Hakkâri’nin Kavaklı köyünde maden faaliyetlerine karşı 13 gündür nöbet eylemlerini sürdüren halk, “Madenler kapatılmadan hiçbir yere gitmeyeceğiz.” dedi.
Hakkâri’nin Kavaklı köyünde 2007’den bu yana devam eden ve doğanın tahrip olmasına neden olan maden faaliyetlerine karşı bölge sakinlerinin 22 Nisan’da başlattığı eylem, 13’üncü gününde sürüyor. Kavaklı köyünde halk, eylemlerini, “Köy ve mera alanlarında bulunan maden ocağının faaliyeti derhal durdurulması, çevreye verilen zararların tazmin edilmesi, köylülerin yaşam alanları eski hale getirilerek maden faaliyetinin bıraktığı tahribatın ortadan kaldırması ve bölgede yeniden ağaçlandırma çalışmasının yapılması” talepleriyle sürdürüyor.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre maden talanına karşı başlatılan nöbet eylemine katılan köylüler “hiçbir yere gitmeyeceğiz.” dedi.
Köydeki maden ocağı nedeniyle doğanın tahrip edildiğini söyleyen Abdülaziz Duman, “Maden ocağı kapatılmadan eylemimizi sonlandırmayacağız. Maden sahibi Hızır Keskin, ‘Cumhurbaşkanı, İçişleri bakanı ve Tugay komutanı benim’ diyor, bizi muhatap almıyor. Bölgemizi talan ettiler. Hayvanlarımız burada besin ihtiyacını karşılayamıyor. Onlar buradan gitmeden biz de hiçbir yere gitmeyeceğiz. Madenler nedeniyle on binlerce köylü mağdur durumda.” dedi.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Maden ocağı tarafından ruhsatlı olan bölge dışında birçok alanda tüneller açıldığı ve maden arama çalışmalarının “kaçak” bir şekilde yapıldığını belirten Mustafa Özer, 17 yıl boyunca bölge halkının haberi olmadan açılan kaçak maden ocakları nedeniyle doğa tahribatının yaşandığını söyledi. Özer, “Köyün boşaltılmasını fırsat bilen maden sahipleri doğamızı yok etti. Maden işlemlerinin yapıldığı tüm alanlar, hayvanlarımızı beslediğimiz otlak alanlar. Hayvanlarımızı besleyecek bir yer bırakmadılar. Hiçbir olay ve sorun yaşanmadan bu maden sahalarının kapatılması ve madencilerin buradan çıkarılması talebinde bulunuyoruz.” diye belirtti.
Milletvekillerine çağrıda bulunan Özer, konunun Meclis gündemine taşınmasını istedi. Özer, “Bizi topraklarımızdan süren askeri güçler, bugün bizlerin neden burada olduğunu sorguluyor. Köyümüzü yakıp yıktılar, şimdi de madenlerle talan ediyorlar ve buna karşı ses çıkarmamamızı istiyorlar. Bunu kabul etmiyoruz, derhal maden ocağı kapatılsın.” ifadelerini kullandı.
‘GAZLAR DOĞAYI ZEHİRLİYOR’
Kentteki sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve tüm çevre ve doğa savunucularının eylemlerine sahip çıkması gerektiğini belirten Ahmet Duman, “Atalarımızdan bize kalan bu topraklar yıllardır tahrip ediliyor. Tüm yetkililerin bu tahribata ‘dur’ demesi gerekiyor. Doğamızın tamamı, maden sahalarından çıkan gazlar nedeniyle zehirlenmiş durumda. Her yıl geçimimizi yapmak için aldığımız hayvanlar yılları dolmadan zehirlenerek, hastalanıp ölüyorlar. Hayvanlarımızı otlayacağımız başka bir yer de yok.” diye konuştu.
“Kimseden hiçbir talebimiz yok ve bir şey dilenmiyoruz” diyerek tek taleplerinin maden sahalarını kapatılması olduğunu vurgulayan Duman, maden sahalarının kapatılmasıyla bölgenin tekrar eski doğal güzelliklerine kavuşacağını vurguladı.
(MA)