HABER MERKEZİ-Cengiz Holding’in Kaz Dağı’ndaki köylüleri “Topraklarınızı satın yoksa bakanlığa söyleyip kamulaştıracağız” tehdidinin bir benzeri Sivas Kangal’da yaşanıyor. Koç Holdinge ait Demir Export şirketi tarafından, Sivas Kangal Pınargözü köylülerine noter kanalıyla gönderilen yazıda arazilerinin kendi istekleri ile satılmazsa zorla kamulaştırılacağı tebliğ edildi.
‘BİZİ ARAZİLERİNİZ ZORLA ALMAK DURUMUNDA BIRAKMAYIN!’
Habere göre; şirketin Ankara’daki merkezinden Sivas Kangal Pınargözü köyü ve Davutoğlu mezrasında yaşayan köylülere noter kanalıyla yapılan tebligatta sahibi oldukları parselin kamulaştırılacağı ihbarı yapıldı. 3 mayıs 2021 tarihli tebligatta Maden Yasası’nın 46 maddesi 5. fıkrasında özel mülkiyete konu taşınmazların işletme ruhsatı sahibi tarafından satın alınabileceği koşulu getirildiği belirtilerek; “Bu kapsamda yasanın öngördüğü cebri kamulaştırma işlemine gerek kalmaksızın hak sahibi olduğunuz hissenin tarafımızca kıymetinin (metrekare birim fiyatı olarak 1.00 TL ile teklif açılacaktır) ödenerek satın alınabilmesi için, 3 Haziran 2021 perşembe saat: 10.00’da Kangal belediyesi Düğün Salonunda oluşturulan 3 kişilik gayrimenkul satın alma komisyonu ile anlaşmaya davet edildiğinizi, ödenecek satış bedeli olarak gayrimenkul üzerinde yapılan kıymet takdir raporlarının esas alınacağı ihbar olunur” denildi.
İhbarnamenin sonunda ise görüşmelere katılınmadığı taktirde kamulaştırma işlemleri için gerekli sürece geçileceği ifadelerine yer verildi.
‘CENGİZ’E SES ÇIKIYOR DA KOÇ’A NEDEN ÇIKMIYOR?’
Annesi Besey Harput’a ait olan taşınmazın maden şirketi tarafından bu şekilde ellerinden alınmak istenmesine karşı çıkacaklarını söyleyen Hüsne Gölbaşı gerek basında gerekse sosyal medyada genelde belli başlı yerlerin ve mücadelelerin ön plana çıkarıldığını ileri sürerek, “Oysa göz önünde olmayan, sesi duyulmayan Anadolu’da o kadar çok yer var ki! Asıl olarak bunların dile getirmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Cengiz Holding’in işlediği doğa suçlarının artık herkes tarafından bilindiğini belirten Gölbaşı, “Ancak Koç Holding de burada aynı suçu işliyor. Cengiz olunca ses çıkıyor da Koç olunca neden ses çıkarılmıyor anlayabilmiş değiliz. Koç olunca geri mi duracağız? Gezi eylemlerinde otelini açan Koç ile bizim Bakırtepe de doğamızı yok eden aynı şirket! Koç öyle demokrasiden yana falan gösterilmeye çalışıldıkça sinir oluyorum! Çünkü ben gerçek yüzünü bizzat yaşayarak gördüm. Tabii ateş düştüğü yeri yakıyor. AKP’liler MHP’liler tamam ama biz CHP’lileri de yanımızda bulamıyoruz maalesef bu süreçte” dedi.
‘MADEN SUYUMUZU DA YOK ETTİ!’
Maden ocağının artık köylerinin içine kadar girdiğini belirten Gölbaşı, madenin köyün suyunu yok ettiğini dile getirdi. Gölbaşı şunları söyledi; “Köyümüz Pınargözü adı üstünde suyu kaynağından alan bir köy olmasına rağmen şu an susuz. Arıtma tesisinden sosyal sorumluluk projesi adı altında köye su veriliyor. Maden suyumuzu gene yok etti” dedi. 2013 yılından beri burada bu şirkete karşı mücadele ediyoruz. Sadece altında değil demir, krom gibi madenlere karşı mücadele veriyoruz. Köyümüzün tam karşısında kocaman bir daha pasa dağı oluşturuldu, güneşimizi kesiyor neredeyse” dedi. Gölbaşı, üç kez yürütmeyi durdurma kararı aldıkları davayı aynı mahkemede kaybettiklerini ve 24 bin lira bilirkişi masrafı ödemek zorunda kaldıklarını ifade etti.
KÖYLÜLER SATMAK İSTEMİYOR
Kendi köyünden 4, köyün mezrası olan Davutoğlu’dan isi 9 kişiye şirket tarafından bu tür tebligatlar yapıldığını öğrendiğini kaydeden Gölbaşı, “Şirket yetkilileri tarafından köylüler birebir aranmış. Köylüler, ‘Hayır önce bir hata yaptık, sattık. Artık bizim satacak arazimiz tarlamız yok’ demişler. Biz, şirketin tebliğ evrakında yazdığı yere, 3 Haziran günü avukatlarımızla birlikte gideceğiz. Tarlalarımızı satmak istemediğimizi bir kez de orada söyleyeceğiz” diye konuştu.
Koç grubuna bağlı Demir Export AŞ tarafından 2006 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğünden ihale yolu ile satın alınan maden, 2012 yılında inşaat çalışmalarına başlamıştı. İlk külçe üretimini 2016 yılında gerçekleştiren maden bölgede yeni rezerv bulma çalışmaları kapsamında Pınargözü köyünün arazilerine yönelmişti.