HABER MERKEZİ- DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in hakkında sanal medya paylaşımları ve dört ayrı konuşmasında “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla 43 yıla kadar hapis cezası istendi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven hakkında “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla açılan davanın duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Güven, duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ Kadın Kapalı Hapishanesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, avukatı Serdar Çelebi duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı, milletvekilliği düşürülmeden önce Güven’in 14 Temmuz 2019’da “HDP Amed İl Örgütü” adlı sanal medya sayfasında yapılan canlı yayında Kürtçe bir konuşma yaptığını belirtti. İddia makamı, Güven’in 1980 askeri darbesiyle işkencelerle gündeme gelen Diyarbakır Hapishanesi’nde yaşananları ve buna karşı ölüm orucuna girip yaşamını yitirenleri anmasıyla “örgüt propagandası” yaptığını savundu.
4 KONUŞMASINA PROPAGANDA SUÇLAMASI
Savcı mütalaasında, Güven’in 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde yapılan etkinlikte, Kürt kadınlarının mücadelesinden bahsetmesi, bu konuda Rojava’daki kadın mücadelesine atıfta bulunarak, “Şu anda Rojava’da emsalsiz bir direniş vardır” demesini de “örgüt propagandası” olarak değerlendirdi.
Savcı, “örgüt destekçisi” olduğu iddiasıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne 13 Şubat 2019’da yapılan şikayet sonucu yapılan araştırmada, Güven’in 11 Eylül 2019’da yaptığı bir konuşmanın gazeteci Fehim Işık tarafından sanal medya hesabından paylaştığı, Güven’inde bunu retweetlediğini belirtiği mütalaasında, Güven’in, “Kürt sorunu devam ettiği müddetçe gerillaya da katılım olacak, çatışmalar da olacak” sözlerinin “örgüt propagandası” içerdiği savundu.
Yine Güven’in yaptığı bir konuşmanın bir haber sitesinde videolu olarak paylaşıldığı, Güven’in bu konuşmasında propaganda yaptığını illeri süren iddia makamı, mütalaada Güven’in hapishaneler, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve Suruç’ta DAİŞ saldırısında öldürülen gençlerle ilgili yaptığı 8 paylaşımda propaganda yaptığını ileri sürdü.
Savcı mütalaasında, Güven’in konuşmaları ve sanal medya paylaşımlarının bir bütün olarak değerlendirildiğinde Güven’in, Abdullah Öcalan’ı ve ölen örgüt üyelerini övdüğü, desteklediği ve yücelttiğini iddia etti. Bu durumun cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlere başvurmayı teşvik etmek arasında fark bulunmadığını mütalaasında savunan iddia makamı, Güven’in bu söylemleriyle başkalarını örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerine başvurmayı teşvik ettiği sonucuna varıldığını iddia etti.
Güven’in sanal medya paylaşımları nedeniyle “örgüt propagandası” suçlamasından 1 yıl ile 5 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılmasını isteyen iddia makamı, suçun basın yolu ile işlendiğini savunarak, bu cezanın yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay ile 7 yıl 6 ay arası değişen hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Paylaşımın Türk Ceza Kanunu’nun 43’üncü maddesindeki zincirleme suç hükümlerini kapsamında değerlendirilmesini talep etti. İddia makamı Güven’in toplamda alt sınırı 1 yıl 10 ay 15 gün ile 2 yıl 7 ay 15 gün arası değişen, üst sınırı ise 9 yıl 4 ay 15 gün ile 13 yıl 1 ay 15 gün olan hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
AÇIK ALAN KONUŞMALARINA 30 YIL TALEBİ
Savcı, Güven’in yaptığı 4 açık alan konuşmasının sanal medya üzerinden yayınlaması nedeniyle de Güven’in “örgüt propagandası” suçlamasıyla 4 defa ayrı ayrı 1 yıl ile 5 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Suçun basın yolu ile işlenmesi nedeniyle artırım hükümlerinin uygulanmasını isteyen savcı, Güven’in 4 defa 1 yıl 6 ay ile 7 yıl 6 ay ayrı ayrı cezalandırılmasını isteyerek, bu suçlamadan toplamda 30 yıla kadar hapis talebinde bulundu.
İddia makamı Güven’in toplamda 43 yıl 1 ay 15 güne varan hapis cezasıyla cezalandırılması talebinde bulundu.
Mahkeme Güven’in bilirkişi talebini reddedip, mütalaaya karşı savunma için süre talebini kabul ederek duruşmayı 17 Ekim’e erteledi.
/MA