Tek tipe karşı yürümek isteyen TAYAD’lı ailelere polis saldırdı

HABER MERKEZİ- Tek tip elbise dayatmasına karşı Galatasaray Lisesi önünden Silivri’ye yürümek isteyen TAYAD’lı Aileler polis engeline takıldı. 6 TAYAD’lı gözaltına alındı.

 toplumsal.com.tr’den Emre Orman’ın haberine göre; tek tip elbiseye karşı Galatasaray Meydanı’ndan Silivri’ye yürüyeceklerini duyuran TAYAD’lı Aileler, basın açıklaması yapmak için Galatasaray’da toplandı. “Tek tip elbise giymedik, giymeyeceğiz” yazılı önlükler giyen TAYAD’lılar, “Suçlu değil devrimciyiz. Tek tip elbise giymeyeceğiz” yazılı bir pankart açtılar. Yürüyüş öncesinde iki ayrı basın açıklaması okundu.

‘Bu bir elbise savaşı değil, beyinlerin tasfiyesi savaşıdır’

TAYAD’lı Aileler adına basın açıklamasını Nurdan Ayna okudu. TAYAD’lı Aileler olarak 1984’lerden bu yana can ve kan pahasına büyük bedeller ödeyerek kazandıkları hakların AKP tarafından geri alınmaya çalışıldığını aktaran Ayna, tutsaklara giydirilmek istenen tek tip elbisenin kefen olduğunu belirterek “Bu bir elbise savaşı değil, beyinlerin tasfiyesi savaşıdır. Baskıları devrimci tutsaklar üzerinde arttırarak Türkiye halklarını teslim alma savaşıdır” dedi.

Geçmişten bu yana hücrelerde evlatları direnirken dışarıda da aileleri olarak kendilerinin ve halkın direndiğini hatırlatan Ayna, AKP hükümetine seslenerek şunları kaydetti:

“İşkencelerden medet umarak teslimiyet dayattınız. Sizden önceki iktidarlar da denemişti, sonları hüsran oldu. O paçavralar parçalanıp tarihin çöplüğüne atılmıştı. Sizin de akıbetiniz aynı olacak, hiç heveslenmeyin. Evlatlarımızı teslim alamadınız, hiçbir zaman da teslim alamayacaksınız. Geçmişte evlatlarımızın elbiselerini aldınız, soğukta yağmur altında, kar altında bıraktınız. Ne beyinlerimizi teslim alabildiniz ne de elbiselerinizi giydirebildiniz. Şimdi ise hapishanelerde sürgün sevklerle, tedavileri engelleyerek, tel kafeslerle, kameralarla, disiplin cezalarıyla yapmadığınız zulüm kalmadı. Yerlere çamaşır suyu döküp üzerinde evlatlarımızı sürükleyerek, ellerini ayaklarını kelepçeleyip süngerli odaya atarak işkence yapıyorsunuz. İşkenceye savcılarınızla, gardiyanlarınızla, askerlerinizle, polisinizle giriyorsunuz. Savcılarınızla işkencehanelere girmekle evlatlarımıza yaptığınız işkenceyi meşrulaştıramazsınız.”

AKP’nin saldırılarına karşı halkı devrimci tutsakların yanında olmaya çağıran Ayna, her zaman evlatlarının yanında olacaklarını ve tek tip elbiseyi tarihin çöplüğüne atacaklarını belirtti. Yapacakları yürüyüş eylemi için de bir basın açıklaması okundu. Basın metnini okuyan Ayna, ‘tek tip kefenine’ karşı bugünden itibaren yürüyüşe başlayacaklarını açıkladı. Tek tip elbiseyi onursuzluk olarak tanımlayan Ayna, evlatlarıyla birlikte kendilerinin de bunu kabul etmeyeceklerini ifade etti.

1984, 1996 ve 2000 yıllarında can kayıpları pahasına büyük bir direniş göstererek bu uğurda 138 kişinin yaşamını yitirdiğini de aktaran Ayna; geçmişte bu direnişlerle tek tip dayatmasını durdurduklarını, bu insanlık suçunun emperyalizm tarafından Guantanamo toplama kampında tutsaklar üzerinde işlendiğine de dikkat çekti. Bu insanlık suçunun dünya halkları tarafından lanetlendiğini de vurgulayan Ayna, “Bu suça karşı olmak insanlık görevidir. Yürüyüşümüz bugün Galatasaray Lisesi önünden başlayıp, Taksim, Şişli, Mecidiyeköy, Çağlayan, Okmeydanı’ndan devam edecek; 15 Mart’ta saat 10:00’da Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda olacağız. 16 Mart’ta saat 14:00’de Silivri Hapishanesi önünde basın açıklamamızı yaparak yürüyüşümüzü bitireceğiz” diyerek herkesi yürüyüşe davet etti.

Basın açıklamalarının ardından “Tek tip elbise giymedik giymeyeceğiz” sloganlarıyla yürüyüşe geçen TAYAD’lıları polis durdurdu. Yürüyüşe izin vermeyeceklerini ve dağılmadıkları takdirde gözaltına alacaklarını belirten polislere bu yasağı tanımadıklarını söyleyen TAYAD’lılar, “Biz bu yürüyüşün meşruluğuna inanarak buraya geldik. Burada iki tane anneyi gözaltına alınca neyi değiştireceksiniz? Biz yürüyüşümüzü yapacağız” diyerek yürüyüşe devam etmek istediler. Bunun üzerine 6 TAYAD’lı gözaltına alındı. Gözaltı işlemi sırasında polis görüntü alan basın emekçilerini de gözaltı tehdidiyle alandan uzaklaştırmaya çalıştı.