HABER MERKEZİ- Türkiye Komünist Partisi / Marksis-Leninist (TKP/ML) dava tutsakları adına İsmail Yılmaz bir açıklama yayımlayarak, 45 yıl önce katledilen Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’yı andı. “Ellerimizde Kızıl Bir Bayrak, Dillerimizde Devrim Şiarıdır Kaypakkaya” ifadelerini kullanan TKP/ML dava tutsaklarının açıklaması şekilde;
“On sekiz Mayıs, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın Diyarbakır Zindanları’ndan, “ser ver sır verme” ilkesini ete kemiğe büründürdüğü tarihtir. Türkiye Devrimci Hareketi’ne, komünist niteliğiyle damga vuran bu tarih, İbrahim Kaypakkaya’nın ideolojik, siyasi, örgütsel, askeri olarak ortaya koyduğu MLM fikirlerden ayrı ele alınamaz.
Çünkü o, ülkenin sosyal, ekonomik, siyasi yapısını “somut koşulların somut tahlili” ilkesine uygun olarak yorumlamış, mücadelesini buna göre örgütlemiş, çilekeş Türkiye işçi sınıfının kurtuluş yolunu göstermiştir.
Çünkü o, ülkenin yarı sömürge, yarı feodal yapıda olduğunu tahlil etmiş, buna uygun olarak Halk Savaşı yolunu ve Demokratik Halk Devrimi perspektifini ortaya koymuştur.
Çünkü o, Kemalizm’in faşist yüzünü açığa çıkarmış, Kemalist devrime büyük Türk burjuvazisi ve toprak ağaları sınıflarının önderlik ettikleri gerçeğini ortaya çıkarmış, Kemalizm’in hayranlığını kırmıştır.
Çünkü o, işçiler başta olmak üzere köylüler, şehir küçük burjuvazisi, küçük memur, demokrat, ilerici aydınlar üzerinde askeri-faşist bir diktatörlük olduğunu tespit etmiştir.
Çünkü o, MLM ideolojini coğrafyamız özgülünde örgütsel, askeri olarak uygulanmasının köşe taşlarını döşemiş, şehirlerin dağlardan aşarak kuşatılma pratiğini Munzur Dağları’ndan başlatmıştır.
Çünkü o, Kemalizm’in azınlık milliyetleri, özellikle de Kürt ulusunu amansız bir imha, inkar ve asimilasyon politikasıyla ezdiğini katliamlara giriştiğini, şovenizmi körüklediğini net bir şekilde tespit etmiştir.
Çünkü o, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’ni diyalektik-tarihsel materyalist yöntemle incelemiş, reformizme, revizyonizme güçlü bir darbe vurmuş, ihtilalci kitle çizgisini hayata geçirmiştir.
Çünkü o, Büyük Proleter Kültür Devrimi’nden; sosyalizmde sınıf ve sınıflar mücadelesinin süreceğini öğrenmiş, yeni kapitalist yolcular iktidarı ele geçirse bile proletaryanın sınıfsız, sömürüsüz bir dünya yaratma mücadelesinin devam edeceği gerçeğini kavramış, programatik görüşlerini bu öğretiler temelinde oluşturmuş ve sınıf mücadelesinin zorluklarına kendisini hazırlamıştır.
Çünkü o, “herkesin gözü önünde yükseklere çektiğimiz bayrağın, proletaryanın kızıl bayrağı olup olmayacağı, işaret ettiğimiz lekelerin temizlenip temizlenmeyeceğine bağlıdır. Biz bütün samimiyetimizle bu lekelerin temizlenmesini istiyoruz” diyebilme cesaretini göstermiş, kurmay heyetin kurulmasına önderlik etmiş, Demokratik Halk Devrimi perspektifiyle Halk Savaşı’nı Dersim kırsalından başlatmış, düşmanın korkusunu, halkın umudunu büyütmüştür. 18 Mayıs’a niteliğini veren komünist fikirler yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Bugüne kadar yürütülen mücadelede nice yengi ve yenilgiler oldu. Ama hiçbir şekilde sınıf mücadelesi kesintiye uğratılmadı. Devrimci mücadelenin önemi ve değeri daha bir arttı.
Diyarbakır Zindanları’nda onu katlederek düşüncelerini yok edeceğini sanan düşman, onun ardıllarının büyüttükleri ateşi söndüremiyor.
Çünkü o, görüşleri ve direnişiyle ellerinde bayrak dillerinde devrimi şiarıdır. Katledilişinin 45. TKP/ML dava tutsakları olarak anısı önünde saygıyla eğiliyor, direnişi büyütme ve her tarafa yayma sözü veriyor, reformizme, revizyonizme, sağ tasfiyeciliğe aman vermeyeceğimizi belirtiyoruz.
TKP/ML Dava Tutsakları adına İsmail Yılmaz”