HABER MERKEZİ: Peri Suyu Koruma Platformu (Kar-Def),Elazığ-Karakoçan ilçesine bağlı Pilavtepe, Kucak ve Dumluyazı köy ve mezralarının sınırları içerisindeki orman kesimlerine tepki gösterdi. Bu alanın genç bir ormanlık alanı olduğu, köylülerin kendi ihtiyaçları için kullandığı ve aralarında nadiren büyük ağaçlara rastlanıldığına değinen platform, orman vasfını yitirmemiş olan bu alanda orman kesimi için “güvenlik” gerekçesiyle proje hazırlanmasına karşı halkı bu doğa talanına karşı mücadele etmeye çağırdı.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
“BASINA VE KAMUOYUNA;
ELAZIĞ / KARAKOÇAN PİLAVTEPE, KUCAK, DUMLUYAZI KÖYLERİNDE “GÜVENLİK” GEREKÇESİ İLE ORMAN KESİMİNE HAYIR!
Elazığ-Karakoçan ilçesine bağlı Çan bölgesindeki Pilavtepe, Kucak ve Dumluyazı köy ve mezralarının sınırları içerisinde belirlenen bazı orman alanlarına dair “güvenlik” gerekçesini öne sürerek, Karakoçan ilçesi orman şefliği’ne gelen yazıya istinaden verilen talimat doğrultusunda bir an önce özel orman kesimi için proje hazırlanması çalışmalarının yapıldığı köylülerce belirtilmektedir.
Hatırlanılacağı gibi coğrafyamızda Peri Suyu ana kolu üzerinde son on iki yılda, Tatar Barajı ve HES, Seyrantepe Barajı ve HES, Pembelik Barajı ve HES, Özlüce Barajı ve HES, Yedisu Regülatörü ve HES, Kığı Barajı ve HES, Duru Regülatörü ve HES, Karataş Regülatörü ve HES, Kazan Barajı ve HES projelendirilmiş olup, bu projelerinin yedi tanesi faaliyete geçirilmiş ve Çayırgülü (Badran) köyünde taş ocağı, Kızılca Köyünde atıl durumundaki Mermer Ocağı, Kığı ilçesi Eskikavak Köyü yakınlarında faaliyete geçirilen Kurşun-Gümüş-Çinko maden projeleri ve köylülerin meralarına yapılan Karakol-kalekollar ile PERİ VADİSİ’nde ekolojik bir kırıma yol açmıştır.
İçinde bulunduğumuz bu süreçte, bir yandan koronavirüs nedeniyle EvdeKal çağrıları yapılırken diğer yandan yaşam alanlarının yağma ve talan edilmesine bu süreçtede devam ediliyor.
Elazığ-Karakoçan ilçesine bağlı Pilavtepe, Kucak ve Dumluyazı köy ve mezralarının sınırları içerisinde kesimi belirlenen bu alanın genç bir ormanlık alanı olduğu, köylülerin kendi ihtiyaçları için kullandığı ve aralarında nadiren büyük ağaçlara rastlanıldığından, orman vasfını yitirmemiş olan bu alanın “güvenlik” gerekçesi öne sürülerek, özel orman kesimi için proje hazırlanması çalışmasına başlanmıştır.
Köylüleri kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullandığı bu ormanlık alanında;
✓ “Güvenlik” ile ilgili son on yılda hiçbir sorun da yaşanmadığı,
✓Orman kesimi yapılacak olan Pilavtepe, Kucak ve Dumluyazı köy ve mezralarının geçim kaynağının hayvancılık olduğundan, doğal afet olan sel ve heylan felaketlerini bu ormanların önlediği,
✓Orman İşletmelerinin alışılagelmiş seyreltme ve düz kesim uygulamalarının aksine, bilimsel kriterler baz alınarak konunun uzmanlarınca projeler hazırlanmadan, yereldeki halkın görüşleri alınarak değil, merkezi yönetimin direktifleri doğrultusunda bu projelerin hazırlandığı,
✓Bu kesimlerin yapılması sonucunda, köylerin mağduriyeti ile birlikte, bölgemizde çok ciddi sonuçlara yol açarak önümüzdeki dönemde ekosistemde yarattığı tahribat çok daha fazla hissedilecektir.
✓Buradaki ormanlarımızın yok edilmesi; iklim değişikliğine, ormanlarımızda yaşayan birçoğu endemik bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına neden olacaktır.
✓Biyolojik zenginliği bakımından öne çıkan yöremizdeki kertenkele, kaplumbağa, yılan, tavşan, ayı, kurt, tilki, domuz, sincap, dağ keçileri vs gibi türlerin yok edilmesi kaçınılmazdır,
✓Yöremiz aynı zamanda temiz bir oksijen alanı ve bu dağlarda çiçek veren çeşitli bitkilerden ötürü arıcılığında yapılması çalışmaları ile köylülere ayrı bir gelir elde etme olanağını ortadan kaldıracaktır.
✓Bu plansız, kontrolsüz kesimlerle yaban hayatının yaşam alanı daralacak ve önemli tür kayıpları ile buna bağlı olarak ekosistem çöküşü yaşanacaktır.
✓Orman birkaç ağaç değil, barındırdığı tüm türler, arılar, kuşlar, çiçekler, mantarlar ile bütündür.
✓Yaşam alanlarımızın talanına yönelik saldırılar gün geçtikçe daha da artıyor. Dağlar, dereler, ormanlar, tarım arazileri maden-enerji-turizm şirketleri ve onları destekleyen iktidarlar tarafından peşkeş çekiliyor.
✓Acaba bu orman kesiminin sonucunda hangi maden sahası projesi karşımıza çıkacaktır. Kazdağları, Murat Dağı, Salda Gölünden sonra şimdi sıra bölgenin simgesi olan PİLAVTEPE DAĞI’ndamı?
✓Artık Yeter! Köylülerin tarım alanlarına, derelerine, ormanlarına sahip çıkma mücadelesi büyüyor. Bunlar mücadelelerinin enerjisini haklılıktan ve adaletten alıyor.
✓Buradan bütün ilgililere sesimizi daha gür olarak duyurmak istiyoruz. Ormanımızın kesilmesine, yüzlerce yılda oluşan orman ekosistemimizin yok edilmesine İZİN VERMEYECEĞİZ.
✓2019 yılı küresel boyutta iklim krizine bağlı afetlerin yaşandığı bir yıl oldu. Bu afetler nedeniyle orman ekosistemlerinin, biyolojik çeşitliliğin korunması özellikle önem kazanmışken, doğal varlıklarımıza yalnızca “Güvenlik” öne sürülerek yok etmeyi öngören bu anlayışın devam ettirilmesini kabul etmiyoruz.
✓Orman Genel Müdürlüğü’nü bilim insanlarına kulak vermeye çağırıyoruz! Yüzlerce yılda oluşmuş verimli ormanlar “Güvenlik” öne sürülerek yok edilemez.
✓Artık kimsenin gizleyemeyeceği kadar açık ki bütün dünyayı saran virüsün sebebi Ekolojik yıkımdır. Doğaya karşı yıkım-talan devam ederse daha büyük salgınlarla karşı karşıya kalacağız.
Ormanımıza, Suyumuza ve Havamıza Sahip Çıkıyoruz.
Pilavtepe, Kucak ve Dumluyazı köy ve mezralarının Ormanlarının Kesilmesine HAYIR!
Halkımızı, bu doğa talanlarına karşı yanımızda olmaya çağırıyoruz.
Peri Suyu Koruma Platformu (KAR-DEF)”