HABER MERKEZİ- Sri Lanka tarihinin en derin ekonomik krizini yaşarken halk krize karşı ayaklandı. Gıda fiyatlarının artmasıyla başlayan isyan, hükümet içerisinde istifaları da beraberinde getirdi.
Duvar’da yer alan habere göre, Sri Lanka Başbakanı Mahinda Rajapaksa hariç kabinedeki tüm bakanlar istifa etti. Eğitim Bakanı Dinesh Gunawardena, başbakanın yeni kabine kurabilmesi için istifa ettiklerini açıkladı. Başbakan’ın oğlu Namal Rajapaksa da istifa eden bakanlar arasında.
Sri Lanka Merkez Bankası Başkanı Ajith Nivard Cabraal, Aralık ayında ülkenin 2022’de bütün borçlarını “rahatça” ödeyeceğini söylese de, Twitter’dan paylaştığı bir mesaj ile istifa ettiğini açıkladı.
In the context of all Cabinet Ministers resigning, I have today submitted my resignation as Governor, @CBSL to HE President Gotabaya Rajapaksa. @GotabayaR #SriLanka #GoSL
— Ajith Nivard Cabraal (@an_cabraal) April 4, 2022
Haftalardır süren protestoların geçen hafta Cumhurbaşkanı Rajapaksa’nın özel konutuna yönelmesinin ardından 1 Nisan’da ülke genelinde olağanüstü hâl ve pazartesi sabahına kadar geçerli olmak üzere sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.
Yurt dışı borçları ülkede krizi derinleştirdi
Ülke döviz rezervlerindeki yüksek düşük ve yurt dışı borçlarının kritik bir seviyeye gelmesi ile, ülkeye ithal edilen akaryakıt ve bazı temel gıda ürünlerinde sınırlamalara gidildi. Bu tedarik sorunları karşısında, petrol istasyonları ve marketler önünde uzun kuyruklar oluşmaya başladı.
Ülkedeki döviz rezervleri, son iki yıl içinde yüzde 70 düşerek şubat ayı itibariyle 2.3 milyar dolara geriledi. Ancak, ülkenin sadece bu yıl içinde toplam 4 milyar dolar borç geri ödeme yapması gerekiyor. Bunun karşısında, hükümet Çin ve Hindistan ile görüşmelere başlayarak, yeni borç almak için sıraya girdi. Ayrıca, uzun bir süre IMF karşıtlığı ile bilinse de, Rajapaksa tutum değiştirerek kuruluş ile anlaşmaya varmak için girişimlere başladı. Bir IMF yetkilisi, 31 Mart’ta yaptığı açıklamada Sri Lanka hükümetinin muhtemel bir kredi için “önümüdeki günlerde” görüşmelere başlayacağını söyledi.
500 Bin Kişi Daha Yoksulluk Sınırının Altında Yaşıyor
Dünya Bankası’nın bir raporuna göre, yaklaşık 22 milyon nüfuslu ülkede salgının başından beri 500 bin kişi daha yoksulluk sınırının altına düştü. Seyahat ve turizm sektörlerinde çalışan 200 binden fazla kişi işini kaybetti. En son olarak da Rusya-Ukrayna savaşı, ülke ekonomisine büyük bir darbe vurdu. Temel gıda ürünleri ve akaryakıt fiyatları daha da arttı ve Sri Lanka-Rusya arasındaki turizm akışı kesintiye uğradı.
Cumhurbaşkanı Rajapaksa ise ekonomik problemler nedeniyle sorumluluk almayı reddederek, geçen ay “Bu krizi ben yaratmadım” şeklinde konuştu. Merkez Bankası verilerine göre, enflasyon Eylül’de yüzde 6.2 iken, Şubat ayında yüzde 17.5’e çıktı, ancak gerçek enflasyonun yüzde 50’in üzerinde olduğu söyleniyor.
Ülkeden Göç Etmek İsteyenlerin Sayısı Artıyor
Son yapılan bir ankete göre, her dört Sri Lanka vatandaşından biri ülkeden göç etmek isterken, pasaport ofislerinin önünde büyük kuyruklar oluşmaya başladı. Yaşlı vatandaşlar, ülkedeki durumu 1970’lere benzeterek, o zamanlar da ithal ürünlerdeki sınırlamaların ve yurt içindeki üretim sorunlarının temel ürünlerde kıtlığa yol açtığını ve uzun ekmek, süt ve pirinç kuyruklarının oluştuğunu söyledi.
Başkent Colombo’da metrelerce uzanan bir dükkan kuyruğunda bekleyen Silva adlı bir kişi, CNN’e verdiği bir demeçte, “Temel maddelerin fiyatları her gün değişiyor. Pirincin dünkü fiyatı, yarın alacağımız fiyatla aynı değil” dedi.
IMF Kredileri Ödenemez Noktaya Ulaştı
IMF’nin geçen ay yayınladığı bir rapora göre, Sri Lanka’nın kamu borcu “sürdürülemez” seviyeye ulaştı ve döviz rezervleri kısa vadeli borçları bile ödemeyecek duruma geldi.
Uzmanlara göre, kamu bütçe açığı ve cari işlem açığının çok yüksek seviyelerde seyretmesi, krizin arkasında yatan diğer faktörler. Asya Kalkınma Bankası’nın bir raporu, Sri Lanka’yı “klasik bir ikili açık ekonomi örneği” olarak tanımlıyor. Raporda, “İkili açık ekonomiler, bir ülkenin masraflarının gelirinden fazla olduğunu ve satılabilir mal ve servislerinin üretiminden yetersiz olduğunu işaret eder” denildi.
Citi Research de geçen ay bir rapor hazırlayarak, hükümetin son aldığı kararların borç yönetiminin sürekliliğini sağlayamayacağını ve acilen bir “borç yapılandırılmasına ihtiyaç” olduğunu söyledi. 2019 yılında Sri Lanka’nın dış borcu gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 94’üne tekabül ederken, iki yıl içinde bu oran 119’a çıktı.