HABER MERKEZİ- Partizan 91. sayısı okurlarıyla buluştu. Yeni sayıda özellikle “Yeni Revizyonizm” başlığı öne çıkarken yayımlanan sunu yazısı şöyle:
“Sınıf mücadelesinin zor koşullar içerisinde yürütüldüğü bugünlerde Türk hakim sınıflarının devrimci, demokrat, ilerici güçlere yönelen saldırıları ivmelenerek sürmektedir. Bu süreç hakim sınıfların boyutlu saldırılarının yanı sıra devrimci hareket içerisinde küçük burjuva ve burjuva ideolojilerinin de etkin olmaya çalıştığı bir dönem olma özelliği de taşıyor. Bu anlamıyla ideolojik mücadelenin zorunlu bir görev olduğu ortadadır. Bu görev kapsamında Marksist-Leninist-Maoistler’in üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi açısından 91. sayımız önem arz etmektedir.
Dergimizin bu sayısında yer alan yazıların büyük çoğunluğu bu kapsamda ele alınmış ve devrimci saflarda yeşertilmeye çalışılan burjuva ve küçük burjuva akımlarla mücadeleyi esas almıştır. Özelde “Yeni Revizyonizm” yazısıyla başlatmış olduğumuz tartışma revizyonizmin bugününe dair kapsamlı bir giriş çalışması niteliğindedir.
Emperyalist-kapitalist sistemin içerisinde bulunduğu süreğen kriz ve Türk hakim sınıflarının bölgede emperyalistlerle kurduğu ilişkide yaşadığı çatışkılı süreç, içerde işçi ve emekçilere doğrudan, çok yönlü baskı ve sömürü olarak dönmektedir. Bu kapsamda TC kendi krizini aşmanın bir yöntemi olarak hangi emperyalist güce, ne düzeyde yanaşacağı konusunda bir arayış içerisindedir ve uşaklıkta sınır tanımayacağını ispatlama hedefindedir. Bu kapsamda Kürt ulusunun kazanımlarına yönelik düşmanlığa bağlı olarak Afrin ile başlamış olan işgalin “Fırat’ın doğusuna” doğru genişletme hedefi için emperyalist patronlarından izin alma girişimleri çeşitli yöntemlerle devam etmektedir. “Yerel seçimler” aracılığıyla da halktan “güven oyu” almaya çalışan Türk hakim sınıflarının sözcüsü konumundaki AKP-MHP ortaklığı karşısında, başka bir faşist ortaklıkla (CHP-İYİP) klikler arası kapışma da sürmektedir.
Suriye’de yaşanan yeni gelişmeler, emperyalist güçlerin dalaşı; bu kapsamda ABD’nin “çekilme” söyleminin anlamı, Türk hakim sınıflarının Suriye ölçeğinde gördüğü “rüya” ve bunun için geliştirdiği politikaları “ABD’nin “Çekilmesi”ndeki Hesap: Suriye’nin Damarlarını Daha Fazla Doğrama” başlığında ele almaya çalıştık.
Sosyal bilimler alanında büyük bir hegemonya kurmuş bulunan yapısalcılık, post-yapısalcılık, yapı-sökümcülük gibi akımlar Marksizm’in siyasal krizinin yarattığı boşluğu doldurma yönlü Marksizm’in revize edilmesinde genel bir başvuru kaynağı oluşturmuştur. Bu akımların revizyonizmin bugününe ilişkin durumunu incelerken tarihsel ve ideolojik kökenlerini ortaya koymak zorunluluktu. “Yeni Revizyonizm” yazımız bu anlamıyla önemli bir kaynak araştırması ve felsefi incelemeyi içerdiği gibi “Marksizm’in sorunlarını aşmak” adına Marksizm’in tahrifine yol açan post-modernist anlayışlara ilişkin tartışmaları da içermektedir.
IKBY (Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi) ve Katalonya’da gerçekleşen bağımsızlık referandumları Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı (UKKTH) üzerine çeşitli çevrelerce yorumlar yapılmasına, referandumlardaki tavırların bu ilkeye dayandırılarak açıklanmasına neden oldu. Referandum süreçlerine yönelik değerlendirmelerde UKKTH’den hareketle sorgulamaksızın ulusal hareketlerin yönelimleri desteklendi. Kimileri ise çeşitli gerekçelerle ulusal hareketlerin bu yönelimlerine karşıt bir pozisyon aldı. Öyle ya da böyle UKKTH’nin kavranışındaki yanlışlar bu kez de tekrarlandı. Söz konusu süreçlerde farklı sorunların yoğunluğu nedeniyle tartışamadığımız bu yanlış yaklaşımları “Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı, Bağımsızlık Referandumları ve Devrimci Hareketin Genel Tavrı” yazımızla ele aldık.
Marksist Teori’nin 32. sayısında “Enternasyonalizm Biçimi Tarihsel Döneme Göre Değişir” başlığıyla “Gerçek Enternasyonalizm Nedir?” başlıklı yazımıza dair yürütülen polemiği “Proletarya Enternasyonalizmi ve Marksist Teori’nin Biçimselliği” başlığıyla sürdürüyoruz. Bu başlığımızda Rojava süreci ile birlikte tekrar tartışmaya açılan enternasyonalizm meselesinde Marksist-Leninist-Maoistler’in durduğu yeri ortaya koyduk.
Emperyalist-kapitalist sistemin dünya çapındaki krizi derinleşmekte, derinleşen kriziyle birlikte dünya işçi sınıfın ve ezilen halklarına yönelik saldırıları da yoğunlaşmaktadır. Suriye’de emperyalistlerin çıkar dalaşında yaşanan gelişmelere paralel Türk hakim sınıfları da rol çalma yarışına yeni bir boyut kazandırmaktadır. Bununla birlikte emperyalist saldırganlık diğer bölgelere de yayılma yönlü seyretmektedir. Venezuela, Güney Amerika ve Pasifik’te tırmanan gerginlik buna örnektir. Bir yanda emperyalistler arası dalaş devam ederken diğer yanda proletaryanın iktidar mücadelesine ilişkin fiziki ve ideolojik saldırılar da söz konusudur. Gelişen çelişkilerin ezilen emekçi dünya halklarının ve temelde proletaryanın lehine sonuçlandırılması noktasında komünist önderliğin tesis edilmesi zorunlu bir ihtiyaçtır. Egemenlerin krizlerini sınıflar mücadelesinde fırsata dönüştürecek şekilde adımlarımızın hızlandırılması; proletaryanın iktidar mücadelesinin önünü açacak, hakim sınıfların korkusunu büyütecektir. Dergimizi ve ele aldığımız konular bu amaçtan bağımsız olmadığı gibi sınıf mücadelesinin ihtiyaçlarına MLM teorinin ışığında yanıt olabilme görevi önümüzde durmaktadır.”
Partizan 91. sayısına, Umut Yayımcılık Büroları; Kadıköy ve Taksim Mephisto ile Ankara/Kızılay İlhan İlhan kitabevlerinden ulaşabilirsiniz.
İLETİŞİM: [email protected]
ADRES: İskenderpaşa Mahallesi, Horhor Caddesi, 70/4 Aksaray/İSTANBUL