HABER MERKEZİ- HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Sezai Temelli seçimlerden sonra ilk kez kameraların karşısına geçerek açıklama yaptı. Seçimde Kürt illerinde 120 bin kayıplarının olduğunu belirten Sezai Temelli şöyle konuştu:
Bütün baskılara rağmen fedakarca çalışan başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye halklarınadır. 24 Haziran seçimleri demokratik meşruiyet olmayan bir ortamda yapılmıştır. HDP’nin tasfiye edilmesi için devletin bütün imkanları kullanılmıştır. Tüm bunlara rağmen HDP barajı aşmıştır.
Sevgili Selahattin Demirtaş kendisine karşı yürütülen kara propagandaya karşı 3. sıraya yerleşmiştir. 4.5 milyon oy almış sayın Demirtaş derhal serbest bırakılmalıdır. Kürt illerinde istenen düzeye erişilememiş, 120 bin civarında kaybımız olmuştur. Zorunlu göç, müşahitlerin engellenmesi, il-ilçe yönetimlerimizin tutuklanmasından dolayı olmuştur. Bu durumu yine de kendi eksiğimiz olarak görüyoruz. Demokratik toplumsal muhalefet kendisine güvenmeli, karamsarlığa kapılmadan ve geri çekilmeden içindeki sinerjiyi açığa çıkarmalıdır.
PERVİN BULDAN: SOYLU’DAN TELEFON ALDIM
Açıklamanın ardından Eş Başkan Pervin Buldan, bir gazetecinin sorusu üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan telefon aldığını doğruladı. Buldan, Soylu’nun Ağrı’nın bir köyünde öldürülen sandık müşahiti nedeniyle partilerini suçladığını belirterek, “Size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok” dediğini açıkladı.
Buldan şunları anlattı: Evet, İçişleri Bakanı’ndan bir telefon aldım. Beni arayarak Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde kendilerinin müşahiti olduğu bir insanının infaz edildiği ve bu infazdan bizi sorumlu tuttuğu bir telefon aldım. Yapılan infazla partimizin birebir ilişkisi olduğunu ima etmiştir. Tıpkı Suruç’ta olduğu gibi yapanlar cezalandırılmıyor. Yapmayanlar sorumlu gösteriliyor. Bu olay derhal açığa çıkarılmalıdır. Kimler tarafından yapılmışsa bu insanlar cezalandırılmalıdır. HDP olarak bu olayları asla kabul etmediğimizi belirtiyoruz. Sayın Soylu’dan “Size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok, nereye gidiyorsanız gidin” gibi saçma sapan asla kabul etmediğimiz bir konuşmayla karşı karşıya kaldım. AKP hükümeti böyle bir öfkeyle mi yönetecek? Bu ülkenin 3. büyük partisi olan bir partiyi bu tür suçlamalarla insanların gözünde karartmalarına asla izin vermeyeceğiz.
“SAYIN SOYLU HADDİNİ BİLECEK”
Yaşanan olayın çok büyük üzüntüsünü yaşıyoruz. Bir partinin eş başkanına böyle bir telefon açılmasını kabul etmiyoruz. Herkes haddini bilecek, Sayın Soylu da haddini bilecek. Biz büyük bedeller ödeyen bir partiyiz. Suruç’ta yaşananlar ortada. Suruç’ta insanlar boğazı kesilerek öldürüldü. Bizim 6. sıra milletvekili adayımız tutuklandı. Alakası olmayan insanlar tutuklandı. Çok talihsiz bir konuşma yaptığımızı belirtmek isterim. Bu telefonu bu şekilde yorumluyorum ve kabul etmediğimizi belirtmek istiyorum.