Kocaeli 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinden tutulan tutsak Gazel Bulut’un son kitabı geçtiğimiz yılın kasım ayında yayımlandı. Kendisini dört duvar arasında olmakla sınırlamayan, geleceğimizin teminatı olan çocuklara iyi şeyler bırakmaya çalışan Gazel Bulut bu yeni kitabı “Pulun Sırrı” olarak adlandırdı. Birincisi, tutsak kimi HDP milletvekili ve belediye eşbaşkanlarının katkılarıyla hazırlanan “Damlayan Masallar”ı anlatırken bu ikincisinde Şahmaran’ı konu alıyor. Baş karakterler olarak Jina ve Beyaz Antenli Karınca’yı alıyor; kurguyu, okuyucunun merakını ve heyecanını artırarak bir güzel örüyor.
Beyaz Antenli Karınca, hani şu duvar diplerinde gördüğümüz, yer çatlaklarında rastladığımız, başına çöküp uzun uzun seyrettiğimiz, boyundan büyük yiyecekleri nasıl taşıdığını merak ettiğimiz mini mini minnacık karınca var ya işte onu baş karakterlerden biri olarak alıyor. Bir de saf, temiz, yardımsever ve ama meraklı, konuşkan Jina’yı alıyor.
Beyaz Antenli Karınca Şahmaran’ın hayatını kurtarıyor. Daha doğrusu Şahmaran olmadan önceki küçük yılanı akrebin elinden kurtarıyor. Sonra da gidip Jina’yı getiriyor. Jina’yı insanlarla yılanlar arasında barışı sağlaması için Şahmaran istiyor. Çünkü:
“… İnsanlar arasında doğurganlığı ve yaratıcılığıyla doğal yaşama en yakın olan dişi cinsten birini yıllar önce seçmiş. Rahatça bulmamız için bir işaret vermiş. Yerini biliyoruz, gidip ona hikâyemizi anlatmanı ve doğumunda kendisine verilen görevi gerçekleştirmesi için buraya getirmeni istiyoruz.” (sf. 53) Tabii bu öyle kolay olmuyor. “Jina şaşırmış, inanmamıştı. Annesinin oynadığı küçük oyunlar gibi Beyaz Antenli’nin de oyun oynadığını sandı”
“Hadi ama şakayı bırak buldun mu onu söyle.”
“Söylüyorum ya işte, sensin o kişi. Bak sana sol bileğindeki beyaz lekeye! Zamanı geldiğinde seni bulmakta zorluk çekmeyelim diye Şahmaran yaptı onu.” (sf. 55)
Halkın yarattığı, ağızdan ağıza dolaştırdığı, kuşaktan kuşağa taşıdığı Şahmaran masalını sürükleyici anlatımıyla hikâye etmiş Gazel Bulut. Yaratıcı bir tutumla yazılmış, yer yer başarılı soyutlamalarıyla okunmayı hak eden bir Şahmaran masalı. Bir özgünlük arayışı olduğu açıkça görülüyor.
“Peki varisiymiş ne demek, Vali gibi bir şey mi?”
“Valinin ne olduğunu bilmiyorum. Ayrıca varisiymiş değil, vâris yani Şahmaran’dan sonra tüm yılanların şahı olacak kişi” (sf.19) biçimindeki açıklamalar yazarın yorumları öğretici olan yerler masala iyi bir şekilde işlenmiş, çaktırmadan öğretmenlik yapıyor yazar. Zira sözü karakterlerine söyletmesini biliyor, onların içinde bulundukları durum ya da başına gelen olaylar üzerinden görüyor, okurun kolayca kavramasını sağlıyor.
“Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır” (Necati Cumalı)
“Pulun Sırrı” da böyle bir anlatı sanatı olarak vücut bulmuş oluyor…
Kocaeli 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesinden Tutsak Partizan İsmail Yılmaz