Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri’nin Ocak Ayı Bülteni çıktı

Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri’nin Ocak Ayı Bülteni “Halkın Umudunu Diri Tutanlara Bin Selam!”  manşetiyle çıktı.

Anı-anlatıların, güncel politik sürece dair değerlendirmelerin, Ocak Ayı, devrim ve komünizm şehitlerine dair perspektif yazılarının yer aldığı Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri’nin Ocak Ayı Bülteni çıktı.

İçindekiler

  • Büyük Anlatı Bedel Ödeyenlerin Elinde Yükseliyor
  • Ölen Bir Düzen Ancak Ölüm Sunabilir!
  • Kavga Özveriyle Büyüyecek!
  • Komo’dan Azadlaşan, Hakan’a Evrilen Bir Yaşamdı Onunki…
  • Gittiler Ya, Bu Dağlar Öksüz Kaldı…
  • İyi ve Güzel Yaşamak Mücadeleye Dört Elle Sarılmaktır
  • Dayatılanlara Karşı Direnmek İçin Örgütlenelim
  • Tarih 9 Eylül 1989 İken Mersin-Osmaniye
  • Savaşta İz Bırakan Kadın Yoldaşlara…
  • Her Pratiğimizde Size Sözümüz Var

 

Bültende yer alan “İyi ve Güzel Yaşamak Mücadeleye Dört Elle Sarılmaktır” başlıklı yazıdan bir kesit paylaşıyoruz:

“Mutluluk gerçek devrimciler açısından mücadele içinde tanımlanır. Bunu ustalar “çalışmak için yaşamak” diye de formüle ederler. Nedir çalışmak için yaşamak? Çalışmanın içeriğini, amacını, sonuçlarını bilerek yaşamak, yaşamı bu formülde “çalışmak” dediğimiz mücadele ile tanımlamaktır. Çalışmayı belirlediğimiz, amaca uygun hale getirdiğimiz durumda “başkası için” çalışmak söz konusu olmaz. Bu anlayışta toplum için ve “toplum içinde kendisi” için çalışmak söz konusudur. Çalışmanın amacı para, daha iyi ve güzel bir yaşam değildir burada. Toplumsal sistem azınlığın çıkarlarını sağlamak ve korumak üzerine inşa olmadığında “iyi ve güzel bir yaşam” da amaç olmaktan çıkar. Bu, bir sorun, bir problem olmaktan çıkar. Şehitlerimizin mutluluk seçimi tam da bu anlayışa uygun olarak devrim için, kurtuluş için mücadele biçimindedir.

“Mücadelenin amacı, mücadele ile elde edilecekler bir anlamda mutluluğun sona ermesi, tamamlanması olabilir. Mücadelenin kendisi gerçek devrimci için öğrenme, gelişme sürecidir. Gerçek devrimci için yakın zamanlı, elle tutulur derecede yakalanabilir mutluluk beklentisinden söz etmek bu bakımdan yanlıştır. Onlar zaten mücadeleye karar vermekle, mücadele içinde yer alarak mutluluk tanımlarının farklı olduğunu göstermişlerdir. Halkın yoksulluğuna, uğradığı haksızlıklara, kendisi için olmayan yaşama isyan etmek kendi ayakları üzerine dikilmek, kendisi olmak için hareket etmek anlamına gelir.

“Onları tanıyanlar kendi yolunu çizmenin, kendi yolunda gitmenin, kurtuluşu bir yaşam biçimi olarak sahiplenmenin gerçek anlamına tanıklık etmişlerdir. Bunun dışındaki yaşam seçeneklerinin dayatılana boyun eğmek olduğunu her birimiz rahatlıkla görebilir, etrafımıza bakarak anlayabiliriz. Kendimiz için değil başkaları için yaşıyor olmak hiçbir zaman iyi ve güzel bir yaşamın temeli olamaz. Bireysel yaşamını kurmak ve korumak toplumsal bir varlık olarak insanın tek başına yapabileceği bir şey değildir. Toplumu kavramak, kendini toplum içinde tanımlamak insan olmanın kaçınılmaz sonucudur. Bireysel düşünmeyi öğretenlerin, önerenlerin, övenlerin bunu anlamaktan uzak olduklarını bilmek gerekir.

“Bireysel kurtuluş insanın bu sömürü düzeninde çarkın bir parçası olmasıdır. Şehitlerimiz sömürü düzeninin bir parçası olmayı değil, bu sömürü çarklarını parçalayacak mücadelenin parçası oldular. Cesaretleri, cüretleri, azimli yaşamları tam da bu nedenle güçlüydü. Onların yaşamını “iyi ve güzel” kılan özellik kendilerine ait bir yaşama biçimini seçmiş olmalarıdır, devrim için mücadele halk için, dolayısıyla kendisi için yaşamanın yegâne yoludur. Mutluluk bu mücadelenin haklılığında, meşruluğunda, sonunca kazanacak olmasında ve hiç kuşkusuz büyük paylaşımındadır…

“Her türden liberal anlayışa, bireysel kurtuluş hayaline, toplumculuğu hor gören anlayışa karşı şehitlerimizin büyük davasına sarılalım. Tasfiyeciliği, legalizmi reddedelim, iyi ve güzel yaşamın kendisi olan mücadele yolunda yürüyelim…”

(İSTANBUL)

Ocak Ayı Bülteni
Ocak Ayı Bülteni