Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) kurulu olan ve 450 işçi ve teknik personelin çalıştığı Omega Motor’da son bir ay içinde işte daralma gerekçe gösterilerek 200’e yakın işçi işten atıldı. Sendikal örgütlenmede bulunan, geçtiğimiz sene sendikalaşma hakkı için eylemlere katılan ve kıdemli işçiler tek tek kamera kayıtları incelenerek işten atıldı.
Evrensel’den Haşim Demir’in haberine göre patron, geçici bir dönem işçilerin ücretlerini artırarak sendikal örgütlenmeyi engelledi; yetkisi düşürülmüş Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikasına bile tahammül etmeyerek işçi kıyımı yaptı. Patronun saldırılarına karşı Omega işçilerinin örgütlenme çalışmaları sürüyor. Atılan, atılmayan işçilerin birliği devam ediyor. İşten atılan, atılmayan kadın işçilerle sonraki sürece dair fikirlerini aktardı.
“OMEGA MOTOR’DA BİR KERE MAYA TUTTU”
İşten atılan bir kadın işçi “Dünyanın sonu değil. Henüz açlıktan ölmedik. Yapanın yanına kâr kalmayacak, bunu da bilsinler” dedi. “Omega Motor’da bir kere maya tuttu” diyen kadın işçi işçilerin birlikteliğini ne patronun ne de patronun iş birlikçilerinin bozamayacağını söyledi.
İşten atmaların 200 işçiyi bulacağının aylar öncesinden ilan edildiğini söyleyen kadın işçi, kendisinin ve arkadaşlarının işten atılmasının, işçilerin örgütlenmesinde rol alacak kadın işçilerin ve EYT’li kadın işçilerin işten çıkartılmasının hiç de tesadüf olmadığını, bilinçli bir tercih olduğunu ifade etti.
“Aylarca bize mobbing uygulandı, bir nevi sorgulandık. Tek tek idari müdürler bizi çağırıp ‘Kim bu işi başlattı? Kimler var, söyle. Biz seni açıklamayız. İşin garanti olur’ dediler. Ben ve benim gibi kadın arkadaşlar onurlu davrandı ve kimseyi söylemedi. Sendika dik durmadı, ısrar etmedi, o ayrı” diyerek o zaman işçilerin örgütleneceği sendikayı seçerken ve sendikalı olduktan sonra süreci kendilerinin yönetmesi gerektiğini anladıklarını vurguluyor. Kadın işçi yeni iş yerinde de sendikayı ve işçileri örgütlemek için mücadele etmeye hazır olduğunu söylüyor.
“AÇLIK SINIRINDA ÜCRETLE TERBİYE EDİLİYORUZ”
Hâlâ Omega Motor’da çalışan bir kadın işçi de “Bizim bir damarımızı kesmek istediler” dedikten sonra çalışan işçiler olarak fabrikada bildikleri yoldan, daha dikkatli bir şekilde ilerleyeceklerini belirtti. Kadın işçilerin örgütlenme konusunda daha dikkatli olduğunu söyleyen işçi, “Patron bizi açlık sınırına yakın bir ücretle terbiye etmek istedi. Ücreti biraz yüksek işçi arkadaşların işten atılmak için seçilmesi ve sendikalı olanların hedefe konulması tesadüf değil. Geçtiğimiz sene direnişe katılan katılmayan işçi arkadaşlarımızın ailelerinin polis tarafından aranması da öyle rastgele bir durum değildi” dedi. İş yerinde sendikanın gerekliliğinin altını çizen kadın işçi bu şekilde patronun her yaptığının yanına kâr kalmayacağını düşünüyor.
AMİRLER SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYİ DURDURMAK İÇİN DİL DÖKTÜ
Çalışmaya devam eden bir başka kadın işçi ise sendikalı olduktan itibaren zorbalığa varan uygulamaların başladığını, mobbingin neredeyse şiddete dönüştüğünü ve işçilerin çalışma arkadaşlarını patrona ispiyonlamaya zorlandığını anlatıyor.
“Kadın işçiler, özellikle önderlik yapabilecekler ise mobbing uygulanarak taciz ve ağır hakaretlerle işten atıldı. OSB genelinde tek tek fabrikalarda mobbing, taciz, ağır hakaret gibi uygulamalar olağan hale getirildi” diyen kadın işçi her fabrikada hak gasplarının olduğunu ifade etti. Kıdem ve ihbar tazminatlarının mahkemelik yapılarak ödendiğini, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin hiç dikkate alınmadığını söyleyen kadın işçi, “Bir erkek işçi arkadaşın fiziksel olarak yaptığı iş, kadınların sağlığı umursanmadan onlara da veriliyor. Sancılı regl dönemlerinde hiç izin verilmiyor. Emziren kadın arkadaşlara da izin verilmiyor, işten erken çıkmalarına olanak tanınmıyor” diyerek kadınların iş yerlerinde yaşadıkları sorunları anlattı. Ağır çalışma koşulları ve mobbing yüzünden işçilerin bıkıp işten ayrıldığını söyleyen kadın işçi, patronun işçiler sayesinde başka yerlere fabrika kurabildiğini ancak kendilerine açlık sınırında bir ücreti dahi çok gördüğünü söylüyor.
İşten atmaları, “Bu kıdemli işçilerden kurtulma ve sendikal örgütlenmenin önünü kesme operasyonuydu. Tutmayacak ama. En kötü bir sendikanın bile yararlı olduğunu gördük” şeklinde değerlendiren işçi, insan kaynakları müdürü ve idari amirlerin baskılarının sendikal örgütlenmeyle kırıldığını ifade etti. Geçtiğimiz yıl Omega Motor’daki sendikal örgütlenmenin önüne geçmek için idari müdürlerin işçilere dil döktüğünü söyleyen kadın işçi, “Bu işe yaramayınca polisler evlerimizi arayıp ailelerimizi tehdit etmişlerdi. İlk atılan 20 işçinin açlığa mahkûm edilmesini bile bile istediler ibret olsun diye. Ama öyle olmadı” diyor. Patronun fabrikada kıdemli işçi istemediğini işten atma sürecinde gösterdiğini söyleyen kadın işçi, “Rüzgâr ekenler fırtına biçer misali, Omega Motor patronu da bu fırtınayı eninde sonunda biçecek” dedi.
(EVRENSEL)