HABEAR MERKEZİ- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma doğrultusunda 21 Ekim’de gözaltına alınan ve aynı gün İçişleri Bakanlığı kararıyla gözaltındayken kendisine yapılan tebliğle görevinden uzaklaştırılan Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer, 22 Ekim’de sevk edildiği adliyede ‘örgüt üyesi olmak’, ‘Örgüt propagandası yamak’ ve ‘Örgüte yardım etmek’ iddialarıyla tutuklandı.
Nazlıer’e yöneltilen suçlamalar, çoğu örgüte katıldıktan sonra 2018 yılında teslim olan ve ‘Pişmanlık Yasası’ndan faydalanan Ercan Tuci ve Emrah Budak isimli iki açık tanık ile SEGBİS üzerinden savcılık ve hakimlik işlemleri arasında ifadesine başvurulduğu belirtilen ‘Lice 2019’ isimli gizli tanık ifadelerine dayandırıldı.
TANIKLARIN İFADESİ 15 GÜN ÖNCE ALINDI
Mezopotamya Ajansı’ndan Aydın Atay’ın haberine göre, tanıklar Tuci ve Budak’ın teslim olduktan 16 ay sonra, yani Nazlıer’in tutuklanmasından 15 gün önce 8 Ekim’de ifade verdikleri, gizli tanığın ise Nazlıer’in savcılık ifadesinden sonra hakimliğe tutuklama talebiyle sevki sırasında ifadesine başvurulduğu ortaya çıktı.
GÖRMEMİŞ AMA FOTOĞRAFTA TEŞHİS ETTİ!
Tanık Tuci ifadesinde, 2017 yılında Lice’nin Şenlik Mahallesi (Xarabe) Akçapınar (Kanisipi) mezrasında Nazlıer’e ait olduğunu ileri sürdüğü eve 6 kişi ile gittiğini ve onu gördüğünü ileri sürdü. Tanık Budak ise 2018 yılında hiç gitmediği aynı evde yapıldığı iddia edilen toplantı için “Toplantıya Rojda isimli milisin de katılığını toplantı sonrasında arkadaşlardan öğrendim” ifadesini kullandı. Budak’ın, “Ben bu milisi hiç görmedim ama ismini çok duydum” diyen tanık Budak’ın Nazlıer’i fotoğraf teşhisinde bulunurken, iki tanığın, “Rojda isimli bu milisin evi Lice ilçesi Şenlik Köyü Akçapınar Mezrasındadır. Evinin yerini biliyorum. Girişte sol tarafta arkasında orman, sağında çeşme var. Evinin yerini biliyorum, bizzat yer gösterme de yapabilirim. Örgüt için değerli bir kadın olduğunu, diğer örgüt mensuplarından duydum” şeklindeki beyanları dikkat çekti.
‘İFADELER BİR SENARYODAN İBARET’
Bağlar Jandarma Karakolu’ndaki tanık ifadeleri, Newroz ve ilçe belediye başkan adaylarının seçim sonuçlarına ilişkin yapılan kutlamaya ve partisinin düzenlediği iki etkinliğe katılmakla suçlanan Nazlıer, savcılıkta üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, tanıkların verdiği ifadelerin bir senaryodan ibaret olduğunu ifade etti.
HAKİMLİĞE GÖNDERİLİRKEN TANIK İFADESİ ALINDI
Savcılık ifadesi ardında Nazlıer, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilirken, dosyaya bir gizli tanık ifadesi konuldu. Hakim, dosyaya gün içinde SEGBİS ile “Lice 2019” adlı bir gizli tanığın ifadesinin alındığını ve dosyaya girdiğini Nazlıer’e iletti, ancak saati konusunda bilgi vermedi.
‘KALAN BELEDİYELERİ ARADAN ÇIKARALIM’
Nazlıer’in tutuklanması ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan avukatı Baver Mızrak, 31 Mart yerel seçimlerinden önce iktidarın “HDP belediyeleri kazanırsa biz tekrar kayyum atarız” şeklindeki söylemlerini ilk olarak 3 büyükşehir belediyesiyle hayata geçirdiğini belirterek, “Diğer tüm belediyelere de kayyum atanması planlanıyordu, ancak oluşan tepkilerle planlarını rafa kaldırdılar. Şimdi de savaş gündemiyle kalan belediyeleri aradan çıkaralım mantığı oluştu” diye konuştu.
‘TUTUKLAMA KARARI BAŞTAN VERİLMİŞTİ’
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ve gizlilik kararının bulunduğu soruşturmanın görev suçuna ilişkin bir soruşturma olmadığına dikkat çeken Av. Mızrak, “Buna rağmen İçişleri Bakanlığının görevden uzaklaştırma tebligatının ana unsuru bu soruşturmadır. Eşbaşkan gözaltına alındığı gün daha soruşturmanın akıbeti ve suçu sabit değilken, görevden alındığına dair tebliğin yapılması gündemi bir an önce kapatma isteğindendir. Tutuklama kararı da baştan verilmişti. Bu soruşturma dayanak gösterilerek kayyum atandı” ifadelerini kullandı.
‘TANIKLARIN 1 BUÇUK YIL SONRA İFADELERİ ALINDI’
Tanıklar Tuci ve Budak’ın teslim olmalarının ardından 1 buçuk yıl sonra beyanlarına başvurulmasına ve milis olarak tanımladıkları Nazlıer’i kod adı olmadan Rojda olarak tanıdıklarına dikkat çeken Av. Mızrak, “İfade verdikleri tarihe bakıldığında Rojda Nazlıer, Lice’de değil Diyarbakır’da yaşıyor. Bir şekilde bu kişilerin emniyete veya jandarmaya çağırılarak beyan vermesi istenmiş. Katıldığı etkinliklerde ise ne yaptığı değil, atılan sloganlara veya söylenen marşlara eşlik edip etmediği şeklinde düz mantıkla hareket edilmiş. Çünkü ortada bir tespit yok” diye belirtti.
DOSYAYA SON ANDA GELEN GİZLİ TANIK İFADESİ
Hakimliğin hazırlanan dosya kapsamında tutuklama vermeyeceği şüphesiyle bir de dosyaya gizli tanık ifadesinin eklendiğine işaret eden Av. Mızrak, “Jandarma ve savcılıkta gizli tanık olduğu belirtilmedi. Savcılıktan sonra tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildiğimizde hakim, saatini belirtmeyerek gün içerisinde SEGBİS’le alınan bir gizli tanık beyanı olduğunu söyledi. Muhtemelen ‘Lice 2019’ isimli gizli tanığın beyanı biz savcılıktan hakimliğe gelene kadar ki zaman diliminde alınmıştı. Herhalde hakim bu dosyada tutuklama vermeyebilir şeklinde bir düşünceyle desteklenmesi adına o arada bir gizli tanık da dosya içerisine girdi” diye konuştu.
‘İTİRAZ EDİP DAVA AÇACAĞIZ’
Avukat Mızrak, Nazlıer’in tutuklanmasına karşı yapacakları itirazın hemen akabinde İçişleri Bakanlığı’nın görevden uzaklaştırma kararına karşı da İdare Mahkemesi’nde kararın yürütmesinin durdurulması ve iptal davası açacaklarını kaydetti.