HABER MERKEZİ- Protesto gösterisi sırasında polislerin darp ettiği şizofreni hastası Fırat Koç hakkında “Görevi yaptırmamak için direnme” iddiasıyla dava açıldı. İddianamede, Koç’un fırlattığı tabure silah olarak değerlendirildi.
Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlara karşı 21 Ağustos 2019’da Van’da gerçekleşen protesto eylemler sırasında bir kıraathanede şizofreni hastası Fırat Koç’u darp eden polisler hakkında açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Bu kararın ardından haklarında takipsizlik kararı verilen 2 polisin suç duyurusu üzerine Koç hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda Koç hakkında “Görevi yaptırmamak için direnme” iddiasıyla dava açıldı. Van 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Koç’un elindeki tabure silah olarak değerlendirdi.
TABURE FIRLATTI İDDİASI
Görüntü çözümleme tutanağında, Koç’un elinde demir çerçeveli üstü ahşap kaplı tabure ile sokağın girişinde beklediği ve tabureyi polislere fırlattığı iddia edildi. İddianamede, “Şüphelinin elindeki tabureyi polislere fırlattığının, polis memurunun kafasına doğru gelen tabureye karşı korunmak için kolları ile kafasını kapattığı ancak taburenin polis memurunun kollarına isabet ettiğinin, sonrasında müştekilerin şüpheliyi yakalayarak kontrol altına almaya çalıştığının, şüphelinin direnç gösterdiğinin, müşteki polisin elinde bulunan kask ile şüpheliyi vurduğunun, adli raporlarda müştekilerin etkisi Basit Tıbbi Müdahale ile giderilebilir ölçüde yaralandıklarının beyan edildiği, şüphelinin alınan savunmasında; olay günü çay ocağında çay içtiği esnada çıkan karmaşa sonucunda polis ekiplerinin üzerine geldiğini görünce panik yaptığını, panik yapmasının sonucunda tabureyi polis ekiplerine fırlattığını beyan ettiği” ifadeleri yer aldı.
TABURE SİLAH SAYILDI
Koç’un polis müdahalesine karış kendisini savunmak için elinde taburenin silah olarak iddianamede “Dosya kapsamındaki bütün deliller bir arada değerlendirildiğinde; müştekilerin hukuka uygun olarak yürüttüğü kamu görevi esnasında şüphelinin eline aldığı tabureyi müşteki D.’ye fırlatarak etkisi Basit Tıbbi Müdahale (BTM) ile giderilebilir ölçüde yaraladığı, sonrasında ise kontrol altına alınmamak amacı ile müşteki K.’nin etkisi BTM ile giderilebilir ölçüde yaraladığı, aynı eylem bütünlüğü içerisinde elinde bulunan silahtan sayılan tabure ile kamu görevi icra eden müşteki polis görevlilerine karşı direnerek üzerine atılı suçu zincirleme şekilde işlediğine dair kamu davası açılmasını gerektirir yeterli şüpheye ulaşıldığı anlaşılmıştır” denildi.
Koç hakkında açılan davanın ilk duruşması 26 Ocak’ta Van 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
NE OLMUŞTU?
Fırat Koç, Van’da 21 Ağustos’ta yaşanan kayyım protestoları sırasında bir kahveye giren polisler tarafından kask, cop ve tekmelerle feci şekilde darp edilerek gözaltına alınmıştı. Koç, 5 günlük gözaltının ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda “yurtdışı yasağı” getirilerek mahkemece serbest bırakılmıştı. Van Barosu ve avukatlar, işkenceyi uygulayan polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da polisler hakkında ihbarda bulunmuştu. Van Valiliği’nin izni üzerine savcı soruşturma başlatmış ve soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Polislerin darp ettiği Koç, savcılıkta verdiği ifadede, “Polislere herhangi bir fiziki müdahalemiz olmadı. Polisler cadde üzerinden koştururken aniden üzerime doğru geldi. Olayın vermiş olduğu panik ve atakla bulunduğum yerden mevcut olan tabureyi kaldırarak, polise fırlattım. Ancak tabureyi fırlattığım şahsın o an içinde bulunduğum durumun heyecanı ve paniğiyle polis olup olmadığını da bilmiyorum. Herhangi bir şahsı hedef göstererek tabureyi fırlatmadım. Daha sonra polisler arkamdan ‘Tutun onu, tutun onu’ deyince, korktum ve kaçtım. Kaçtığım sokak içerisinde bulunan kahvehaneye panikle girdim. Arkamdaki şahıslar da kahveye girdiler ve beni darp ettiler. Kaç kişi olduklarını tam olarak hatırlamıyorum ama birden fazla kişi vardı, koluma bacaklarıma ve vücudumun çeşitli yerlerine tekme, cop ve kaskla vurdular. Özellikle kaskla kafama vurdular. O esnada bana vuran şahıslara ‘Yapmayın, benim psikiyatri sıkıntılarım var’ dedim, ancak dinlemediler. Bana vurdukça canım acıdığından dolayı kendimi kahvenin önüne attım. Kahvenin önünde de aynı şekilde vurmaya devam ettiler. Kahvenin dışında ellerimi arkadan kelepçelediler” demişti.
Kaynak: MA