HABER MERKEZİ- Devrimci bir işçi olan Gökhan Güneş 20 Ocak günü polis tarafından kaçırıldı. Gökhan Güneş’in kaçırılmasının ardından 4 gün geçti.
Ailenin başvurduğu devlet makamları yapılan başvuruları görmezden geldiği için, aile Gökhan’ın nerede olabileceğini araştırdı. Kaçırıldığı gün Gökhan’ın telefonda “Otobüse biniyorum” dediği saatte durağın 10 metre gerisindeki bir işyerinin önünden geçtiğini tespit etti.
İETT kamera kayıtlarında yapılan incelemede, 79 FY hattına bindiği tespit edildi. Otobüsün içindeki kamera görüntüleri Gökhan Güneş’in Başakşehir’deki işyerinin önünde indiğini gösterdi. Gökhan’ın çalıştığı inşaat firmasının kamera görüntüleri de incelendiğinde, kaçırıldığı kesinleşmiş oldu.
Devletin oyalama taktiğine rağmen bıkmadan usanmadan Gökhan’ı arayan ailesi kendi imkanlarıyla buldukları kamera görüntülerini soruşturma yürütülmesi için polis karakoluna götürdü. Fakat ailenin verdiği video kayıt izlenmedi. Ve kaydı aileye veren İETT çalışanlarıyla ilgili belediyenin soruşturma başlattığı öğrenildi. Otobüs içindeki kamera görüntülerinin aileye veren İETT yetkilileri, haklarında soruşturma başlatılmasının ardından 79FY hattının dış kamera kayıtlarını aileye vermedi.
AİLEYE POLİS BASKISI
21 Ocak akşamı, sivil polisleri göndererek aile üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Aile, Gökhan’ın kaçırılmasının ardından evlerinin önündeki elektrik direğine kamera takıldığını ve kameranın direk evlerini görecek şekilde ayarlandığını fark etti.
Polis, Gökhan’ın kaçırılmasını, Gökhan hakkında üç ayrı soruşturma yürütüldüğünü, suçsuz olmadığını söyleyerek meşrulaştırmaya çalıştı. Ve “Terörle Mücadele Şubesi polisinin 3 gün gözaltı süresi vardır. 3 gün sonra yüzde 99 aileye haber verilir” diyerek, Güneş’in polis tarafından kaçırıldığını doğrulamış oldu.
Gökhan için yapılan eylemlerde ailesi ve yoldaşları gözaltına alındı.
‘SAĞ İSTİYORUZ’
Gökhan 2 yıl önce de gözaltına alınmış ve 1 gün geçtikten sonra ailesine haber verilmişti. Yani devletin bu tarz girişimleri ilk değil. Gökhan’ın devlet tarafından kaçırılarak gözaltına alındığı çok aşikar. Bu nedenle ailesi ve yoldaşları, “Gökhan’ı sağ aldınız, sağ istiyoruz” diyorlar.