İSTANBUL- Munzur Çevre Derneği dün akşam (13 Nisan) “Yeni Çernobiller Yaşanmaması için Sinop’tan Munzur’a Mücadeleyi Dayanışmayla Büyütelim!” şiarıyla dayanışma etkinliği gerçekleştirdi.
Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte, Çernobil faciasının günümüzdeki etkilerini ve nükleer santrallere karşı ortak mücadelenin önemini anlatan bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
Umut Yayımcılık ve Yeni Demokrasi Gazetesi olarak yer aldığımız etkinlik coşkulu bir şekilde başlarken, çeşitli yöre ve çevre derneklerinden çok sayıda kişi katılım sağladı.
İstanbul Şişli’de bulunan Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde yapılan etkinliğe HDP PM üyesi Cevdet Konak, HDP MYK üyeleri Çilem Küçükkeleş, Ali Kenanoğlu, Deriteks Sendikası, Emekli-Sen Bahçelievler Şubesi, Hozat Derneği, Geyiksuyu Derneği, İkitelli Dersimliler Derneği, DEDEF, Ovacık Hanuşağı Derneği, Mazgirt Derneği, Pülümür Derneği, Anadolu Yakası Dersimliler Derneği, Pertek Derneği, Anadolu Yaşam Tüketim Kooperatifi, Ovacık Aslandoğmuş Köy Derneği, Ovacık Çöğürlük Derneği, Bakırtepe Çevre Platformu, Fatsa-Ünye Çevre Platformu, Pülümürlüler Derneği, Çemişgezek Derneği, Partizan, Yeni Demokrat Gençlik ve Partizan ve Şehit Tutsak Aileleri gibi birçok çevre derneği ve demokratik kitle örgütü katılım sağladı.
Açılış konuşmasını yapan MÇD başkanı Hatun Esen, Çernobil felaketi ve Türkiye’de yapılmak istenen nükleer santrallerin olası zararlarını anlatıp, çevre mücadelesinin yaşamsal etkilerine dikkat çekti. “Çöp konteynırında yaşanan küçük çaplı patlamalarda dahi insanların öldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Kaldı ki böyle bir ülkeye nükleer santral kurulması planlanıyor” diyen Esen bu projelere her ne pahasına olursa olsun karşı çıkılması gerektiğini vurgulayarak izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Sadece nükleer santral ile değil, HES, JES ve maden ocakları ile yaşam alanlarımızın talan edilerek sermayeye sunulduğuna dikkat çeken Hatun, bu talan ve yağma politikalarına karşı dayanışma çağrısı yaparak çözümün ortak mücadelede olduğuna işaret etti.
Daha sonra söz alan Metalurji Mühendisi Cemalettin Küçük ise sadece nükleer enerjilerin değil, dönüşümlü her türlü enerjinin doğal olmadığını, Çernobil örneğinde olduğu gibi, her hangi bir sızıntı durumunda bunun etkilerinin onbinlerce yıl süreceğini, nükleer santrallerin enerji amaçlı kurulmadığını, tamamen siyasi nedenlerle kurulduğunu dökümanlar göstererek anlattı.
“DİRENECEĞİZ”
“Yaşadığımız doğanın sadece biz insanlara ait olmadığını, doğada yaşayan tüm canlıların ortak evi olduğunu” söyleyen HDP MYK üyesi Çilem Küçükkeleş, “Dersim’i ve Munzur’u 1800’lü yıllarda barajlarla yok etmek isteyen zihniyete karşı direndik, direneceğiz. Munzur baraj projeleri ve madencilik faaliyetleri siyasidir. Biz bu siyaseti Munzur’dan Sinop’a bütün Türkiye’de, halklarımızın demokratik mücadelesiyle boşa çıkaracağız” dedi.
Program Musa Baki, Ayla Yılmaz ve Mehmet Ekici’nin ezgileri ile Nesimi Ataş’ın gırnata dinletisiyle devam edildi.