HABER MERKEZİ- Devlet güçlerince katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin davasının polisler Fuat Tan, Mesut Sevgi ve Sinan Tabur’un “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı duruşması Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma döneminin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenilmesi kararından vazgeçmesi nedeniyle gergin başladı. Polis ablukasında gerçekleşen duruşmayı Ankara, Kırıkkale, Artvin Adana, Samsun, Antalya, Hatay, Şırnak, Ağrı, Mardin, Muş, Dersim, Siirt, Hakkâri, Kars, Van, Urfa, Bingöl, Bursa, İzmir, Antep baro başkanlarının yanı sıra Hollanda’nın Rotterdam ve Amsterdam baro başkanları takip etti.
“BU DAVANIN TOPLUMSAL EHEMMİYETİ VAR”
Elçi’nin eşi Türkan Elçi, “Savaşa karşı çıktığı esnada katledilen bir hukuk insanının, bir baro başkanının katledilmesinin alelade bir dava olmadığını, bu davanın kişisel olmak kadar toplumsal ehemmiyetini, haksızlığa uğrayan her vatandaş gibi adaleti arama derdinde olduğumuzu ifade etmeye çalıştık. Fakat anlaşılamadığımızı, en doğal hakkımız olan adaletle aramıza gün geçtikçe bir duvarın örüldüğünü kısa sürede idrak ettik” dedi.
“SANIK MUAMELESİ GÖRDÜK!”
Türkan Elçi, “Dört yılı aşkın bir zaman sonra açılması beklenen bir davadan medet uman mağdurlar olarak sanık muamelesi gördük dışarıya atılmak istendik. Bu duvarın harcında toplumun genelinde ve bu davanın özelinde adalet bekleyenlerin derdini anlamada kayıtsızlık, devletin yargıcı olma kaygısı, devletin polisini yargılayamama, cezasızlık geleneği, kendine yakın hissetmediklerine önyargı var. Bu duvarın harcında zulüm var. Vatandaş anasının ak sütü kadar helal olan adalete erişemiyorsa, ortada zulüm var demektir” ifadelerini kullandı.
Elçi, tarafsız yargıya inancını yitirdiğinin altını çizdi.
“NEDEN VAZGEÇTİNİZ?”
Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, mahkemenin Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi kararından vazgeçmesinde mahkemeye dair kuşkusunu dile getirerek, “Celse arasında bu karardan vazgeçecek ne oldu?” diye sordu.
Nahit Eren, dinlenilmeyen tanık Ahmet Davutoğlu’nun “Tahir Elçi’nin siyasi bir cinayete kurban edildi” sözlerinin neden dinlenilmeye değer olmadığını, mahkemenin yargılamayı adil yürütmekten uzak olduğunu ve ceza yargılama ilkelerini gözetmediğini, yargılamanın konusu Kürtler olunca hukukun işlevini yitirdiğini, mahkemenin hukuki dayanaktan yoksun kararlar verdiğini, birilerinin dosya savcısına talimat verdiğinin anlaşıldığını, mahkeme heyetinin davayı aydınlatmayacaksa çekilmesi gerektiğini ifade etti.
Birilerinin ilgili savcıya talimat verdiğini belirten Eren, Tahir Elçi Cinayeti’nin alelade bir cinayet olarak ele alınmasına izin vermeyeceklerini sözlerine ekledi.
Tahir Elçi’yi anma etkinliğine katılan baro başkanları ve avukatların fişlediğini de söyleyen Eren, mahkemenin de davaya bakış açısının bu olduğunu belirtti.
Ardından Avukat Neşet Girasun söz alarak, 5 celsedir bulundukları 30 talebin 20’sinin reddedildiğini, kabul edilen taleplerin ise dosyanın esasına etki etmeyen talepler olduğunu dile getirdi.
Girasun, mahkeme başkanına seslenerek, sözlerini “Adil bir yargılama yürüterek, çocuklarınıza bu mirası bırakın” sözleri, mahkeme başkanın tepkisine neden oldu. Girasun’a “Düzgün konuşun, çocuklarımı karıştırma” diye sert tepki gösteren mahkeme başkanına CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Sözler gayet düzgündür” diye yanıt verince, mahkeme başkanı Tanrıkulu’na “Siz karışamazsınız” diye tepki gösterdi, Tanrıkulu da “karışırım” diye yanıt verdi.
AVUKATLAR ISRARCI OLDU, DURUŞMA DEVAM ETTİ
Başkan ve heyetin mahkeme salonun terk etmesine karşılık avukatlar ise duruşmasının sürdürülmesini isteyerek duruşma salonunu terk etmedi. Bunun üzerine mübaşir salona gelerek, mahkeme başkanının duruşmayı sonlandırdığını bir kez daha anons etti. Ancak, Baro Başkanı Eren’in yaptığı görüşmeler sonucu başkan ve heyet yaklaşık bir saatin ardından salona gelerek duruşmaya yeniden başladı.
Mahkeme, avukatların taleplerini alarak sürdürdüğü duruşmada, Türkiye Barolar Birliği, Samsun, Artvin, Hatay, Kars ve Kırıkkale baro başkanları davaya müdahillik talebinde bulundu.
“DELİLLER KARARTILDI”
Avukat Mahsuni Karaman ise, Elçi cinayetinin delillerinin karartıldığını söylediklerini belirterek, bu işin senkronize olduğunu ortaya çıkan belge ve bilgiden anladıklarını dile getirdi. Polis kamerasındaki 12 saniyelik kesintiyi hatırlatan Karaman, bu 12 saniyeyle ilgili çekimi yapan polisin “Ayağım kaydı, düştüm, kayıttan çıktım” yönündeki ifadesine rağmen Adli Tıp Kurumu’nun çekimin devam ettiği, kadrajın kaydığı yönünde rapor düzenlediğine işaret ederek, “Adli Tıp Kurumu’nu da bu karanlık ağa dahil etmek gerek” dedi.
Kayıp 12 saniyelik görüntü için Adli Tıp Kurumu’na yeniden inceleme için müzekkere yazılmasını isteyen Karaman, Davutoğlu’nun dinlenmesini istedi.
Savcı ise katılım taleplerinde bulunan baroların taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme, Adli Tıp Kurumu’nun 12 kayıp saniyeye ilişkin yeniden rapor düzenlenmesi, baroların katılım ve Davutoğlu’nun dinlenmesi taleplerini reddederek, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporda görüntü ve ses kayıtlarının olup olmadığının sorulmasına ve varsa mahkeme gönderilmesi talebinin kabul edilmesine karar verdi.
Mahkeme, duruşmayı seçimden sonraya denk gelen 5 Temmuz 2023 tarihine erteledi.
(ANF)