HABER MERKEZİ- Özgür Basın Emekçileri, 8 Haziran günü Diyarbakır’da gözaltına alınan ve bugün adliyeye sevk edilen 20 gazeteci için Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFC) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyeleri ile çok sayıda gazeteci katıldı. Açıklamaya, ayrıca Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ile sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.
Diyarbakır’da 8 Haziran’da ev baskınıyla gözaltına alınan gazetecilerin serbest bırakılması için Özgür Basın Emekçileri tarafından Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Basın açıklaması ETHA editörü Pınar Gayıp tarafından okundu.
“…Bugün de mevcut iktidar özgür basının nefesini kesmek, halkın doğru haber alma hakkını engellemek adına gazetecilere resmen savaş açmış durumda. Hemen her gün biz gazetecilere soruşturmalar açılıyor, evlerimiz basılıyor, gözaltına alınıyor tehdit ediliyoruz. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran’da evlerine düzenlenen baskınlarla Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç ile gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz, Kadir Bayram ve Feynaz Koçuk gözaltına alındı. İlgili dosyaya kısıtlılık getirilerek gözaltı süresi 3 defa uzatıldı. 8 Haziran’dan bu yana gazeteci arkadaşlarımız hukuksuz ve keyfi bir şekilde gözaltında. Tek kişilik hücrelerde tutuluyor, tuvalete dahi gitmeleri engelleniyor. Gazetecilik faaliyetleri bahane edilerek 8 gündür gözaltında tutulan meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın! Gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımızın yanındayız ve gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Bizler çok iyi biliyoruz ki egemenler ne zaman sıkışsa önce Kürtlere, Kürt basınına saldırıyor. Yıllardır sistematik bir şekilde Kürt basınına gözaltı, tutuklama, kapatma davaları, sansür uygulanıyor.
“…Bizler buradan bir kez daha söylüyoruz ki baskılarınız, şiddetiniz, yasalarınız, genelgeleriniz özgür basını susturamayacak. Her gün haber peşinde koşarken, bir yandan meslektaşlarımızın davalarına katılmaya, onlarla dayanışma eylemi yapmaya çalışıyoruz. Bu saldırılarla bir yandan halkın gerçekleri öğrenmesi, haber alma hakkı engellenmek istiyor. Diğer yandan sarıya biat eden gazeteciler yaratılmak isteniyor. Bizler özgür basın emekçileri olarak iktidarın gazetecileri olmayacağız. Her zaman gerçekleri yazmaya, kadınları, LGBTİ+’ları, öğrencilerin, işçilerin, halkların birleşik direnişini yaymaya, seslerini duyurmaya devam edeceğiz. Yaratılmak istenen karanlığa her gün çomak sokmaya devam edeceğiz. Korkuları bundandır ve biz bu korkularını gerçeğe çevireceğiz. Buradan bir kez daha söylüyoruz, gözaltındaki arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!
Açıklamada “Gazetecilik Yapmak Suç Değil Onurdur” , “Gözaltılar Tutuklamalar Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Özgür Basın Susturulamaz” sloganları atıldı.