Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde 19,5 yıldır çalışan Sema Keban, düşük ücretlere karşı bir günlük çalışmama eylemi yaptığı için işten çıkarıldı. 2 aydır yalan, manipülasyon ve karalamaya maruz bırakılan Keban, “TMMOB,19 Eylül tarihini Dayanışma Günü ilan etmiş bir kurumdur. Şimdi ise aynı kurum iş bırakma eylemi dolayısıyla eylem yapanları cezalandırmanın peşine düşmüştür.” dedi. Düşük ücretler nedeniyle 14 Ağustos’ta gerçekleştirilen uyarı niteliğindeki iş bırakma eylemi sonrasında çalışanlara soruşturma açılmış ve görev yeri değişikliği dayatması uygulanmıştı. Bu saldırıyı kabul etmeyen Sema Keban, farklı gerekçeler gösterilerek işten atıldı.
Konu ile ilgili bugün MMO önünde basın açıklaması yapıldı. İşten atılan Sema Keban, çalışma arkadaşlarıyla düşük ücretle geçinemedikleri için hak arayışına başladıklarını; enflasyon*1,2 oranındaki iyileştirme taleplerine yanıt alamadıklarını ve bu sebeple çalışmama haklarını kullandıklarını ifade etti.
Keban, “Bu kurumlarda, odalarımızda, sendikalarımızda, kitle örgütlerimizde yönetenler ve çalışanlar aynı amaçlar için birlikte yürüyenlerdir, tek fark çalışanların bir yandan da yaşamlarını buralardan elde ettikleri gelirle devam ettirmelerindedir. Son dönemlerde, sadece burada değil pek çok kurumumuzda bu bir aradalığa tek taraflı olarak yönetenler tarafından darbe vurulmuş, kurumun tek söz sahipleri seçilenlermiş gibi davranılmaya başlanmış, kurumların gelenekleri, yıllardır buralarda verilen emekler hiçe sayılmıştır” dedi.
“GEÇİM SIKINTISI GÜNDEMİMİZE İLK DEFA GİRMEDİ”
Odaların 1970’lerden beri sol kültür, değer ve anlayışla yönetilmekte olduğunu, topluma ve üyelerine bu değerler doğrultusunda hizmet verdiğini, bu anlayışın içeride de yürütülen faaliyetlerin bel kemiğini olduğunu belirten Keban sözlerine şu şekilde devam etti:
“Son dönemlerde kişisel arzular ve hırslar, ‘ben dedim oldu’, ‘siz anlamazsınız ben bilirim’ vb. şeklinde dışa vuran anlayış ve bu anlayışın pratik uygulamaları hayatta tutulmaya çalışılan yaklaşım olageldi. Birlikte yöneteceğimiz Odalarımızın zorunlu ve gönüllü çalışmalarıyla var olan çalışanları olarak ücretlerimizde iyileştirme talep ettiğimizde, Odamızın da Oda yöneticilerimizin de bizimle aynı ilkelerle yürümeye devam etmesini, en azından muhatap alınmayı beklerdik. Personel politikası ve ücret politikasının artık söz konusu olmadığı kurumlarımızda, bunların yeniden sağlıklı bir şekilde ele alınması da mücadelemizin bir parçası olmaya devam edecektir.
“Geçim sıkıntısı MMO çalışanlarının gündemine ilk defa girmedi, yıllardır bu konuda tartışmalar yürütülürken, anormal şekilde yaşanan ve giderek ivme kazanan çalışan sirkülasyonu aslında durumumuzu kelimelerle anlatamayacağımız kadar açık bir şekilde özetlemektedir.”
“TÜİK enflasyon oranı*1,2 oranındaki ücret iyileştirme talebimiz süreç içerisinde Şube Yönetim Kurulu ile paylaşılarak Oda Merkezi’ne iletilmesi istenmiştir. Gelinen noktada, geçinemediğimiz koşullarda bu sefer sadece taleplerimizi iletmekle yetinemeyeceğimizi, karşılanması için her türlü çabanın içerisinde olacağımızı da kendilerine defalarca iletirken somut adımlar atılması gerekliliğini ısrarla vurguladık.” diyen Keban, 14 Ağustos tarihinde 1 günlük çalışmama haklarını kullandıklarını, bu eylemin Adana, Mersin, Diyarbakır ve Kocaeli Şubelerinde de yapıldığını kaydetti.
