HABER MERKEZİ- Üniversite öğrencilerine dönük milliyetçi saldırıları protesto eden İstanbul Üniversitesi Dayanışma Grubu, faşist saldırılara karşı mücadele çağrısında bulundu.
İstanbul Üniversitesi Dayanışma Grubu, üniversite öğrencilerine dönük ırkçı saldırıları protesto etmek için Beyazıt Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) Nagihan Avçı ve İstanbul Tabipler Odası (İTO)Yönetim kurulu üyesi Nazmi Algan ve çok sayıda öğrenci katıldı.”Le hemberî êrişê nıjarperestî, Em bı zımanêxwe û bı nasnameye xwe ve lı vırin!” pankartı açılırken sık sık,”Berxedan jiyane”, “Yaşasın öğrenci Dayanışması, “Ferman devletin üniversiteler bizimdir”, “Jin Jiyan Azadi”, “YÖK, polis medya bu abluka dağıtılacak” Beyazıt faşizme mezar olacak” sloganları atıldı.
‘KÜRT KİMLİĞİ HEDEF ALINDI’
İstanbul Üniversitesi Dayanışması adına yapılan açıklamada, üniversitelerin açıldığı günden beri faşist saldırılara maruz kalındığına dikkat çekilerek, “Bu saldırı esnasında arkadaşlarımıza karşı ırkçı söylemlerde bulunulmuş ve saldırıda kadın arkadaşımız, ‘Kürt Kimliği’ hedef alınarak ölümle tehdit edilmiş, sözlü taciz ve küfürlere maruz bırakılmıştır. Olay sonrasında burnu kırılan arkadaşımız hastaneye kaldırılmıştır. Suç duyurusunda bulunmak için güvenlik kamerası kayıtlarını isteyen arkadaşlarımız yönetim tarafından türlü bahanelerle geri çevrilmişlerdir. Bu da üniversitenin yönetimi ve ÖGB’nin faşist çeteyle işbirliği içinde olduğunu göstermektedir. Sistematik saldırılarına devam eden bu ülkücü faşist çete 11 Ekim Pazartesi günü toplu bir şekilde arkadaşlarımızı sözlü tacizlerle Hukuk Fakültesi Kütüphanesi’ne kadar takip etmişlerdir” denildi.
SALDIRIDA ÖGB İLE İŞBİRLİĞİ
Kütüphane önünde toplanan grubun polis ile olan samimiyetlerinde saldırının sistematik olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Olayların gelişmesi esnasında İstanbul Üniversitesinde iyi öğrenci dostu olduğunu söyleyen Dekan Ömer Ekmekçi can güvenliğimiz tehlike altındayken bu olayın kendilerini bağlamadığını, kütüphaneden çıkmamız gerektiğini söyleyerek, iyi öğrenci dostu değil, faşist çetenin dostu olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Ayrıca salı günü derse girmek için okula giden arkadaşlarımızı takip eden polis ve ÖGB’nin haber vermesiyle birlikte, içlerinde okul öğrencisi olmayan kişileri de barındıran faşist çete okul içerisinde toplanmaya başlayıp ellerindeki bıçaklarla gözdağı vermeye başlamışlardır. Bu esnada okul kapısında bekleyen arkadaşlarımız polis tarafından toplu bulundukları bahane gösterilerek dağıtılmaya çalışılmış, arkadaşlarımızı bıçakla tehdit eden faşist kişi ÖGB’ler tarafından okula alınmıştır” diye belirtildi.
SİSTEMATİK SALDIRI
Yaşanılan olayların sistematik ırkçı faşist saldırıların devlet, polis, ÖGB, ve okul tarafından desteklediğinin belirtildiği açıklamada, “Devlet Bahçeli’nin ‘elindeki kılıcı sallayarak’ ülkücü faşist çeteleri kastederek ‘elinizden Zülfikar’ı eksik etmeyin’ demesiyle birlikte faşist çeteler sosyal medyadan devrimcileri hedef göstermeye ve Kürt Kimliği üzerinden tehdit ve tacizlere başlamıştır” ifadelerine yer verildi.
‘DÜN BURADAYDIK BUGÜN DE BURADAYIZ’
Saldırıların Konya’da katledilen Kürt aile ve İzmir’de katledilen Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle bağlantılı olduğunun vurgulandığı açıklamada son olarak şu çağrı yapıldı: “Bu saldırılar bizim Kürt kimliğimizedir. Dilimize ve Beyazıt geleneğinedir. Ne bizim demokrasi ve özgürlük mücadele tarihimiz ne de İstanbul Üniversitesinin mücadele tarihi bu saldırılara yenik düşmedi ve düşmeyecektir. Bütün sıra arkadaşlarımızı, demokratik kitle örgütlerini ve halkımızı bu faşist saldırılara karşı mücadeleye çağırıyoruz.”
Açıklamanın ardından polisler öğrencileri ablukaya aldı.