HABER MERKEZİ- Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde çalışan ve durumu ağırlaşan koronavirüslü hastalara bakan doktor, binlerce KHK’lı doktorun saha inemediğini ve malzeme eksikliğini vurgulayarak, “Ameliyata giren doktorlara ve hemşirelere birer tane veriliyor ve ‘akşama kadar bunu kullanın’ deniyor. Bu kıtlıkta yoğun bakım ünitesinde şunu yapıyoruz; diyelim ki elimizde 10 doktor var. Hepsini aynı anda kullanmak yerine 2 doktor kullanabiliyoruz, malzeme eksikliği olduğu için” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet’ten Tuğba Özer’e konuşan doktor, hastanede koronavirüs uygulamasına geçildiğini ve hastanın geldiği zaman birkaç aşamalı süreçten geçtiğini aktardı. Yoğun bakımda olan hastaların hepsinin 65 yaş üstünde olduğunu belirten doktor, 20-25 yaş aralığında pozitif çıkan hastaların olduğunu da kaydetti.
Sayılara çok takılmamak gerektiğini ifade eden doktor, “Bu sayıyı biz belki binlerle, belki bir hafta sonra on binlerle ifade edeceğiz. Önemli olan sayının kaç olduğu değil nasıl yönettiğiniz” dedi.
‘MALZEME EKSİKLİĞİNDEN 10 DOKTORDAN 2’SİNİ KULLANABİLİYORUZ”
Bakanlık tarafından 2 gün önce malzeme temin edildiğini ancak çalıştığı yoğun bakım ünitesi için hala malzeme konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirten doktor, “Bakanlık tarafından belki hastaneye daha fazla gönderilmiştir ama bizdeki yoğun bakım ünitesine aktarılan sayıyı söylüyorum ben. Maskeler en fazla 8 saat kullanılabiliyor. Gözlük dezenfekte edildiği takdirde tekrar kullanılabiliyor. Tulum yok, cerrahi önlüklerimizi kullanıyoruz. Aslında 2 tane tulumumuz var ama çok zor durumda kalırız belki diye onları saklıyoruz. Şu an belki üzerimize bulaşıyor ve üzerimizden yayıyor olabiliriz çünkü bu ekipmanlar ne kadar koruyucu bilmiyoruz. Aynı şekilde basit maske konusunda bile sıkıntıdayız. Ameliyata giren doktorlara ve hemşirelere birer tane veriliyor ve ‘akşama kadar bunu kullanın’ deniyor. Bu kıtlıkta yoğun bakım ünitesinde şunu yapıyoruz; diyelim ki elimizde 10 doktor var. Hepsini aynı anda kullanmak yerine 2 doktor kullanabiliyoruz. Malzeme eksikliği olduğu için” ifadelerini kullandı.
İtalya’da koronavirüs bulaşan hekimlerin en büyük kısmını yoğun bakım ünitesindekiler olduğunu hatırlatan ve yoğun bakımda çalışanların ciddi bir şekilde korunması gerekiğini belirten doktor, “Bizler, asistan hekimler olarak cebimizden para vererek malzeme alıyoruz. Ben bin 500 liraya tek kullanımlık baştan aşağıya malzeme aldım. Almak zorundayım çünkü elimde bir yedek bulunmak zorunda” dedi.
Doktor, “Hastanelerden malzeme çalındığı bilgileri de geliyor. Siz tanık oldunuz mu?” sorusuna ise “Evet ben gördüm. Hastanenin muhtelif yerlerine dezenfektanlar yerleştirmiştik gelip gidenler kullansın diye birkaç saat sonra hiçbiri yoktu” diye cevap verdi.
Önümüzdeki haftadan itibaren işlerin yoğunlaşacağını belirten doktor şunları söyledi:
“Bir yanda mesleğin getirdiği savaşçı ruh içindeyiz genel olarak. Ama savaşırken hem devleti hem bakanlığı hem mülki idareyi hem de vatandaşı yanımızda görmek istiyoruz. Alkışlar evet motivasyonumuzu artırıyor fakat orada alkışlandıktan sonra sabah hastaneye gittiğimizde malzeme bulamamak moralimizi bozuyor.
Bu salgın bir pandemi yarattı. Ve bu pandemi bir kere önlem almakla çözülebilecek bir şey değil. Tek bir a,b,c planıyla çözülecek bir şey değil. Sürekli dinamik olarak bununla ilgilenmesi gereken insanlar olması gerekiyor. Kendi hastanem için, şu ana kadar çok ağır bir yükle karşılaşmadık. Ama istatistiklere dayanarak şunu öngörüyoruz; önümüzdeki haftadan itibaren işlerimiz çok zorlaşacak. O zaman göreceğiz sürecin nasıl yönetileceğini. Biz sayılara takılmıyoruz, biz elimize gelen kritik hasta sayısına bakıyoruz. Hastalar kritikleşiyor. Ölü sayısı da artacaktır.”
Koronavirüs test merkezlerinin artması gerektiğini belirten doktor, “Şu an test sayısını artırmak gerekiyor. Şu anda da zaten bunun için çalışma yapıldı ama hala yeterli değil. O kitler hastanelere ulaştığında işlerimiz çok daha kolaylaşacak. Şu an 16 merkezde test yapılabiliyor, onun sayısı 36’ya çıkarılacak. Test merkezinin çok daha fazla artmalı.Test bizim için neden gerekli? Biz kriz programında çalışıyoruz şu an. Bizim program yapabilmemiz için elimizdeki veriyi görebilmemiz gerekiyor. Biz yeterli olabilecek miyiz? Buna odaklanıyoruz” dedi.
‘SALGIN VARKEN DAHİ GÜVENLİK SORUŞTURMASI”
Daha önce güvenlik soruşturması nedeniyle mesleğe başlayamayan şu an ise salgına karşı mücadele veren doktor sözlerine şöyle devam etti: “Bu güvenlik soruşturması denen şeyin aslında toplum sağlığı için ne kadar büyük bir risk teşkil ettiğini görmüş olduk. Şu an binlerce doktor sahaya inemiyor. Bir sürü KHK’lı ve güvenlik soruşturmasından geçemeyen doktor var hala. Bundan iki gün önce yeni tebligatlar yayınlandı. Bazı doktorlara ‘sen güvenlik soruşturmasından geçemedin, çalışmazsın’ dediler. Ortada böyle bir salgın varken o konuda hala inat ediyorlar “