“DAHA İYİ BİR İŞ BULABİLECEĞİNİ DÜŞÜNEN VARSA GİTSİN”
Keban açıklamanın devamında şunları söyledi:
“Eylem günü, Oda Merkezi 18 Şube Yönetim Kurulu ve ülke çapındaki il ve ilçe yönetim kurullarına ve tüm Oda çalışanlarına hitaben yazdığı yazı ile sessiz, uyarı niteliğindeki eylemimizi kendisi yaymış ve bu metin ile biz eylem yapanlara yönelik olarak çalışanı olduğumuz meslek Odamızdan aldığımız yanıt ‘daha iyi bir iş bulabileceğini düşünen varsa gitsin’ olmuştur.
“Ardından Şube yönetimimiz tarafından ‘güven ilişkilerinin zedelendiği’ gerekçesiyle; savunma istemleri, çalışma arkadaşlarımızın görev yerlerinin değiştirilmesi, izin kullanmaya zorlama, oryantasyon süreçlerinin farklı işletilmesi sonucu işten çıkarma, üzerindeki görevleri alma, ücretlerde bir günlük kesinti ve sigortaların 29 gün üzerinden yatırılması gibi bir dizi adım atılmış buna rağmen tarafımızdan görüşme süreçleri devam ettirilmiştir. Oda Kurullarının bu konuda tartışmaya dahil edilmesi doğrultusundaki taleplerimizi ilettiğimiz süreçlerde savunma istemleri ve soruşturmalarla saldırılar sürdürülmüştür. Bu saldırıların şu ana kadarki son adımı iki ay boyunca benim; yalan, manipülasyon, karalama politikalarıyla, sağlık sorunlarım nedeniyle reddettiğim görev yeri değişikliği dayatmasıyla istifaya zorlanmam, istifa etmeyeceğimi belirttikten sonra iş akdimin feshinin; Oda Yönetim Kurulu kararı ile yazılı olarak tebliğ edilmesidir. Atılan bütün bu adımların gerekçesini nasıl açıklarlarsa açıklasınlar, bunun gerçek sebebinin bir günlük eylemimiz olduğunun bilincindeyim. Biliyoruz ki TMMOB, 19 Eylül 1979 tarihinde iş bırakan mühendis, mimar ve şehir plancılarının eylemini desteklemiş, bu eylemi anmak üzere 19 Eylül tarihini Dayanışma Günü ilan etmiş bir kurumdur. Şimdi ise aynı kurum iş bırakma eylemi dolayısıyla eylem yapanları cezalandırmanın peşine düşmüştür.”
“HERKESİ ODALARINA SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUM”
“Şubede ve merkezde yerleşik mevcut anlayış bütün sınırları aşarak MMO uzantılı kişisel maillerime de müdahale etmiş ve tarafıma ulaşmasını engelledikleri gibi kendilerinin takibine almışlardır. Süreç boyunca kişisel verilerin korunması bahanesi arkasına sığınarak işten atılmamı gerekçelendirmeye çalışan anlayış nihai olarak kişisel verilerin korunmasını açıkça ve bilinçli bir şekilde ayaklar altına almakta sıkıntı görmemiştir.
“Yaşanan süreç; Oda’nın bütün bileşenlerine ve bunca yıldır bedeller ödenerek oluşmuş mücadeleye daha fazla zarar vermemelidir. Dolayısıyla bu durumu Oda’nın geleneğine ve toplumsal mücadelesine uygun bir pratikle çözmek artık herkesin tarihsel ve kaçınamayacağı sorumluluğudur. Gelecek bizi, bu sorumluluğa uygun hareket edip etmediğimizle yargılayacaktır.
“Yaşamdan, insandan ve emekten yana tüm bileşenlerin ortak aklıyla daha güçlü bir Oda yaratabileceğimize olan inancımı da koruyarak; tüm üyelerimizi sorunların eşit, özgür koşullarda tartışılacağı bir oluşumda bir araya gelmeye ve Odalarına sahip çıkmaya davet ediyorum.
“Sizleri, bu basın açıklaması ile sürecin sadece ana hatlarını paylaştığımız mücadelemizi takip etmeye davet ediyor, hepinize katılımınız için teşekkür ediyorum.”
(HABER MERKEZİ)