Tasfiye süreci olarak nitelendirdiğimiz burjuva ideolojilerinin yoğun saldırıları MLM’nin temel ilkelerine yöneliyor. Devrimci saflarda ciddi oranda etkilenimler ve savrulmalar yaşanıyor. Bu süreçte öne çıkan revizyonizm, reformizm ve oportünizm gibi burjuva akımları ele almanın özellikle genç kuşaklar açısından isabetli olacağı kanısındayız. Temel noktalarıyla ele alınması gereken bu akımları genç kuşağın araştırması, incelemesi ve tartışması hem kavrayışı derinleştirecek hem de ideolojik donanım sağlayacaktır.
Sınıf mücadelesinin pratik seyrinde (gönenç ve “gerileme” dönemlerinde) proleter ideolojinin karşısına burjuva ideolojilerin çıkması kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde tasfiyeci süreçle birlikte devrimci saflarda mücadeleyi yükseltmek adına yeniden keşfedilen akımlar söz konusu. Revizyonizm bu akımların başında geliyor. Revizyonizm, Marksizmin reddi-düşmanıdır. Pratikte “elveda proletarya” demektir. Fakat bir farkla; Marksist görünmek kaydıyla.
Tanımsal olarak ekonomik ve politik gelişmelere paralel Marksizmi yeniden gözden geçirmektir. Revizyonizm, Marksizmin somut şartlara uymadığı, düzeltilmesi gerektiğini savunan burjuva bir akımdır. Proleter ideolojinin bilimsel temellerini hedef alarak tahrif eder. Marks’tan çok “Marksçı” kesilerek devrim adına sınıf mücadelesinde konumlandıkları yer burjuva ideolojisidir.
Tarihsel bağlamda revizyonizmin ortaya çıkışı Engels yoldaşın ölümsüzleşmesinin hemen ardından gerçekleşir. Sınıfına ihanet eden Alman politikacı Bernstein, revizyonizmin düşünsel temellerini oluşturmuştur. Fakat revizyonizmin tarih sahnesine çıkışını Gotha Programı’na kadar götürenler de söz konusudur. Marks ve Engels yoldaşların bilinen ünlü eserleriyle bu programdaki görüşler çürütülmüştür. İlk çıkışında Bernstein’i eleştiren Kautsky, daha sonra ona eşlik ederek “dönek Kautsky” haline geldi. Alman sosyal demokrasisinin “önderi” olan bu iki revizyonistin ihaneti Lenin tarafından mahkum edildi. Bu ihanetin bedeli olarak Alman devrimi yenilgiyle sonuçlandı. Revizyonizmin ortaya çıkışından bugüne revizyonist teoriler hemen her dönem devrim mücadelesinin karşısına çıkmıştır. Sovyetler’de Kruşçev, Çin’de Deng Şiaoping, Türkiye’de Şafak revizyonistleri yakınen bilinen örneklerdir.
Revizyonizmin felsefi temeli Yeni Kantçılıktır. “Hareket her şey, nihai hedef hiçbir şey” sözüyle Bernstein, revizyonizmin özünü betimler. Felsefenin, iki dünya görüşü (idealizm-materyalizm) olarak ayrılmadığını belirterek, idealizmi esas alır. Proletaryanın öncü sınıf olmadığını ileri sürerek, işçi sınıfının tarihsel rolunü ve görevini inkar eder. “Sınıflar üstü devletin varlığını” savunarak iktidar mücadelesini gereksiz görür. “Tarihsel süreçte öznel etmen önemsizdir” diyerek devasa bir örgütlü güce sahip burjuvaziye karşı işçi sınıfının KP’sini ve onun etrafında örgütlenmesini reddeder. Görüldüğü üzere revizyonizm, diyalektik tarihsel materyalizmi, sınıfları, sınıf mücadelesini, KP’yi, devrim, sosyalizm ve nihai hedef komünizmi tahrip eder. Marksizmi Marksizm yapan temel ögelere saldırarak yozlaştırır. “Her ülkenin kendi Marksizmi olması gerektiği” görüşüyle Marksizmin enternasyonal niteliğini budar ve onu ulusal duvarlara hapseder. Marksizmin bilimsel temelleriyle ortaya koyduğu devrim, sosyalizm ve komünizmin yerine “insanal sosyalizm”, “demokratik sosyalizm”, “yeni tarihsel blok” gibi belirsiz bir teori koyar. Özü burjuva ideolojisi olan bu teorilerle kapitalist toplumu vadeder. En sade ve özlü aktarımla revizyonizm Marksizm takkesiyle Marksizm düşmanlığı yapan şekere bulanmış mermidir.
