Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) “İnfaz Yakmalara Son!” şiarı ile basın açıklaması gerçekleştirdi.
Keyfi gerekçelerle infazları yakılan tutsaklar Ali Şen, Dilan Oynaş ve Hatice Calıhan’ın durumuna dikkat çeken TDİ, “Hapishanelerdeki baskı, saldırı ve işkenceye karşı toplumun her kesimini içerideki tutsakların dışarıdaki sesi olmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.” dedi.
TDİ, İdare ve Gözlem Kurulları tarafından çeşitli gerekçelerle infazları yakılarak tahliyeleri engellenen Ali Şen, Dilan Oynaş ve Hatice Calıhan’ın aileleriyle birlikte İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını okuyan TDİ temsilcisi Abdülmelik Yalçın, 15 Temmuz darbe girişimi ve pandemi bahane edilerek hapishanelerdeki hak ihlallerinin en üst boyuta çıkarıldığını ve tutsaklar üzerindeki tecridin hiç olmadığı kadar derinleştirildiğini söyledi. Son dönemde “iyi halli olmadıkları” gerekçesiyle tutsaklara dönük infaz yakma saldırılarının üst boyuta taşındığına işaret eden Yalçın, tahliyelerin de hapishane yönetimlerinin keyfiyetine bırakıldığına dikkat çekti.
1 Ocak 2021’de 5275 sayılı kanunun 89’uncu maddesine istinaden hazırlanan yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle tutsakların imamla görüşmemesi, fazla kitap okuması, suyu veya elektriği tasarruflu kullanmaması, Kürtçe türkü söylememesi, pişmanlık göstermemesi gibi sebeplerle yüzlerce tutsağın infazının yakıldığını belirten Yalçın, “Bugün İdare ve Gözlem Kurulları tarafından çeşitli bahanelerle infazı yakılıp tahliyeleri engellenen Ali Şen, Dilan Oynaş ve Hatice Calıhan’ın aileleri ile birlikteyiz.” dedi.
KEYFİ UYGULAMALAR SON BULSUN!
Ali Şen’in 30 yıllık tutsaklığının ardından Edirne F Tipi Hapishanesinden 24 Ekim’de tahliye olması gerektiğini ifade eden Yalçın, Şen’in tahliyesinin pişmanlık dayatması sonucu keyfi bir biçimde altı ay ertelendiğini kaydetti.
Dilan Oynaş’ın 2016’dan bu yana Ankara Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulduğunu söyleyen Yalçın, “Gazeteci olan Dilan, 26 Nisan 2022 tarihinde tahliye olacaktı. Ancak İdare ve Gözlem Kurulu’nun hazırladığı rapor nedeniyle infazı yakıldı. 21 Temmuz 2022’de ikinci kez kurula çıkan Oynaş, bu kez de dayatılan ‘pişmanlığı’ kabul etmediği için infazı yakılarak tahliyesi 6 ay uzatıldı. 21 Ocak’ta üçüncü kez toplanan İdare ve Gözlem Kurulu, Oynaş’a verilen disiplin cezasını gerekçe göstererek tahliyesini üçüncü kez engelledi. Son olarak 27 Mart’ta toplanan kurul, bir kez daha ‘pişmanlık’ dayatmasını kabul etmediği için Oynaş’ın tahliyesini engelleyerek 6 ay daha uzattı.” dedi.
Hatice Calıhan’ın ise 13 yıllık tutsaklığının ardından Şakran Kadın Kapalı Hapishanesinden 3 Haziran’da tahliye olması gerektiğini ifade eden Yalçın, Çalıhan’ın okur yazar olmadığı ve herhangi bir eğitim programına dahil edilmediği iddiasıyla infazının yakıldığını aktardı.
2021’de yürürlüğe giren yasayla hapishanelerde oluşturulan kurulların politik tutsakların infazlarını yakmak için bahaneler ürettiğini söyleyen Yalçın, disiplin soruşturmaları ve infaz yakmaların tutsaklar üzerinde cezalandırma aracına dönüştüğünü vurguladı.
Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:
“Hapishanelerde her türlü baskı, tecrit, işkence ve kötü muamele uygulamalarını arttıran devlet, infaz yakma politikası ile açık ki içeri girenin dışarı çıkamadığı, hukukun hiçbir biçimde işlemediği bir düzeni hâkim kılmaya çalışıyor. Tutsak aileleri, yakınları, yoldaşları olarak bir kez daha söylüyoruz: Tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz! Hapishanelerdeki baskı, saldırı ve işkenceye karşı toplumun her kesimini içerideki tutsakların dışarıdaki sesi olmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)