Pasifik’te yer alan Manus Adası’nda bir gözaltı merkezinde tutulan Behrouz Boochani isimli Rojhılatlı Kürt mülteci, cep telefonuyla yazdığı kitabıyla Avustralya’nın en prestijli ödüllerinden Victoria Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.
“Dost Yok Sadece Dağlar Var” isimli kitabıyla dikkatleri üzerine çeken Boochani, bundan 6 yıl önce tekneyle Avustralya’ya ulaşmış ancak anakaraya ayak basmadan Avustralya hükümetince Manus Adası’ndaki kampa gönderilmiş.
Ada, Papua Yeni Gine’ye ait olsa da Avustralya hükümeti tarafından işletiliyor ve ülkeye gelen mülteciler, işlemleri tamamlanıncaya kadar bu ve benzeri denizaşırı gözaltı merkezlerinde dünyadan soyutlanmış bir şekilde tutuluyor.
Katı göçmen kurallarının uygulandığı ülkede sığınmacıların iltica başvurusunun işleme konması ve kabul edilmesi uzun yıllar alıyor. Zaman zaman bazı mültecilerin başvurusu reddedildiği için tekrar geldikleri ülkelere geri gönderiliyorlar.
“Bizi insan olarak görmeyen sisteme karşı bir zafer”
WhatsApp üzerinden basına açıklama yapan Kürt gazeteci ve yazar, “Alçak gönüllülükle bu ödülün bir zafer olduğunu belirtmek isterim. Sadece benim için değil, edebiyat için, sanat için ve hepsinin ötesinde insanlık için. İnsan türü için bir zafer, insanlığın gururu için bir zafer. Bizi insan olarak görmeyen sisteme karşı bir zafer. Bizi sayılara indirgeyen sisteme karşı bir zafer” dedi.
Kitabı yazarken yaşadığı en büyük korkunun, telefonuna kamptaki güvenlik görevlilerince el konulması olduğunu belirten Boochani, “Odamı basıp tek sermayem olan cep telefonumu almalarından çok endişelendim” ifadesini kullandı.
Ödülün sahibi perşembe günü Avustralya’da düzenlenen bir törenle duyuruldu, ancak Boochani izin olmadığı için ödülünü almak üzere ülkeye giremeyecek.
Behrouz Boochani, Avustralya hükümetinin kamplardaki mültecilerin içinde bulunduğu durum nedeniyle çok büyük utanç duyması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Manus Adası’nda kaldığı süre içerisinde mülteci haklarıyla ilgili Avustralya hükümetini eleştiren yorumlarıyla öne çıkan gazeteci Boochani, Twitter hesabından kaldığı adayı ‘Manus Cezaevi’ olarak tanımlıyor.
Avustralya’daki gözaltı merkezlerinde son bir buçuk yılda en az 3 kişi intihar ederken çok sayıda mülteci de intihar girişiminde bulundu.