Patnos L Tipi Hapishanesinde tutuksaklara domuz bağı işkencesi

Patnos L Tipi Hapishanesinde bazı tutsaklar domuz bağı işkencesine uğradığını açıkladı. İşkence gören tutsaklarla görüşen avukatlar işkencenin saatlerce sürdüğünü belirtti.

Patnos L Tipi Kapalı Hapishanesinde tutsak olan Mizgin Kayıtbey, Lale Kabişen ve Nazlıcan Barışer, 31 Ağustos’ta erkek gardiyanların sayım yapmasına itiraz etti.

Bunun üzerine koğuşa baskın yapan 40 gardiyan, tutsaklara işkence yaptı. Gardiyanların saldırısına uğrayan tutsaklar, “Domuz bağıyla” bağlanıp, 4 saat bekletme odasında tutuldu.

MA’nın haberine göre hapishanede darp edilen tutsak Lale Kabişen ile görüşen Wan Barosu Hapishane Komisyonu üyesi Avukat Dersim Erişen, tutsaklara dönük saldırıyı anlattı, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.

İKİNCİ İŞKENCE

Darp edilen tutsaklardan Mizgin Kayıtbey ve Lale Kabişen’in 2021’de de işkenceye uğradığını söyleyen Erişen, kamuoyunun sessizliği nedeniyle tutsakların ikinci defa işkenceye uğradığını dile getirdi.

DOMUZ BAĞI İLE İŞKENCE

Tutsak kadınların 31 Ağustos’ta akşam sayımına erkek gardiyanların gelmesine itiraz etmesi üzerine olayların cereyan ettiğini belirten Erişen, “Kadın mahpusların itirazı üzerine bir gün sonra işkence ve darp oluyor. Normalde cezaevinde kadın mahpus koğuşlarına erkek jandarma aylık aramalarda katılır. Erkek gardiyanların sayım ya da başka sebeple kadın koğuşlarına girmesi söz konusu olamaz. Bize aktarılan iddialara göre, kadın mahpuslar domuz bağı ile bağlanıyor ve işkence saatlerce sürüyor. Görüşmeyi bir hafta yaptıktan sonra kadın mahpusların ellerinde kollarında morartı ve kabuk tutmuş yaralar vardı.” diye belirtti.

TECRİT SİSTEMİ

Hapishanede yaşanan işkencenin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritten bağımsız olmadığını söyleyen Erişen, “Yaşanan sorunların bir nedeni tecrit sistemin cezaevlerine yayılmasıdır. Cezaevi idaresi bu süreçten güç alarak, saldırılarını korkusuz yapıyor. Siyasi partilerin ve hak kurumlarının tepkisi de zayıf.” ifadelerini kullandı.

“İşkencenin bir diğer nedeni ise, benzer olaylarda soruşturmalarının takipsizlikle sonuçlanmasıdır. Bir cezasızlık politikası var. Özcesi sorumlular, ‘yaptığım yanıma kalıyor’ anlayışı ile pervasızlaşıyor. Bir diğer neden, güçlü bir tepkiselliğin dışarıda ve sivil toplum kuruluşları ya da hukuk kurumları tarafından gelişmemesidir.” dedi.

(HABER MERKEZİ)