Marksist ideolojiyle donanmak revizyonizmin panzehridir. Tarihsel süreçte revizyonizme karşı mücadeleye bakıldığında bunu görmek mümkündür. Günümüzde, egemen sınıfların ideolojik saldırıları karşısında “yeni”, “farklı” denilerek revizyonist teorilerin yeniden ısıtıldığına tanık oluyoruz. Tasfiyeci süreçte ideolojik duruşunu koruyamayanlar Marksizmi “yeniden gözden geçiriyor.” Keşfettikleri teorilerin Bernstein’in teorisiyle aynı olması MLM’ler açısından şaşırtıcı değildir. Zira sınıf mücadelesinin keskin dönemeçlerinde “yeni” diyerek eski teorileri temcit pilavına çevirenlere çokça rastlanmıştır.
Devrimci mücadelenin son yıllardaki genel seyrine bakıldığında revizyonist incilerin nadide örneklerini görmek mümkün. Proletarya diktatörlüğü yerine “halk devleti” teorisi savunulur oldu. Lenin yoldaşın emperyalizm teorisinin karşısında “emperyalizmin değiştiği-aşıldığı” konular oldu. Ünlü üretici güçler teorisiyle Marks “çürütüldü (!)” Demokrasicilik teorisiyle KP’nin temel örgütlenme-disiplin ilkesi olan demokratik merkeziyetçilik kuşa çevrildi. Devrimci mücadeleyi geliştirmek adına kadın sorunu, ulusal sorun, çevrecilik gibi kimlik-siyaseti-sivil toplumculuk “keşfedildi (!)” Gezi direnişinin özünü kavramaktan uzak olanlarca dillendirilen “örgütsüzlük” velinimet edildi. Her birinin ortaklaştığı nokta Bernstein’in “hareket her şeydir” revizyonist teorisidir.
Bu keskin Marksist söylemler altında gizlenen revizyonist tezlerle Marksizm reddediliyor. Son süreçte daha sık ve açıktan görünür hale gelmesi tasfiyeci saldırılar karşısında savrulmanın boyutunu göstermektedir. Revizyonizmin yeniden canlandırıldığı bu teoriler sınıf mücadelesine, proleter ideoloji görünümü altında burjuva ideolojiyle bakmaktadır. Başka bir ifadeyle kaleyi içten fethetme çabasıdır.
Revizyonizme karşı ideolojik mücadele Lenin, Stalin ve Mao yoldaşlardan, Kaypakkaya yoldaşa kadar en keskin biçimiyle verilmiştir. Marksizm düşmanlığına karşı en büyük cevap Lenin ve Mao yoldaşların Marksizme yapmış oldukları bilimsel katkılarla geliştirilerek verilmiştir. Proletaryanın kızıl bayrağı dalgalanmaya devam etmiştir. Kaypakkaya yoldaşın Şafak revizyonistlerine karşı ideolojik mücadelesi enternasyonal proletaryanın bu topraklardaki zaferi olarak tarihe geçmiştir.
Dün olduğu gibi bugün de komünist önderlerimizin öğreticiliği ile revizyonizme karşı ideolojik mücadelede amansız ve tavizsiz olmak zorunludur. MLM’ler temcit pilavı teorilere proletaryanın bilimsel ideolojisiyle karşılık vermelidir. Lenin’den Mao’ya defalarca kez çürütülen revizyonizm, bir kez daha çürümeye-çürütülmeye mahkumdur. Revizyonizme karşı devrimci olmanın ve kalmanın nirengi noktasıdır. Nasıl ki revizyonizm Marksizmin düşmanıysa Marksizm de revizyonizmin o derece düşmanıdır. Tasfiyeci sürecin ideolojik saldırılarını MLM’nin bilimsel öğreticiliğiyle bertaraf etmek temel görüşlerimiz arasındadır.
*Bu yazı Yeni Demokrasi Gazetesi’nin 19 Eylül 2019 tarihli 44. sayısından alınmıştır.