İSTANBUL-5 Eylül gecesi arama bahanesiyle üye ve yöneticilerinin evleri basılan Munzur Çevre Derneği (MÇD) bugün saat 12.00’da İHD İstanbul Şubesi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında ilk sözü alan dernek başkanı Hatun Esen, çevre ve yaşam alanları mücadelesi veren kurumlar üzerinde baskıların arttığını, üye ve yöneticilerinin evlerinin basıldığı gece Yeni Demokrasi Gazetesi çalışanlarının evinin de basıldığını belirterek MÇD’ye yönelik saldırının da demokratik örgütlenmelere ve eylemlere yönelik baskıların bir parçası olduğunu belirtti.
MÇD olarak Dersim’de askeri operasyon ve bombardımanlar sonucu yakılan ormanların söndürme çalışmalarında yer aldıklarını, HDP’li vekillerle birlikte baskı ve yol kapatmalara maruz kaldıklarını belirten Esen, MÇD olarak “Dersim, Gabar, Cizre gibi yakılan bölgeleri olduğu gibi rant amacıyla yakılan Bursa, Bodrum, Trakya’yı da gündemlerine aldıklarını, yaşam alanlarına yönelik her türlü saldırıya sahip çıkma hedefiyle yola çıktıklarını” ifade etti. Demokratik mücadelelere saldırıların devam ettiğini belirten Esen, saldırılara karşı yan yana, omuz omuza mücadele etmek gerekliliğini vurguladı.
Daha sonra söz alan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, demokratik mücadelenin sonlandırılmaya çalışıldığı yılların yaşandığını belirterek “MÇD’nin orman yakılmasına karşı ve yaşam alanları için korkusuzca bir mücadele yürüttüğünü ve ödediği bedelin bunun karşılığı olduğunu” vurguladı. Seçim çalışmalarında dağdaki kurdun kuşun, karıncanın da vekili olacaklarını ifade ettiklerini belirten Kenanoğlu, “bu mücadeleyi yürüten arkadaşlarımızın da yanında olmak, MÇD’ye dönük saldırıları kınamak ve lanetlemek için buradayız”şeklinde konuştu.
Ali Kenanoğlu’nun konuşmasının ardından MÇD Yönetim Kurulu adına Ali Yıldız tarafından basın açıklaması okundu. Açıklamada kendi krizlerini yönetmekten aciz olan egemenlerin son dönemde en demokratik eyleme dahi saldırdığı belirtilerek “yaşam alanlarımız yerle bir edilirken, geleceğimiz ellerimizden çalınırken bizi baskı ve tutuklama saldırıları ile tehdit edemez ve yıldıramazsınız” denildi.
Festivaller, köy ve yaylalara gidişler üzerindeki baskılara değinilen açıklamada HES, JES, siyanürlü altın arama ve nükleer santral yapımına karşı geliştirilen eylemlerin terörize edildiği belirtildi. Sivas Divriği Mursal köyündeki siyanürlü altın arama faaliyetlerine, İzmir Tire Başköy Mahallesi’nde jeo termal santrale karşı mücadele ve direnişlerin sürdüğü, Cumartesi Anneleri gibi demokratik eylemlere yönelik yasak ve saldırıların arttığı belirtilen açıklamada “Karadeniz’den Dersim’e, Sivas’tan Hasankeyf’e uzanan bu saldırılar kuşkusuz saymakla bitmeyecek. Elbette ki tüm bu saldırı ve baskılara rağmen yaşam alanlarını savunanların dayanışması ve direnişi de bitmeyecek”denildi.
Demokratik kitle örgütlerini terörize ederek çevre mücadelesinin meşruluğunun yok edilmek istendiği, yaşam alanlarının ranta-talana daha rahat açılmaya çalışıldığı vurgulanan açıklama “Gölgesini satamadığınız ağaçları kesmenize, topraklarımızı talan etmenize asla izin vermeyeceğiz. Baskılar bizi yıldıramaz, yaşasın çevre mücadelemiz” sözleriyle son buldu.
Basın açıklaması evi basılan bir dernek üyesinin konuşması ve katılımcıların konuşmalarıyla devam etti. Konuşmalarda dayanışma vurgusu öne çıkarken basın açıklamasına KAR-DEF, Çemişgezek Derneği ve HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da katılarak destek verdi.