Başakşehir’in Şahintepe Mahallesi’nde bir araya gelen mahalle halkı, imar uygulamalarının hukuksuzluğu ve süregelen mücadelelerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Şahintepe Halk Dayanışması’dan Yasin Serindere’nin moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda, 2020 yılında çıkarılan ve mahalle halkını mağdur eden imar planının iptaliyle birlikte, yeni imar planı sürecinde yapılması gerekenler masaya yatırıldı. Toplantının açılışında Serindere, davanın açılma gerekçeleri ve haklılıklarını ortaya koyan bir sunum yaparak süreci özetledi.
“SİZİN KARARLI VE SABIRLI DURUŞU SAYESİNDE BURADAYIZ”
Toplantıda konuşan Gül Altay, mahalle halkının kararlı duruşu ve sabırlı mücadelesi sayesinde bugünkü kazanımlara ulaşıldığını belirtti. Altay, “İBB’nin bugün kazandığı dava hâlihazırda Danıştay’da fakat bu karar aşamasına gelinmesinde sizin açtığınız davaların çok büyük etkisi var. Birileri buralara göz dikip buralardan rant elde etmek istiyor. Mahkeme iptal kararları vermeye devam ederken sürekli kendi yandaş şirketlerine yetkiler vererek inşaat başlatmaya devam ediyorlardı. İmarın iptal edileceğini bildikleri için, sizin mücadelenizi bildikleri için belli parsellere inşaat şirketleri aracılığıyla sızıp buralarda pay sahibi oldular. İBB’nin açtığı davadan gelen kabul kararı ve bizim açtığımız davalardan aldığımız kabul kararları bize şunu gösteriyor ki imar uygulaması iptal oldu,” ifadelerini kullandı.
Şehir plancısı Ceyhan Çılğın ise Şahintepe Mahallesi’nin hukuka aykırı şekilde rezerv yapı alanı ilan edilmesini ele aldı ve şu ifadeleri kullandı: “Dönüşüme konu edilen mahalle artı değer yani rant üretiyorsa o mahallede yaşayan yoksullar oraya layık görülmüyor. Genellikle de bu mahallelerden gönderilmeleri üzerine çeşitli uğraşlar başlatılıyor. Türkiye’de kentsel dönüşüm yoksullar ve kentsel hizmetlerden yoksun bırakılanlar bakımından böyle sürdürülüyor. Sizin mahalleniz 2012 yılında rezerv yapı alanı olarak kararlaştırıldı. Rezerv yapı alanı olarak kararlaştırıldığında yönetmelik yeni çıkmıştı. Buranın rezerv alanı olarak kararlaştırılması bile kendi başına bir hukuksuzluktur. Çünkü yasa, ‘yeni yerleşim alanı’ olarak ibaresi koymuştu. Yasa maddesi böyleydi. Üzerinde yerleşim bulunmayan ve yerleşime açılacak alanların rezerv yapı alanı olacağını söylüyordu. Asıl olarak hazine arazilerinin bulunduğu alanları kastediyordu. Burası rezerv alan olarak kararlaştırıldığı zaman buranın tamamı özel mülkiyetti ve üzerinde 30-40 bin kişi yaşıyordu. Yani yeni yerleşim alanı değil, zaten yerleşim alanıydı.”
Çılğın, konuşmasının devamında şu sözlere yer verdi: “Belediye Başkanı mahalleye geldiğinde karşısına çıkıp hesap soruyorsunuz. Hacımaşlı’ya sürgün edilmek isteniyorsunuz, durduruyorsunuz. Bunca yıldır güçlü bir irade göstererek mahallenize sahip çıkıyorsunuz. Artık esas mesele devam eden süreçte mahalleye nasıl sahip çıkacağınızdır. Başakşehir Belediyesi, 2020 tarihinde hazırladığı imar planı açıklama raporunda şöyle diyor: Ben bu planı hazırlarken mahallede ofis açtım. Sonra bu ofise de halk geldi, ben halkla görüştüm ve onların talebi neyse onu alıp plana işledim. Belediyenin böyle anlattığı incelediğimde mahallenin nüfusunu %50 artırmak istediklerini fakat planda bulunan yeşil alan, sağlık tesisi, okul, spor tesisi gibi donatıların bu nüfusun ihtiyaç duyduğu miktarın yakınından bile geçmediğini gördüm. Şimdi ben size soruyorum, belediye sizinle görüştüğünü iddia ediyor, öyleyse siz bu görüşmelerde okul, hastane, park istemediğini mi söylediniz? Söylemediniz, buradan anlıyoruz ki plan raporu çarpıtmalarla dolu. Belediye bu planı hazırlanırken sizlerin katılımını sağlamadı, size nasıl bir mahallede yaşamak istediğinizi sormadı, fikrinizi almadı, beklentilerinizi ölçmedi. Yani ilçe belediyesi size ait bir mahallede size sormadan plan geliştiriyor. Boş bir arsayı planlar gibi.”
Çılğın, yeni imar planı sürecinde mahalle sakinlerinin belediyenin onları yok sayan bu tutumu karşısında bir araya gelmeleri gerektiğini belirtti: “Yeni imar planı ve imar uygulaması çalışmalarına başlandığını duyuyoruz. Bu mahalle eğer imar planı, imar uygulaması askıya çıksın, ben ona göre dava açarım derse, şimdiden bilelim ki askıya yine sizin hoşunuza gitmeyen şeyler çıkacak. Dolayısıyla yan yana gelmeli, birlikte hareket etmeli ve ilçe belediyesini her türlü planı sizinle birlikte hazırlamaya zorlamalısınız.”
“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Toplantı konuşmacılarından mahalleli Sabite Yüce, mahalleye getirilen su ve elektriği yıllar önce kendi imkânlarıyla sağladıklarını, bugünse ulaşım ve temel kamu hizmetlerinden bile yoksun bırakıldıklarını ifade etti. Özellikle toplu ulaşım taleplerinin yanı başlarındaki mahallelere hizmet verilmesine rağmen dikkate alınmadığını dile getiren Yüce, bu sorunların bir sürgün politikası olduğunu vurguladı ve “Haklarımız için yılmadan mücadele etmeliyiz” dedi.
Toplantıda CHP Başakşehir İlçe Örgütü, DEM Parti İlçe Örgütü ve geçtiğimiz dönem CHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Mesut Öksüz de mahalle hakına destek sağladı. Toplantının sonunda halka söz verilerek mahalle halkının soruları ve önerileri dinlendi.
Şahintepe’deki bu birlik ve dayanışma, mahalle sakinlerinin ranta karşı yürüttükleri kararlı mücadelenin, toplumsal bir hareket olarak güçlenerek devam ettiğini bir kez daha ortaya koydu.
(İSTANBUL)