HABER MERKEZİ- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) 17 Aralık’ta Ankara’da bulunan Tandoğan Meydanı’nda “Seçim bütçesi değil geçim bütçesi” şiarıyla gerçekleştireceği mitingin yeri Ankara Valiliği tarafından değiştirildi, miting için belirlenen süre de kısıtlandı.
Bu fiili yasağa ve Meclis’te görüşmeleri tamamlanan 2023 bütçe maddelerine ilişkin Meclis’in Çankaya Kapısı önünde toplanmak isteyen KESK üyeleri polis tarafından engellendi. Ankara’nın farklı noktalarından Meclis’e gelmek isteyen kamu emekçilerinin önünü kesen ve ablukaya alan polis, Meclis kapısı önünde toplanan kitleye kalkanlarla saldırarak açıklama yapmalarını engellemeye çalıştı. Polis, basın emekçilerine de saldırarak görüntü almalarını engellemek istedi. Topladıkları imzaları Meclis’e sunmak isteyen KESK üyelerine de izin verilmedi. Yaşanılan arbedenin ardından kitle Meclis Çankaya Kapısı yakınlarında açıklama yaptı.
Kamu emekçileri ve sendika temsilcilerinin müzakeresi sonucu Meclis kapısı önünde açıklama yapıldı.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, uzun süreden beri tüm ülkede ve özellikle Ankara’da bir OHAL süreciyle karşı karşıya olduklarını belirtti. Sendika hakkına, düşünce ve ifade özgürlüğüne dönük çok yoğun hak ihlalleri ve baskılar olduğunun altını çizen Bozgeyik, polisin engelleme çabasını bu baskılara örnek gösterdi.
Bir aydır Meclis’te 2023 bütçesinin tartışıldığına işaret eden Bozgeyik, kamu emekçileri olarak bu bütçeye ilişkin taleplerini ve topladıkları imzaları Meclis’e iletmek üzere burada olduklarını söyledi. Polisin engellemeleri sonucu çok sayıda KESK’linin Ankara’nın farklı sokaklarında abluka altına alınmasına ve basın emekçilerinin de görüntü almasının engellenmesine tepki gösteren Bozgeyik, önceden izin almadan eylem yapmanın Anayasal bir hak olduğunu hatırlattı.
Tandoğan Meydanı’nda on binlerce emekçinin katılacağı bir miting düzenleyecekken Ankara Valiliği’nin kendilerine Anıtpark’ı işaret etmesine itiraz eden Bozgeyik, Tandoğan Meydanı’nın uzun zamandır işçi ve emekçilere kapatıldığını vurguladı ve valilik kararına ilişkin yürütmeyi durdurma davası açtıklarını aktardı. Türkiye’de şu anda iki tablonun karşı karşıya durduğunu söyleyen Bozgeyik, “Ranttan, emekten, sömürüden beslenen yüzde birlik mutlu bir azınlık servetine servet katıyor, semirdikçe semiriyor. Emeğiyle geçinenler, işçiler, emekçiler, emekliler, çiftçiler, küçük esnaflar, asgari ücretliler, halkın yüzde 99’u ise her güne yeni zamlarla uyanıyor” dedi.
Halkın içine düşürüldüğü yoksulluğun 2023 bütçesiyle devam ettirilmek istendiğini kaydeden Bozgeyik, sermayeden ve güvenlikçi politikalardan yana bütçe tasarısının AKP-MHP’nin oy çoğunluğuyla Meclis’ten geçirilmeye çalışıldığının altını çizdi.
Bozgeyik, bütçeye dair taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde gelen zamların geri alınması
Gerçek enflasyonun yüzde 170’e yükseldiği, ekonomik krizin giderek derinleştiği bu süreçte işçi ve emekçilerin reel kayıplarının karşılanması
Vergide adaletin sağlanması, dar gelirlilere dönük vergi yükünün azaltılması
Temel gelir güvencesine ilişkin gerekli yasal düzenlemelerin yapılması
Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir bütçe yapılması
Güvenceli istihdamın hayata geçirilmesi
Bütçede güvenlikçi, militarist, sermayeye kaynak aktaran politikaların ortadan kaldırılması ve kaynakların adalete, demokrasinin tesisine ayrılması”
Açıklama boyunca, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi”, “Sermayeye değil, emekçiye bütçe”, “İşte sendika, işte KESK” sloganları atıldı.
Toplanan imzaların Meclis’e teslim edilmesi sonrası kitle kitlesel basın açıklaması için KESK Genel Merkezi önüne geçiş yaptı.