HABER MERKEZİ- Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe Mahallesi’nde yaşayan Korkmaz ailesinin iş yeri basıldı. 6 Ağustos’ta polisler tarafından yapılan operasyonda aile fertleri işkenceyle gözaltına alındı.
“Polise mukavemet” ve “görevli memura direnmek ve görevini yaptırmamak” suçlamaları ile Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkan Korkmaz ailesi, burada serbest bırakıldı.
Hamdullah Korkmaz’ın Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre, Korkmaz ailesinin 5 ferdi darp raporu alarak, kendilerine işkence eden polisler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
“VERİN UYUŞTURUCUYU YOKSA ÖLÜRSÜNÜZ”
İşkence ile gözaltına alınan Ramazan Korkmaz olayı şöyle anlattı; “Bizi ters kelepçe edip yere yatırarak darp ettiler. Polisler köpeği ağabeyime saldırıp, ‘Atak saldır’ diyorlardı. Köpek ağabeyimin ayağını parçaladı. Polis bize, ‘uyuşturucuyu bize verin. Verin uyuşturucuyu yoksa sizi öldürürüz. Boşuna havaya ateş etmeyin kafalarına sıkın’ dedi. Babam karakol polisiyle yanımıza geldiğinde polis silahlarını bellerine taktı. Bir saat köpekle aradılar ama bir şey bulamadılar. Asılsız bir ihbarın üzerine geldiler. Havaya ateş ediyorlardı. Bizi araçlarında da darp ettiler. Şikayetimizden vazgeçmemizi istediler. Biz şikayetimizden vazgeçmedik.”
KENDİ HAZIRLADIKLARI YALAN İFADELERİ İFADELERİ İMZALATMAYA ÇALIŞTIRLAR
Polislerin serbest bırakmak için kendilerini tehdit ettiğini de söyleyen Korkmaz, “Al bunu imzala bu senin çıkış kağıdındır. Bunu imzala acil sizi serbest bırakacağız’ dediler. 3 ila 4 sayfalık daha önce hazırlanan ve içinde bizim uyuşturucu sattığımızı, temin ettiğimizi, ağabeyimin iki gün önce cezaevinden çıktığı ve bu işleri yaptığını yazılıyordu. Yalan ağabeyim 15 yıldır İstanbul’da ve çalışıyor. O ifadeyi kabul etmedim. Polisler gelip, üstümüzü sildiler. Bana sigara ikram ettiler. Poliste bunun üzerine o ifadeyi karalamaya başladı. Kendilerinin suçsuz olduğunu söylememizi istediler. Biz bunu kabul etmedik. Bize kumpas kurmaya çalıştılar. Komiser bana, ‘Oraya bir kilo koyup seni aldırtırım. Böyle şeyler yapma. Sen bizi tanımıyorsun’ dediler. Hastanede kanlar içindeydim. Polisler sağlıkçıların görevini engelliyorlardı. Polisler bize, ‘Davacı olursan başın derde girecek. Boş ver kapat’ diyorlardı. Bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.