaşasın Partimiz TKP/ML, Önderliğindeki TİKKO, TMLGB!
TKP/ML-MK
“OCAK 2023”